Endişeden çıldırmış gibi saçma sapan konuşmam Alp abimin belimden tutup kalktığım koltuğa geri oturtması ve elime bir bardak su tutuşturmasıyla kesildi.
Bir kaç dakika sessizlikten sonra başta Güneş olmakla herkes sesli gülmemek için kendini tutmaya çalışarak kıkırdamya başladı.
"Ne gülüyorsunuz la. Yada gülün ya bana ne. Kardeşim o benim tabiki endişelenirim."
Somurtarak söylenmemdrn sonra Alp abim beni kolunun altına alırken babam konuştu.
"Haklısın Azadım. Oğlum, sakıncası yoksa sende hasar konusunda açıklama yaparmısın. En azından Azad abin rahatlatmak için. Eğer rahatsız olmazsan tabiki."
Güneşe bakarak konuşmasının devamını söyledikten sonra tüm dikkatimi yeniden Güneşe verdim. Aslında tek odaklanan ben diğildim. Güneş konuşmaya başlayınca dikkatle dinlemeye başladım.
"Şeyy. Biri omzumda. Sol omzuma cam girdiği için bazen kasılmalar ve sızlamalar oluyor. Pekde sorun çıkarmıyor zaten. Üstüne dövme yaptırdığım için izi de bilinmiyor. Diğeri de saçımdaki beyaz kısım. Kazadan sonra beyazladı."
Mertlere baktığımda memnun oldum. Yüzlerindeki ifade yaptıkları hatanı anladıklarını belli ediyordu.
Bir haftaya bunlar knk olur benden demesi. Sonuçta Bulut ve Mert çok sıcak birisi. Yağmur onlar kadar olmasada arkadaş canlısı biri. Yani bir kaç haftaya samimi olurlar. Tabi Güneş Alp abime benziyorsa bu biraz uzun süre bilir.
Elimdeki bardağı sehpaya koyup ellerimle de dizilerinden destek alarak ayaklndım.
Her kesin bana bakmasıyla konuştum."Hadi herkes yataklara, geç oldu yarın okulunuz var. Baba sende işe gidicen erkenden. Salih amcam aramıştı toplantı mı ne olucakmış. Abi sende geç gidicesin ama Güneşin okul işiyle ilgili sen de okula gidiceksin. İyi geceler herkese. Deniz Kumsal hadi kalkın."
Deniz ve Kumsal önümde yukarı çıktım. İkisinide yatırıp kendi odama gidip banyoya girdim. Ilık bir duş aldıktan sonra pirjamalarımı giyip uyudum.
Bir sonraki gün sabah 7.30
Sabah erkenden kalktım. Neden mi. Mutfağı alt üst ederek kahvaltı hazırlamak için tabiki. Ben masayı kurarken Alp abim ve Bulutla Yağmur bana yardım ediyordu. Babam erkenden gitmişti. Metr ve küçük ikizlerde biz masayı kurmayı bitirdikten sonra geldiler. Çayın ısınması beklerken konuştum.
"Biriniz gidip Güneşe haber versin."
Deniz ve Kumsal bir birine bakıp sonrada bana bakdı. Bu ikisi telepatiyi keşf edicek yeminle. Kumsal bana bakıp tatlı tatlı konuştu.
"Biz çağıra bilirmiyiz abicim."
"Tabiki canım. Gidin hadi Güneş abinize haber verin ama kapıyı çalın tamam mı."
"Tamam!"
İkisi aceleyle yukarı çıkmak için koşarken söyledim.
"Yavaş çocuklar! Kosmayın düşersiniz!"
Peşlerinden bağırmamla yavaşlayıp öyle yukarı çıktıklarını görünce tatmin olmuş bir şekilde gülümsedim.
5 dakika kadar sonra Güneş ikizlerle birlikte geldi.
Ona gülümseyerek konuşmama kibarlıkla cevap verdi.
"Günaydın tatlım. İyi uyuyabildinmi?"
"Günaydınlar. Merak etmeyin gayet iyi uyudum."
"İyi o zaman hadi kahvaltıya geçelim."
Herkes toplandıktan sonra kahvaltıya başladık. Babam acelesi olduğu erken kalkmıştı.
Kahvaltı bittikten sonra kapıda gidecek olanları geçirmek için bekledim.
Hepsine iyi günler diledikten sonra kapıyı kapattım.
Kendi odama gidip telefonumla bir numarayı çevirip kulağıma götürdüm.
Karşıdakı kişinin cevapını beklerken odamdakı boy aynasından kendi yüzümü gördüm.
Her zamanki sıcak bakıslarım ve hafif gülümsememin yerini donuk keskin, bakışlar ve duygusuz, kasvetli soğuk ve karanlık bir yüz vardı.
("Buyurun efendim")
"Ata buraya gel hemen."
("Anlaşıldı efendim!")
Telefonu kapatıp üzerimi değiştirip aşağı indim. Bahçeye çıktığımda siyah bir araba beni bekliyordu. Karşısında siyah bir takımda kumral birisi bekliyordu. Yaklaştığımı görünce arabanın kapısına açıp başını eğdi.
Arabaya binerken söyledim.
"Depoya sür Ata ve her kese toplanmalarını söyle."
"Anlaşıldı efendim."
Ata arabanın sürücü koltuğuna oturup emrin üzerine hemen eline telefonu alıp bir şeyler yazdıktan sonra arabayı çalıştırdı.
Ve burada biter bu bölümde.
Buna bölüm yazarken iki tane kitap ve bir tane de başka kitabımı devam ettirmeye çalışıyorum.
Cansılarım sınavlarım yaklaşıyor o yüzden bana şans dileyin.
Bölümlerin de geç geliceğini söyleyeyim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
aile hikayesi gibi(Durduruldu)
Fiksi RemajaKüfür var ona göre okuyun. kitabın adından anlaşılıyor zaten. anlamasanızda okuyunca anlarsınız