13

153 14 43
                                    

Hyunjin oturduğu bankta denizi izlemeye devam ediyordu. Chan gideli birkaç saat oluyordu ama o hâlâ bankta oturup düşünmeye devam ediyordu. Aklında zaten bir plan vardı ama bu plandan emin değildi. Yaptığı daha doğrusu yapacağı şeyler doğru muydu bilmiyordu. Hoş artık doğru ya da yanlış umrunda değildi. Chan'ın dediği gibi günün sonunda kazanan da mutlu olan da o olacaktı.

Hyunjin elini ceketinin cebine attı ve telefonunu aramaya başladı ama aklına gelenlerle yüzünü buruşturup kafasını arkaya attı. Telefonunu kırmıştı. Bir aptal gibi Minho'ya kızdığı için telefonunu kırmıştı. Annesi haklıydı Hyunjin güçsüz iradesiz bir çocuktu. İnsanlar onu sevmediği halde yüzsüz onursuz bir çocuk gibi insanların hatalarını görmez onları affedecek bir yol arardı. Bunun için günlerce düşünmesi gerekse bile ne yapar eder onu kıran kişiyi affederdi. Çünkü o güçsüz biriydi...

Hyunjin aklına gelen düşüncelerle ayağa kalktı. İçinden 'yeter' diye bağırmak istiyordu. Kendini yargılamayacaktı kendini olduğu gibi kabul edip sevecekti o kendini severse başkalarının onu sevip sevmemesi umrunda olmazdı bunu da biliyordu. O yüzden ilk adım olarak kendisini sevecekti diğer her şey de zamanla kendiliğinden yoluna girecekti.

Hyunjin denizin keskin kokusunu içine çekip yürümeye başladı. Bugün hiçbir şey yapmayacaktı. O bugün, yarın ve bundan sonraki her gün kendini sevecekti diğer her şey yoluna girecekti buna emindi. Bu keskin kararın bir nedeni yoktu. Sadece yorulmuştu. Sevilmek için çabalamaktan yorulmuştu. Kimse onu sevmezse bile o kendini sevecekti olduğu gibi sevecekti istenilen kişi olduğu için değil.

Deniz kenarında yürürken her şeyi düşündü. Ailesini, arkadaşlarını ve Minho'yu... Kendini en huzurlu hissettiği yer Minho'nun yanındaydı ama bu huzurun bile bir karşılığı vardı. Hyunjin'in ailesi Minho'nun ailesine göre kat be kat daha zengindi ve Minho bu durumdan ne kadar belli etmemeye çalışsa bile rahatsız oluyordu ve en ufacık tartışmalarında Hyunjin'le aralarındaki sınıf farkını vurgulayıp onların farklı dünyalardan olduğunu söylüyordu. Hyunjin için ise babasının parası umrunda değildi onun için para birkaç kağıt parçasından ibaretti bu yüzden Minho'ya bu durumu defalarca kez anlatıp onu alttan alıyordu ya da Minho'nun arkadaşlarıyla buluştuğu zaman arka planda kalacağını bile bile Minho'nun arkadaşlarıyla olan buluşmalara katılıyordu bazen. Minho onun yanında Felix'in alnından öpüp gece sokakta sözde Felix korktuğu için el ele dolaşmışlardı ve Hyunjin'in yine ses çıkarmaya hakkı olmamıştı. Çünkü huzurun bedeli buydu. Huzurun bedeli içinde büyüyen huzursuzluktu...

Bu Minho'yla kaçıncı ayrılığı ya da tartışmasıydı bilmiyordu. O Minho'dan kopmak istiyordu ama ondan kopamıyordu çünkü Hyunjin'in içindeki sevgiye aç çocuğu ancak Minho doyurabiliyordu. Geçen seferki ayrılıklarında kesinlikle emindi Minho'ya geri dönmeyecekti ama yine de ona dönmüştü. Minho'da şeytan tüyü olduğuna emindi ne yapmış etmiş bir şekilde Hyunjin'in kanına girmişti. O gece Felix gelmseydi Hyunjin Minho'yla sevişeceğine bile emindi. Sıkıca gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Geçmişe takılı kalmayacaktı. Geçmiş geçmişte kalmıştı bundan sonra kimseden sevgi dilenmeyecekti ama alması gereken bir intikam olduğunu da biliyordu. Minho'da geceleri Hyunjin'i düşünüp ağlayacaktı. Hyunjin'in ayaklarına kapanıp af dileyecekti aşk dilenecekti... Hyunjin'in kendi kararlarını aldığı hayatının ilk günüydü bugün. Gerçek bir Hwang olacaktı. Ailesinin gurur duyduğu o altın çocuk olacaktı. Herkes Hyunjin'in tarafından sevilmek isteyecekti. Herkes...

Herkese merhaba nasılsınız?

Yine uzun bir ara verdiğimin farkındayım hepinizden özür dilerim öncelikle. Bir daha burayı bu kadar aksatmamaya çalışacağım çünkü watty benim gerçekten huzurlu hissettiğim bir yer ve o yüzden bu kadar ara vermek istemiyorum bir daha.

Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Bu bölümde Hyunjin'in kafasındaki taşların yerine oturması için sadece onun olduğu bir bölüm olsun istedim. Eleştirilerinizi ve beğenilerinizi yazmayı unutmayın.

Sizleri seviyorum görüşmek üzere...🩷

Ayrılsak da Beraberiz||HyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin