Ferman'ın İtirafı

177 9 0
                                    

Kapıyı koruyan askerler beni içeri aldı fakat Hünkar henüz hamamdan çıkmamıştı. O hamadayken cariyeler soframızı hazırladı ben de heyecanımı yatıştırmak için Hünkar'ın odasını gezmeye başladım. Oda fermanlar, mektuplar, kitaplar ile doluydu. Gelişi güzel konulmus bir kitap gördüm. Sevdiceğim en son bu kitabı okumuş olsa gerek. Bakayım şuna. Ne tür şeyler okuyor iki gözümün çiçeği, hayatımın aşkı...

Rastgele bir sayfa açtım.

Bu harfler Osmanlıca değil. Ne diyor burada? Günlük gibi birşey bu!

Onun yanında kendimi erkek gibi hissediyorum. Hiç böyle hissetmemiştim. Elbette çok kız arkadaşım oldu fakat bu duygular çok farklı. Çoğu varlıklı bir ailenin oğlu olduğum için bana başka yaklaştı. O yüzden kızları çok ciddiye aldığımı söyleyemem. Yeşim içinse herşey farklı. Ben de şaşkınım. Ona karşı erkeksi duygular besliyorum, ona dokunmak, öpmek istiyorum. Hatta çocuğum bile olsun istiyorum ama Yeşim gerçeği bilmeden bu iş olamaz. Önce gerçeği söylemem lazım. Gerçeği nasıl söyleyeceğimi de bilmiyorum. Onun beni Padişah olarak değil de, ben olarak sevmesini istiyorum.

Ne diyor bu? Gerçek ne ki? Hem günlük niye yazıyor. Lisede miyiz canım? Son sayfa. Bu ne?

Bugün ağzımdan platonik kelimesini kaçırdım. Az kalsın anlayacaktı. Anlamasın diye bin dereden su getirmek zorunda kaldım. Bence anlamadı. Keşke en kısa sürede itiraf edebilsem de herşeyi yoluna koyabilsem!

Neyi anlamadım? Yoksa o da benim gibi?

O sırada arkamdan bir şey suyydum.

"Yeşim?" Beline sardığı havlusu ile birlikte aşırı çekici görünüyordu. Çıplak vücudundan süzülen su damlaları içimin hareketlenmesine neden oluyordu. Allah'ım düşüncelerime bak ya! Neden düşünmeyeyim ki o benim kocam! Dur sağlıklı düşüneyim önce. Ne yazıyordu burada? Kendine gel bir an önce. Bakma ona. Onun seni ele geçirmesine izin verme önce cevap versin.

"Hünkar'ım?"

"N'apıyorsun sen?"

"Önce siz cevap verin. Bunlar da ne? Ne yazıyor burada?"

"Okudun mu hepsini?" diyerek günlüğü elimden aldı.

"Okudum. Bir açıklamayı hakediyorum."

"Peki. Herşeyi anlatacağım. Herşeyin mantıklı bir açıklaması var Yeşim."

"Önce giyinin ama dikkatim dağınıkken sizi dinleyemem!"

Hünkar hemen üzerine bir şeyler geçirmek için yatağının üzerinde duran gömleği ve pantolonu aldı. Ben de o giyinirken ona yardım etmek istedim ama aklıma nikahımızdan beridir kendi duş aldığı ve tek başına giyindiği dedikoduları geldi. Hünkar en yakın adamına dahi kendini giydirtmez olmuş; yoksa ona giyinirken yardım edecektim.

Acaba Hünkar nikahtan sonra mı değişti yoksa kafasını vurduktan sonra mı değişti? Dedikodularda olduğu gibi ben efsunlu muyum? Efsunlandı mı?

Hünkar yanıma yatağa oturdu ve elimi tuttu.

"Yeşim, senin gelecekten geldiğini biliyorum." Elim ayağım titremeye başladı. Hep bugün geldiğinde nasıl tepki vereceğimi düşünmüştüm.

"Murat mı söyledi?"

"Hayır, hani evlendiğimiz gece kafamı vurdum ya hani? İşte o gece kafasını vuran ben değildim. Gerçek Padişah'tı."

"Gerçek Padişah ne demek?"

Sadece dinle. Bir daha bu konudan bahsedebileceğimi sanmıyorum. Ben nasıl oldu bilmiyorum senin dünyandan geldim ve onun bedenine girdim. Ben işte. Ferman ben... Ne çabuk unuttun beni? Padişah ile birbirimize benziyoruz. Kimse anlamadı bu yüzden? Sen romana girince, senden hoşlandığıma emin oldum bu yüzden ben de girmenin yolunu aradım. O hocayı buldum beni buraya gönderdi. Teorik olarak hoca değilmiş aslında ama...

PAYİTAHT'TA AŞK-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin