can you hear my heart

18 4 1
                                    

Tüm gece boyunca sadece bir kez gördüğüm rüya yüzünden uyanmıştım. Yanımdaki boşluğu fark ettiğim de salona gitmek için yataktan kalktığımda Jongin in odanın balkonunda olduğunu gördüm. Rüzgar esiyor olmalıydı saçları bir o tarafa bir bu tarafa savruluyor o ise hiç düzeltmiyordu bile. Döner sandalyesinde duran ceketini alıp balkona çıktım. Omuzlarına ceketi koyduğumda geldiğimi yeni fark etmişti.

"Neden uyandın."

Parmaklarının arasında tuttuğu sigara dalının külünü silkmiş ardından kolunu uzatarak bizden uzakta durmasını sağlamıştı.

"Rahatsız olmuyorum."

"olsun, sen neden uyandın?"

"Rüya gördüm, sen hala uyumadın mı?"

"Hayır."

Ne zamandır uyuamıyordu kim bilir. Bazen uykusuzluktan göz altları morarıyor bazen ise hiçbir şeye odaklanamıyordu.

"En azından biraz gözlerini dinlendir."

"Sen beni merak etme, hadi git uyu."

"Senin de uyumam lazım."

"Geleceğim birazdan."

Başımı onaylar bir şekilde sallamış, odaya dönerek tekrar yatağa yatmıştım.
Gelmesini beklerken ise tekrar uyuya kaldım.
Sabah başıma dikilmiş yixing ile sehun konuşuyordu. Onlar yüzünden uyanmış ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Yixing uyandığımı görünce yanıma oturdu.

"iyi misin bebeğim?"

"İyiyim prensim sen nasılsın?"

"Beni boşver şimdi, şu hâline bak gözlerin  nasıl şişmiş. Bu kadar ağlamanı sağlayacak şey neydi."

Hemen anlatmışlar mıydı yani?

"Seni çok özlemiştim ondan ağladım."
"Baek?"

"Ya önemli bir şey değildi, sarhoştum zaten çok hatırlamıyorum."

"Tamam öyle olsun."

Sehun daha fazla duramamış konuya dalmıştı.

"Minho ile buluşacakmışsın, doğru mu?"

"Evet, dün buluşalım demişti ben de olur dedim. Neden ki?"

ikisi de bir şey dememişti. Jongin odaya girip kenarda duran gitarını aldığında gözlerim ona kaydı

"Nereye gidiyorsun?"

"Meydana."

Başka hiçbir şey demeden gitti. Yüzüme dahi bakmadı. Bu neydi şimdi?

"Minho seni bekliyor dışarda."

"Ne? Neden?"

"Buluşacakmışsınız ya, seni almaya gelmiş."

of gerçekten şimdi mi ya? Hiç canım istemiyordu. Meydana gitmek istiyordum.

"Daha fazla bekletme bence."

oflaya  oflaya Jongin in dolabını açtım, burda bıraktığım kot şortumu almış üzerine ise Jongin in bir tişörtünü giymisyim. Hafif bir makyaj yapmış çantamı da aldıktan sonra aşağı inmiştim. Minho gelmiş, koltuklardan birinde oturuyordu. Hepsi bana döndüğünde gözlerim Jongin i arasa da bulandı. Anlaşılan çoktan çıkmıştı.
Herkes ile günaydınlaştiktan sonra evden çıkmıştık. Ve ben şimdiden sıkıldım.
Konuşmadan yürümüş bir kafeye gelerek bir şeylere yemeye başlamıştık. Ara Ara telefonumu kontrol ediyor arayan veya mesaj atan var mı diye bakıyordum. Yoktu.
kahvaltı yapmış ardından tekrar yürümeye başlamıştık. Meydanda bir parka oturmuş boş boş konuşuyorduk. Çaktırmadan Jondae ye mesaj attım.

Last SongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin