Neden bir Bucky kurgusu yazmıyorum ki? diyerek yazmaya başladığım bir kurgu oluyor bu. Mantık hataları falan olursa, haftalarca bölüm atmayıp günde üç beş bölüm birden atarsam falan görmezden gelin(okul açılcak -_-)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
JG pov:
Görev için Barnes, Carter ve ben bir arabadaydık. Uzun sessizliği bozduğumda varacağımız konuma son on dakikalık bir mesafe kalmıştı.
"Seni vurduğum için üzgünüm, Carter." Arka koltukta oturan Carter'a bakma zahmetine bile girmemiştim.
"Üzgün değilsin."
Başımı onaylarca bir kez salladım. "Evet, değilim."
Yanımda oturan Barnes iç çektiğinde ona baktım ve alayla konuştum. "Ne o? Konuşmamız sıkıcı mı geldi?"
Barnes gözlerini yoldan ayırmadan konuştu. "Her an birini öldürmeye hevesli gibi görünmen canımı sıkıyor."
"Aha, başladı bizim mesai." Kendi kendime konuşur gibi mırıldandım. Her seferinde konuyu nasıl gelebiliyorduk onu hala anlamış değildim.
"Keşke beni biraz dinlesen..." diye mırıldandığında Barnes'a baktım.
"Bana öğüt vermeye çalışmayı bırakırsan seni dinlerim." dedim monoton bir sesle.
"Ergen gibi davranmayı kesersen kimse sana öğüt vermeye çalışmaz." Carter'ın söylediği şeyle kaşlarım çatıldı ve arkaya dönüp baktım. "Canını sokakta buldun herhalde Carter?"
Carter gözlerini benimkilerden çekmedi. "Kendini ne sandığını hep merak ettim. Seni özel kılan ne? Süper asker değilsin, mistik veya telekinetik güçlerin de yok. Sadece bir seri katilsin."
Dediği şeye sakince gülümsedim. 'Sadece bir seri katilsin.' Öyleydim? Ne vardı yani bunda?
"Beni özel kılan ne biliyor musun?" Sharon'un yüzüne biraz yaklaşırken kuruyan dudaklarımı dilimle ıslattım. "Hepinizden iyi olmam."
"Öyle mi? Hangi konuda en iyisin?" Diye alayla sorduğunda kendimi beğenmişlikle hafifçe sırıttım ve yüzümü onunkinden uzaklaştırdım.
(Şarkı adı: Pitbull- Go girl)
"I shine like a rock star (Bir rock yıldızı gibi parlıyorum)
Look like a movie star (Bir film yıldızı gibi görünüyorum)
Play like an all star (Bir yıldız gibi oynuyorum)"
Kendimi beğenmişlikle gülümsedim. "Bir süper askerden daha iyi savaşıyorum. En başarılı ajanlardan biriyim- bence en iyisiyim. Dünya çapında aranan bir suçluyum... Mükemmelim."
"Kendini tanımak ve kendine güvenmek egoistlik değil." Diye yanıtladım Barnes'i. Ona bakmasam bile gözlerini devirdiğini hissedebiliyordum. İçeri sızmamız gereken mekanın arka girişine yakın bir yerde durduğumuzda bakışlarımı dışarda gezdirdim.
