18

176 27 0
                                    

BAZENNNN COK UZULUYORUM arkdslar benim oy isteme sebebim daha çok insanın fark etmesi için🫶🏻🫶🏻

hoş geldiniz NABER BEN IYIYIM

940 kelime 🐈🐈
-

san

wooyoung

7 Aralık,

"Wooyoung, kalkmayacak mısın?" Yunho başıma gelmiş, sabah sabah katlanamadığım onuncu sorusu ile karşımdaydı.

"Gitmeyeceğim."

"Gitmezsen dava düşecek ve müvekkil kaybedeceksin, bunu istiyor musun gerçekten?"

Yorganı kafamdan çekmiş, yatağıma oturmuş olan arkadaşıma bakıyordum.

"San orada diye davandan mı vazgeçeceksin? Sana yakışır mı bu, sence?"

Kafamı olumsuz şekilde sallamış, kafamı eğmiştim.

Sağ elini saçlarımda hissettiğimde usulca kafamı kaldırmış, gözlerine bakmıştım.

"Kalk ve giyin. Sonrasında kahvaltı yapacağız." Ayaklanıp odadan çıkarken bu cümlesi ona yetmemiş, üstüne bağırarak eklemişti.

"Öğlen on bir olmuş hala yatıyorsunuz! Kalkın kahvaltı yapalım ya!"

Dediklerini düşünerek yatağımdan kalkmış, lavaboya ilerleyerek işlerimi yapmaya başlamıştım.

Sırf o, orada diye ondan mı saklanacaktım? Hayır. Niye kaçması gereken kişi benmişim gibi düşünüyordum? Utanacak kişi ya da saklanacak, kaçacak kişi ben değildim, oydu.

Lavabodan çıkıp üzerimi giyinmeden mutfağa geçmiştim. Hazırlanıp gelseydim kıyafetlerimin kırışacağına yüzde yüz emindim.

"Kıyafetlerini niye sürekli ben ütülemek zorundayım?"

Onuzlarımı silkmiş cevap vermiştim. "Kendin teklif ettin. Wooyoung, benim ütü becerilerim çok iyi bana bırak kıyafetlerini!"

Kafasını yana eğmiş, kaşlarını çatmıştı.

"Ben mi demişim onu?" Hayır.

Kafamı onaylayarak sallamıştım. "Evet, hatta Yunho'ya sor."

Yeosang her davadan önce kıyafetlerimi ütülerdi. Sebebi ise benim kötü ütü yapmammış. Ütünün iyisi, kötüsü mü olur?

Genel olarak ev işleri onlardaydı çünkü onda da kötüymüşüm. Yemek yapamıyormuşum, temizlik yapmam kötüymüş falan falan.

İşime geliyordu ama bir yandan da iş yapmayı istiyordum.

Eve onlar kadar yorgun gelmiyordum ya da sürekli işte değildim. Hatta bazen evden bile çıkmıyordum yani bu iki ay öncesiydi.

Hiç değilse odam toplu oluyordu.

Kahvaltımızı daha da konuşmadan sessizce yapıp, dağılmıştık. Ben üzerimi giyinip odamdan ayrılmış, ikisinin de odasına girerek öpücük bırakmıştım.

Pekala pek öpücük değildi onlara göre, onları yalamışım sözde.

Üzerimi son defa kontrol edip evden çıkarak adliyeye yolumu almıştım.

Hala bir arabam yoktu ama hiç sorun etmiyordum, yazları yani.

Adımlarımı durağa yönlendirip fazla beklememek için kendime şans diliyordum. Buz gibi kış soğuğu ama kar yoktu, dışarıda duran canlıyı kış soğuğu yakan türdendi.

attention ★ woosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin