10

18 3 4
                                    

"Yan yana olmamızı sağlarsın değil mi, Akutagawa?"

"Tabiki, Chuuya-san"

"Teşekkür ederiz"

Akutagawa yanımdan ayrıldı ama kahve dükkanın camından beni izlediğini biliyordum. Bir süre sadece onu izledim ve cenimden bu sabah yazdığım şiiri çıkarttım. Şiiri bankın üzerine koydum, uzerine bir beyaz bir tane de kirmizi koydum. Rüzgarda uçmasınlar diye güllerin saplarına ve şiirin üzerine denk gelecek şekilde Dazai nin bana hediye ettiği zippo çakmağı koydum. Şapkamı çıkartıp şiir ve güllerin yanına koyduktan sonra ayağa kalktım. Kendimi şu an çok.. hafif hissediyorum. Yavaş adımlarla yürüdüm ve yavaşça en uca yaklaştım. Dazai nin bundan bir lac saat önce atladığı yerdeydim. Bir an sanki şu an yanımdaymış gibi hissettim ve Dazai nin -boşluğun- elini tutum. Derin bir nefes aldım ve kendimi yavaşça kayalara çarpan o zalim güzellikteki okyanusa bıraktım. Gülümsüyordum, nadiren yaptığım bir şeydi. Bir süre sonra rüzgarda ucan 2 tane gül yaprağı gördüm, bir beyaz bir kırmızı gül yaprakalri rüzgarda özgürce dolaşıyordu. Bütün bunlar bir kaç saniyede oldu ve ardından sirtim sertce suya çarptı. Canım acımamıştı belki de ben acıyı hissedecek kadar kendimde değildim, bilmiyorum. Sertce okyanusa çarptıktan sonra kafam bir kayaya çarptı, aynı Dazai nin yaşadığı gibi. Bir süre sonra kendimi kaybetmeye başladığımı anladım ve sadece rahatladım.

Bu saniyeden sonrasında Chuuya' nın tabiri caizse Rosa Rouge' nin cansız fakat huzurlu bedeni Dazai' nin tabiri caizse Rosa Blanche nin cansız bedeninin yanına sürüklendi.

Akutagawa ismindeki genç adam bu ikilinin aşkına yıllarca tanık olmuştu, şimdi ise son bulmasını izliyordu. Sakin bir ifade ile telefonunu çıkarttı ve yetkilileri aradı.

Aradan uzun yıllar geçti ve bu ikilinin aşkı dillere destan hüzünlü bir hikaye haline geldi. Chuuya nin yazdığı şiirin kopyasi bir mekanda sergilendi ve orjinali de onlarla beraber mezara gömüldü. Her yıl Akutagawa ikisinin mezarina kardeşi ike beraber kırmızı ve beyaz gül bıraktı.

Chuuya 'nın yazdığı siir;

Ey beklentiler, bayat ve kasvetli nameler,

Bırakın bana ait bu bedeni!

Sadelikten başka bir şey istemem,

Sessizlik, uğultular ve düzenden...

Ey tanıdıklar, kara rezalettin bağışçıları,

Beni bir daha uyandırmayın!

Yalnızlığıma katlanacağım,

Kollarımsa çoktandır faydasız.

Ey şüpheyle açılan gözler

Bir süredir dingin, açık gözler

Ah, kendinden çok başkalarına inanan kalp.

Ey beklentiler, bayat ve kasvetli nameler,

Bırakın, bırakın bana ait bu bedeni!

Artık zevk almıyorum hiçbir şeyden,

Sefil hayellerim hariç.

Rosa Rouge'den Rosa Blanche'ye.
Bende seni seviyorum, yakında görüşürüz.

-son-

Rosa Blanche Ve Rosa Rouge-{soukoku}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin