PAYİTAHT'TA AŞK-2

Hafsa'nın planları

Ben biraz geri çekilince dudakları dudaklarımı buldu. Geceliğimin omzundaki askıyı sıyırıp omzumu öpüyordu. Onu boynundan sardım ve bedeninin bedenimi itmesiyle yavaşça yatağa yattım. O da benim üzerime doğru yattı. Anlamıştır herhalde aptal değil ya!

Üzerimdeyken küçük öpücükler kondurmaya devam ediyordu. Bana ise bunlar artık yetmiyordu. O benim kocamdı. İstediğimizi yapabilirdik. Kocamı arzulamam suç mu?

Bir daha düşün istersen? Kendi dünyana döndüğümüzde ne olacak? Kaldığımız yerden devam edebilecek miyiz? Belki eğleniriz ha? O zengin, ailesi kimsesiz bir kızı ona yakıştırır mı hiç?

"Birtanem emin misin?"

Sorusunu onu daha çok öperek cevapladım. Cevabım onu memnun etmiş olacak ki, öpücükleri daha da iştahlanmıştı.

Ferman gözlerimin içine bakarken yavaşça kadını olmamı sağladı. Acısı umrumda değildi. Onun kadını olmanın gururunu yaşıyordum.

O gece Ferman benim yatağımda uyudu. Onun göğsünde uyudum. Cariyelerim de dairemde değil, diğer cariyelerin yanında uyudular. Sabah olduğunda Ferman gitmişti. Eee devlet işi beklemez.

Sonradan geldi aklıma, ya hamile kalırsam çocuğu da dünyama götürebilecek miydim? Götürdüm diyelim nasıl olacaktı? Bunun burada anlaşılması imkansız. O yüzden bir süre beklemeliyim. Ayrıca da çocuğumun olmaması için hekim kadına ot kaynattırmalıyım.

Akşama doğru bu gece Hünkar'ın yanına gitmek için hazırlanırken haremde bır telaş vardı. Nigar meraklandımı anlamış gibi hemen yanıma geldi.

"Sultan'ım Hafsa Sultan saraya taşınıyor."

"Aaa ne diyorsun? Yandım ben! Diğer Sultanlarla bir olursa ben mahvoldum."

"Galiba öyle Sultan'ım. Cariyeleri onun eşyalarını yerleştiriyor. O da Hünkar'ın yanına gitmiş. Yemeği birlikte yiyeceklermiş."

"Ne konuşacak acaba? Nigar bundan sonra daha fazla dikkat etmeliyiz. Bu Hafsa'dan herşey beklenir. Bu arada ben de birazdan Hünkar'a gideceğim. Üçümüz birllikte mi yiyeceğiz yoksa?"

Konuşmamız çalan kapı ile bölündü. Gelen Canfeda Kalfa idi.

"Sultan'ım, Hünkar'ımız bu gece ablası ile yiyecekler. Sizi baska bir akşam çağıracaklarını söylediler."

Resmen yıkıldım. Bu Hafsa'nın her akşamı böyle mi olacak? Bizi uzaklaştıracağını sanıyorsa yanılıyor. Bizim aramızda onun anlayamacağı bir bağ var!

Ertesi gün, bahçeye çıkmak için haremden geçtik. Aşağıdaki kızlar eskisi gibi saygıyla eğilmiyorlardı.

"Hafsa'ya güveniyorlar."

Kızlardan biri, "Haremin idaresi artık Hafsa Hatun'da olduğuna göre, Kalfalar değişecek mi acaba?"

"Yok değişmeyecekmiş, herşey aynı kalacak dediler."

"Nigar ne diyor bunlar?"

"Ben öğrenirim hemen Sultan'ım."

"Lüzum yok. Ben öğrenirim." diyerek yolumu değiştirip Has Oda'ya doğru yol aldım.

Ferman beni sarılarak karşıladı.

"Neler oluyor Ferman?"

"Ne olmuş ki?"

"Dalga mı geçiyorsun? Hafsa bana düşmanlığını ilan etti. Sen gittin, dün akşam onunla yemek yedin. Dün gece gelecektim beni de reddettin. Bugün ise Hafsa'nın haremi yöneteceğini duydum. Neler oluyor sahiden?"