day 0

86 7 0
                                    

Niki ve diğerleri "   "
Sunoo ""    ""
—————————

"Hey gelsene"

"Sana diyoruz"

Saçıma gelen kâğıt sayesinde fikrimi bana seslenen çocuğa yöneltdim.

Ondan hoşlanmıyordum. Çoğu kişi hoşlanmazdı. Ya birine kötü sözler söyler, ya da böyle aşağılık oyunlar çıkarırdı.

"Sende oynasana"

"Korkuyor musun yoksa?"

Kalktım. Aslında hiç oynamak istemiyordum. Ama kalkmıştım bir kere.

İki elimizi birleştirip karşılıklı öne uzatıyorduk. Karşı taraf eline vurmaya çalıştığı zaman elini çekmeli, elini açtığı zaman çekmemelisin.

Eğer elini çekemezsen ve ya eline vurmuyorken elini hareket ettirirsen kaybedersin. Ve takımındaki bütün herkes ellerini öne uzatıp karşı tarafın vurmasına izin vermesi gerekir.

Yine kaybettim.

"Düzgün oynasana ezik"

Çekiştirmeye, iteklemeye başladılar. Bir şey yapamadım.

""Ben oynamak istiyorum!"" dedi biri.

Dikkat benim üzerinden ona yöneldi. O yaklaştığında sırama oturdum tekrar.

Elleri kıpkırmızı olmuştu. Kazanmak için çaba sarfetmiyordu sanki.

Yine bir şey dediler. Duyamadım ama iyi bir şeye benzemiyordu.

İteklenirken sıraya çarptı. Karnını tuttu. Ama gülümsemeye devam etti.

Sırasına oturduğunda zil çalmıştı. Öğretmen sınıfa girdi ve ders başladı.

...

Kulağı dersi dinlesede, aklı başka yerdeydi. Sürekli arka sıraya bakıyordu çaktırmadan. Suçluluk duygusu onu rahatsız ediyordu.

Zar zor biten ders sonunda zil çalmıştı. Her kes çantasını beline alıp kendini dışarı atıyordu resmen.

Soğuk kış sonrası özlenen güneşli günler gelmişti. Bunun sevinciyle ayaklarını sektire sektire yürüyordu diğeri.

Ona yetişmek için adımlarını hızlandırdı. Daha arkasındayken konuştu.

"Bunu yapmana gerek yoktu"

Seken ayaklar durdu. Arkaya döndü. Şaşkınlığını yenip cevap verdi.

""Bende oynamak istemiştim. Biraz acıtıyor ama eğlenceli!""

Hala üzerinde yaraya benzeyen kırmızılıklar olan elini diğer eliyle gizledi. Ancak farkedilmişti çoktan.

"Oynamamalısın. Onlar çok kötü"

Dedi. Bu cümleyi kurup kurmaması gerektiği hakkında hiç emin değildi ama kurmuştu artık.

Yürümeye devam ederek digerini arkada bıraktı. Kıkırtıyı duymasına rağmen yoluna devam ediyordu.

Yüzündeki gülümsemeyle arkasından koştu diğeri.

""Görüşürüz""

Ayaklarını sektirmeye başladı yeniden. Gittikçe uzaklaştı. Cismi ve gülümsemesi kayboldu göz önünden.

Arkada kalan ise ifadesiz yüzü değişmeden evine doğru yürüyordu beyaz çizgilerin üstüyle.

İçindeki rahatsızlık sönmemişti daha ama sanki azalmıştı biraz. Bu konu hakkında düşünürken eve gelmişti bile

...

days of reborn | sunkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin