Kadınlar Kavgası

220 15 1
                                    

*Kapak, hikayede yer alan kitabın kapağıdır.

Murat apar topar gittikten sonra, "Ferman neden öyle dedin?"

"Burası harem. Senin akraban da olsa hiçbir erkek hareme giremez. Hem böyle başbaşa..."

Sözünü kestim. "Ferman ne diyorsun sen?"

Beni kollarımdan tuttu. Kolumu okşayarak,

"Yanlış anlaşılır birtanem. Yoksa ben seni bilmiyor muyum? Ben sana güveniyorum ama elalemin ağzı da torba değil ki büzeyim." diyerek beni alnımdan öpüp gitti.

Neydi bu şimdi böyle?

Akşam Hünkar'ın yemekte misafirleri vardı. Bu akşam onunla yemek yiyemeyecektim. Ben de Hafsa Sultan'ı çağırdım.

"Ne iyi ettiniz davetime icabet ederek."

"Sen çağır ben gelmez miyim gelin hanım. Gelirken kulak misifiri oldum hareme. Padişah'ın gözü senden başka kimseyi görmezmiş. Söyle bakalım nasıl çeldin gönlünü Hünkar kardeşimin?"

"Birşey yapmadım. Biz çok iyi anlaşıyoruz Sultan'ım. Biraz da sizin sayenizde."

"Ala! Allah bozmasın mutluluğunuzu." Bana uzanıp eliyle omzunu sıvazlayarak. "Nikahtan bu yana Hünkar odasına diğer eşlerini hiç almamış doğru mu?"

"Doğrudur Sultan'ım. Mütamadiyen beni çağırır."

"Anlaşıldı. Tez zamanda bir erkek evlat ver ki, eksik kalma. Haremde şehzaden yoksa seni kimse umursamaz. Arkanda güç istiyorsan önce şehzade doğur güzelim. Ben senin yanındayım biliyorsun."

"Bilmez miyim Sultan'ım siz olmasanız ben buralara kadar gelemezdim. Bunun için size hep minnettar olacağım."

"Haahah ilahi Yeşim! Pek de kıymet bilirsin."

Birden kapı açıldı. Dışarıdan Ferhunde girdi. Dışarıda bekleyen Nigar; "Sultan'ımız beni dinlemediler Sultan'ım."

"Çekilebilir son Nigar."

"Senin yüzünden Hafsa yılanı! Sen soktun bu Venedikli'yi aramıza. O gelmeseydi ben Fermanla mutlu olacaktım ne oldu kutlamaya mı geldin?"

Hafsa yerinden kalkmadan hatta, yüzünü yanağından kaldırmadan, yemeğini yemeye devam ederek; "Ferhunde iyi değilsin. Aklın karışmış, kimle muhatap olduğunu unutmuşsun, dairene dön!"

"Gitmiyorum. Siz Hünkar'ıma yaptığınız kara büyüyü bozana kadar da, bu büyücüyü saraydan defedene kadar gitmiyorum."

"A-aaa! Ferhunde ne büyüsü? Saçmalama!" dedim lafa girerek.

Ferhunde kolumu tutarak beni kaldırmaya çalıştı. Beni kaldıramayınca saçlarımı tuttu. A-aaa kadının içinden çirkef çıktı. Pek de kibar diyorduk halbuki...

Ferhunde'nin saçımdaki elini tutarak onu ikna etmeye çalıştım. "Ferhunde yapma. Böyle kazanamazsın Padişah'ı."

O arada sesleri duyan Afitap da geldi.

"Ferhunde, Hünkar hevesini alınca bırakacak zaten. Hep öyle olur."

Odada sesleri duyan diğer kızlar bulunuyordu. Nigar telaşlansa da Ferhunde'ye dokunamazdı. Artık sınırıma geliyordum. Ben de kendime mukayyet olsam da, sabrımın bir finish çizgisi var neticede.

"Bırak beni bu kaltağı parça pinçik edeceğim." diyen Ferhunde'ye karşı hala bir hareket göstermemiştim.

Hafsa nihayet, elindeki kaşığı bırakıp ayağa kalktı. "Ferhunde çabuk Yeşim'in saçını bırak diyorum sana."

PAYİTAHT'TA AŞK-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin