Hayranı olduğunuz romana girseniz nasıl olurdu? Bu roman çok seneler öncesinde geçiyorsa, işte o zaman uçuşan eteklerinizle masalda gibi hissedersiniz eminim. Yeşim'in hikayesinin masal mı yoksa kabus mu olacağını hep birlikte göreceğiz...
Hikaye, t...
Beynimi bazı düşünceler kemiriyordu. Bu Murat ne işler karıştırıyor? Gerçekten de savaş konusunda umutsuz mu yoksa, bir şeyler mi planlıyor? Ağzından nasıl laf alacağım ki? Sarhoş edip öğrensem olmaz. Daireme şarap sokamam. Konağa da gidemem. Bu iş olmaz. Güvenini kazansam? Saçmalama bilgiyi altın tepside sunar gibi sunacak değil ya! Olmaz o da olmaz. Düşüneyim Hürrem ya da Kösem olsa ne düşünürdü? Buldum! Güvendiğim bir ağaya Murat'ı araştırtmam gerekir bu durumda. Yoo! Gerek yok. Okuduğum kitapta, meyhanede bir hatun vardı. Onunla konuşur sarhoşken sohbet ederdi. Bazen derdini ona açardı. Neydi? Eftelya! O kızı bulmam lazım. İyi de o kız Murat'ın sırrını bana söyler mi?
"Nigar, hazırlan Karaköy'e gideceğiz."
Sarayın dışında bizi bekleyen at arabasına bindik. Dışarı çıkmamız kolay olmadı tabi. Haremin yönetimi Afitap'ta olduğu için ondan izin istemek zorunda kaldım. Bahanemse Murat Paşa'nın konağına gitmekti. Orada unuttuğum birkaç eşyam vardı.
"Sultan'ım nerden çıktı bu? Gerçekten Murat Paşa'nın konağına mı gidegiz?"
"Nigar işimiz var." diyerek Karaköy'e geldiğimizde elimdeki bohcadan çıkardığım dikkat çekmeyecek boz renkteki kalınca örtüyü giydik. İpek elbiselerim bu örtüden görünmezdi. Tacım da başımdaki örtüden görünmezdi. Nigar da kırmızı renkli, işlemeleri olan bir ferace giydi. Artık kalabalığın arasına karışabilirdik.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kalabalığın arasına karıştığımızda arkamda beni izleyen bir kız gördüm. Bu Afitap'ın cariyelerindendi. Nigar ile birkaç defa ara sokağa hızlı hızlı girince o kız peşimizi kaybetti. Biz de tekrar Nigar ile yola koyulduk.
Nihayet buraya ilk geldiğimde karşılaştığım meyhaneyi buldum. Eftelya burada çalışıyordu.
"Hey bey amca. Eftelya nerededir? Burada çalışıyormuş."
"Bre Eftelya'yi ne yapazaksin?"
"Birinden haber getirdim. Sen söyle hele!"
"Eftelya, yavrimu. Bu hatunlar seni sorar. Yine hangi hovardanin karısini kızdırdin?"
