ήλιος (Ìlios)
⋆。‧˚.☀︎.˚‧。٭
"O kadar kabasın ki Kunikida..."
"Kaba değilim, olması gereken bu. Yarın sana akşam yemeğini pişirmeye gelirim, kahvaltını kaçırma sakın."
Kunikida, ceketini askıdan alıp üzerine geçirirken yine reddedildiği için dünyanın sonu gelmiş gibi davranan arkadaşına, Katai'ye, bakıyordu.
"Lütfen Katai. Yemeğini ye."
"Peki peki, yarın görüşürüz."
"Görüşürüz."
Kapıyı açtığında yüzüne vuran klasik Yokohama soğuğundan dolayı biraz titrese de kendini toparlayıp çıktı dışarıya. Nasıl olsa bir kaç dakikaya alışırdı.
Evi buralara çok uzak değildi ama bu gün perşembeydi, kütüphane gece yarısına kadar açıktı yani. Oranın havası bir başkaydı -öyle düşünüyordu, aslında özel bir şey yok tabii. Hiç değilse bir buçuk saatliğine uğrasa yeter de artardı.
Soğuğa alışmıştı, tahmin ettiği gibi. Ellerini ceplerinden çıkardı ve birleştirip dudaklarına yaklaştırdı. Ardından yumuşak ve ılık nefesini üfledi. Mahallenin önür ucundan, kütüphanenin ışıkları gözükmeye başlayınca gülümsedi. Ödünç alacağı o kadar fazla kitap vardı ki...
İçeye girdiğinde ceketini çıkarıp koluna aldı. Gözleri, önce Atsushi'yi aradı. Rica etmişti daha önce, o yüzden kendisi için bir kaç kitap ayırmış olması gerekiyordu.
"İyi akşamlar, Kunikida-san. Kitaplar için mi geldiniz?"
Kunikida, ardını döndü ve ona sakince gülümseyen Lucy'e baktı. Haftanın üç günü, Atsushi'ye yardım etmek için gelirdi kütüphaneye. Evlenmeyi düşünen, klasik çiftlerdendi onlar da.
"Atsushi söylemiş öyle mi? Çıkarken alırım onları, biraz buralarda oturacağım. İnce bir kitabı bitirmek için zamanım var. Ne önerirsin bakalım?"
Kızıl saçlı kadın düşünmeye başladı. Ama ikisinin de dikkatini başka bir ses çekti.
"İnce sayılmaz ama ben şu sıralar, İnsanlığımı Yitirirken okuyorum. Belki başlarsınız burada, evde de devam edersiniz."
"Edebi yönden bir değeri olmasını isterim."
"Japon klasiklerinden."
Kunikida, kumral adamı süzdü. Zengin bir tip gibiydi nihayetinde. Ve en azından aklı başında. Lucy kaşlarını çatıp Dazai'yi ittirdi ve Kunikida'ya mahçup bir şekilde baktı.
"Tanrım... Bakmayın siz ona Kunikida-san. Üç ve beşinci koridorlarda bir sürü güzel, ince kitap var. Hoşunuza gideni okuyun siz."
Dazai sesini inceltti ve Lucy'e gülümsedi.
"Lucy-kun, Ayıp ama! Kitap önerdim sadece, kızıyorsun hemen.."
Kunikida, gözlerini kıstı ve inatla ona kitabı uzatmaya devam eden Dazai'ye odaklandı. Hoş bir adama benziyordu. İyi giyimli ve ayni derece iyi diksiyonluydu. Kunikida uzanıp, kitabı aldı ve kibar bir baş hareketi yaptı.
"Teşekkürler, okumaya çalışacağım."
"Rica ederim, Ìlios-san."
"Ìlios?"
Dazai gülümsedi ve kütüphane kapısına doğru yürümeye başladı.
"Ìlios."
⋆。‧˚. ☀︎ . ˚‧。⋆
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dead letters to sun | kunizai
Fanfiction- Doppo Kunikida, from bsd. - Osamu Dazai, from bsd. ölü mektuplar, Güneş'e. ölü bir sevgiliden, kendi canıma, sana. [fanfic] [soft - devam ediyor] -@rainet x bungō stray dogs 290424