Sandie: KUTSAL KILIÇ

4. Bölüm: Kral RAİN'nin sonu !

Arkadaşlar uzun bi aradan sonra hikayeme devam edicem ve bitirmeden bırakmıcam desteğinizi bekliyorum bu bölümden sonra işler kızışacak dikkatli okumanızı tavsiye ederim :)

Genius' un aģzından:

Sandie deliye dönmüştü saldırıya geçtiğinde bizde onunla birlikte saldırmaya başlamıştık kılıcını vurduğu kişi orada can veriyordu ama cok kalabalık olduklarından arkası kesilmiyordu en sonunda tartıştığı kişiyle sandie teke tek kapışmaya başladılar, adamın kılıcı sandie'ninkinden büyük ve ağır birseye benziyordu sandie kılıcıyla her vurduğunda canı yanıyormuş gibi bağırıyordu, ama adam sadece gülüyor ve kendini savunuyordu ve sandie' ye birkez bile saldırmamıştı, soğuk kanlı bi tavırla sandie'nin saldırmasını beklemesi dikkatimi çekmişti.

Uzun siyah kıyafeti ve yüzünü kapatan siyah kapşonu olan küçük bi çocuğun ellerinden çıkan yeşil bi duman üzerimize gelmeye başladı. Biz daha ne olduğunu bile anlamadan dumanı içimize çoktan çekmiştik son hatırladığım bu ve şuan lanet olası karanlık bi odanın içindeyiz.

Sandie hala baygın, elisa kayıp, danny ile birlikte yeni uyandık, sandie'nin durumunu çok merak ediyorum son karşılaşmamızda gerçekten çok acı çekiyordu, ve ben birsey farkettim bugün, sandie'nin canının yanmasına dayanamıyorum...

+ Hey sandie beni duyuyormusun kalk lütfen yalvarırım kalk !

Danny: Bırak genius seni duymayacak boşuna çabalama akşam olmak üzere burdan çıkmanın bi yolunu bulmalıyız, elisayı her nereye götürdüyseler onuda almadan gitmiyoruz anlaşıldı mı ?

+ Siz iki ahmak sessiz olun yoksa az buçuk kalan ömrünüzüde benim işkencelerimle geçirmek istemessiniz öyle değil mi ? Dua edin canlı lazımsınız bana.

Şimdi size söyleyeceklerimi iyi dinleyin çünkü tekrarlamıyacağım Yanınızdaki arkadaşınız uyandığında onada anlatırsınız:

Burası bizim karargahımız biz direnişci birliklerin yani fonremis'lerin elçileriyiz, amacımızın ne olduğunu bilmiyorsunuz kralınız çok iyi biliyor ama.
Büyünün ülkemizde yasaklanmadığı zamanlarda kral tawenin ikizi çok güçlü bir büyücüydü büyüyü piace topraklarına yayan kişide odur,

Genius: kral tawen'in ikizi olduğunu bilmiyordum.

+ Adı fonseca, babaları ikisinide cok büyük iki ustanın yanına eğitime gönderiyordu, bu ustaların birisi firecren diğeri ise darkcren felsefesinde eğitim veriyordu. Ustalar birbirlerine düşmandı bu düşmanlık iki kardeş arasındaki savaşın ilk rüzgarlarını estiren sebep oldu.

Ama o dönemin kralı yani babaları rain hep tawenin yanında oldu hep onun başarılarını gördü fonseca kız olduğu için tahtın ilk varisi tawen di fonseca kendini önemsiz gibi hissediyordu, hırs yaptı cok büyük bi hırs gittikçe sonu gelmez bi öfkeye dönüştü, ustasıyla anlaşıp yasaklı büyülerin olduğu bi kitabı açtı
Ve ordaki herseyi ustası ona öğretti, çünkü ustasınında nefreti aynı kişilereydi, daha sonra fonseca bu haksızlıklara dayanamadığı bi günde, yasaklı büyülerden birini kullandı...

O gün sabrının taştığı son gündü, tawenle birlikte ormanda avlanmaya cıkmışlardı, karşılarına çok büyük iri yarı bi lycan geldi bu devasa ve efsanevi kurdu yenebilmek için çok güçlü büyüleri bilmek gerekiyordu tawen'in kılıcı yetmiyordu cok mücadele etsede yaralanmıştı fonseca'da bunu fırsat bilerek kitabını açtı ve içindeki güçlü büyülerden birini kullandı, lycan ölmüştü.

İki kardeş eve mutlu bir şekilde dönerken fonseca kralın huzuruna çıkıp lycanı gösterdi ve öldürdüğünü söyledi, tawen sadece uzaktan konusmaları dinliyordu.

Ne olduysa orda oldu...

Rain tahtından indi ve lycana dikkatli şekilde baktı ve yasaklı büyüyle öldürüldüğünü anladı ve fonsecayı tutuklatıp idam kararı aldı, kızıda olsa kanun kanundu yoksa kimse ona itaat etmezdi ve herkez yasaklı büyüleri kullanmaya kalkardı bu da dünyanın sonu demekti.

Fonseca biraz olsun sevgi beklerken yıkıldı ve büyük bi hayal kırıklığına uğradı günden güne nefretle ve intikam ateşiyle yaşadı idam gününe bir gün kala son hazırlıklarını tamamlamıştı fonseca, ve idam günü geldiğinde herkez heyecanla fonsecanın idam edilmesini bekliyordu.

Tüm ülke ölmesinden yanaydı tawen bile sesini çıkarmıyordu, sadece biz ölmesine üzülüyorduk.

Son isteğini sormak için ağzını açtılar fonsecanın, konuşmaya başladı:

+Baba seni uyarıyorum bunu yapma ben senin kızınım

- Yasakları çiğneyip benim onuruma leke süren biri benim kızım değildir, ölümün benim kararım değil piace krallığının kararıdır.

Fonsecanın gözünden yaşlar akmaya başladı ve aynı zamanda çıldırmış biçimde gülüyordu gözlerini kapattı ve birseyler söylemeye basladı ilk başlarda sesini kimse duyamıyordu ama daha sonra herkezin kulaklarını patlatacak şekilde şiddetlendi, hala ne söylediğini anlayamıyordu kimse taa ki...

Kral rain'de ki değişmeyi görene kadar herkez bi anda gözünü raine çevirdi ve gözlerinin kırmızılaştığını vücudunun irileştiğini ve kıllandığını gördü aynı zamanda fonseca bi yandanda yasak olan büyülü sözleri söylemeye devam ediyordu rain git gide kurda dönüşürken fonsecayı idam edip kafasını kestiler...

O sırada büyüde durdu herkez krala bakıyordu yarı kurt yarı insan görünümündeydi çok ürkütücüydü, herkez panikle onun yanına doğru koştu fonsecaya kimse bakmıyordu o sırada biz fonsecanın cesedini ordan kaçırdık ve gizli bi bölgeye gömdük ve orda yaşamaya başladık.

Bu sırada kral yanına gelen herkezi parçalayarak öldürdü ve oradan kaçtı bi daha kimse kral raini görmedi söylentiye göre hala yaşıyor ama bundan kimse emin değil ve o kitabı aradığı söyleniyor lanetin ortadan kalkması için o kitaba ihtiyacı var çünkü.

Tawen soğuk kanlılıkla olayları uzaktan takip ettiği için hala hayattaydı ve tahta o geçti ve sonsuza kadar bütün büyüleri yasakladı...

Fonseca zeki bi kadındı olacakları önceden tahmin ettiğinden ustasıyla bi büyü hazırlayıp tarifini kitaba ekledi bu büyü onun hayata dönmesinin tek çaresiydi.

Ve bugün biz direnişciler fonremis olarak fonsecanın hayata geri dönüp kral tawenden ve hala yaşıyorsa rainden intikamını alması ve büyüyü geri getirmesi için canımız pahasına mücadele edeceğiz. Tek ihtiyacımız olan o KİTAP.

Sadece adının moventur olduğunu biliyoruz ve birgün o kitabı bulup fonsecayı geri getirdiğimizde hepiniz kölemiz olacaksınız tüm dünya büyünün karşısında boyun eğecek...