1.Bölüm❤️

10 1 0
                                    

sizce de çok basit ve klişe gelmiyor mu sizede söyleyeceklerim;
Her sabah okula gidiyorsunuz kafanızda kocaman yığınla sorun, tenefüse  çıkıyorsunuz insanların hayata karşı amacı olmayan boş tutumları, gördüklerinizle  yetinemeyip kendi iç dünyanıza dönüyorsunuz koca bir kaos, neyi nasıl yapıcam savaşı bir yandan kendinizi kendi bakış açınızla gözlemlediğinizde  tek derdi okul, sınav, ders olan yetişkin bir genç bu karmaşayla akşamı ederken kanepeye uzanmış yorgun ruhunuz sabahı görmek istemezken mecbur o sabaha gözlerinizi açmış bulunuyorsunuz. Dışarı adım atmak istemezken koca bir akşamı dışarda geçiriyorsunuz.
Eve dönmek isterken gittiğin evin ev olmadığını anladığında kendi iç dünyandaki evine dönmek en cazip fikir oluyor. Bu benim gerçek iç dünya hikayem..  Küllerinden doğan bir yaralı kuş misali..

Eğitim hayatım boyunca kurduğum diploma elimdeydi artık. Şöyle bir eğitim hayatımı düşünüyorum da; her sabah erkenden okul için kalkıp hazırlanmalarım, gelmek bilmeyen otobüs beklemelerim, lisede iyi bir okul kazanayım hayali kurarken bir yandan dört senenin sonunda kazanacağım bölüm için gecemi gündüzüme katmalarım. Dört sene sonunda psikolojiyi kazanıp vize finallerle arası mekik dokumalarım bitmişti  artık.
Aynadaki görüntüme baktığımda üzerimdeki beyaz gömlek, onunla uyumlu olan siyah kumaş pantolonum , saçlarımın prüzsüz duruşuyla tam bir uyum içerisindeydim. Elimdeki diplomamlada bunun karşılığıydı.

Ege'nin sesiyle  daldım ayna görüntümden sıyrılıp gerçek hayata dönmüştüm.
- Hadisene oğlum bırak şu aynadaki hayran bakışlarını da hızlı ol herkez seni dışarda bekliyor.

Aynadaki bakışlarım ege'nin üzerine kaydığında "Tamam geliyorumla yetinmiştim. "
E

geyle seri adımlarla çıktığım üniversite koridorları artık  geride kalmıştı. Kurduğum hayallerime ulaşmıştım artık dışarıya son adımımı attığımda geriye dönüp baktığımda kendimle gurur duyan tablomu hayranlıkla izlemiştim.  Geriye dönüp baktığımda zaferle gülümseyen gece karadağ bırakmıştım ardımda. Evet başarmıştım hemde tek başıma elimdeki diplomada emeklerimin mükafatıydı.
Başardık değil mi iç ses?
-Başardık gece zordu ama başardık
Her zorluğun sonunda bir mutluluk vardır öyle değilmi sizce de?
Çalan korna sesiyle arabaya adımlayıp güler yüzle binmiştim. Araba düz asfaltta rüzgar gibi akıp giderken arabada tek sesi çıkmayan bendim. Çünkü kendi iç dünyam ve zaferimle meşguldüm. Bundan daha önemli meşguliyet olamazdı öyle değil mi?.
Bu arada benim en yakın sırdaşım iç Sesim vardı sağolsun bana hayatım boyunca az kadim dostluk yapmadı şimdi.

Araba yarım saat sonra kafe'nin birinde durduğunda arka arkaya kafeye doğru adımladık. Kafe'nin loş ışıklandırma sistemi gözlerimi kamaştırırken ferahlatıcı kokusu da içimi sakinleştirmişti. Dörtlü grup olarak geçtiğimiz bir masada siparişleri vermiştik.

-Sence de çok şatafatlı ve çok göz alıcı değil mi gece?
-Aynn öyle iç ses hiç bize göre bir ortam değil.
-Biliyorum gece.

Şöyle bir düşündüm de artık sabah erken kalkmalar  bitmişti. İstediğim saate kadar geceleyebilirdim, elime aldığım telefonumla bildirim panelime göz gezdirdim. Genel olarak çevre biriktirmeyen bir kişiliğe sahipken Sosyal medya hayatıma yansıyan görüntü birbirleriyle yarışır mıydı yarışırdı bariz ortadaydı. Sosyal medyası geniş olan bir insandım sonuçta. Günde ortalama 50 kişiden mesaj gelen bir hesaba sahiptim. Hesapta genelde psikolojiyle alakalı bilgiler paylaşır insanların sorunlarına elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışan biriydim. Çevreyi de bu şekil oluşturmuştum.


Garson önümüze koyduğu siparişlerle ayrıldıktan sonra kafe'nin içinde "perdenin ardındakilerden  beni kendinden kurtar " Şarkısı kulaklarımda müthiş bir ritim tutturmuştu aldığım her kahve yudumunda şarkıya kendimi biraz daha kaptırarak tekrardan iç dünyama dönmüştüm.

22 yaşında genç yetişkin  yakışıklı bir bireydim. Ama bu zamana kadar hiç aşık olmamıştım. Belki de doğru insanı bulamamıştım kendim için,
Ama olay bundan ibaret değildi her dinlediğim aşk şarkısında içime kapanıp dalıp gitmelerimdi, açıkcası bunun sebebini ben bile bilmiyordum. Ama şarkıda dediği gibi beni kendinden kurtar misali beni kim kimden kurtaracaktı. Yada ben kimden Böylesine kaçıyordum işte tam burası çelişki doluydu.

-Gece sen hayatın boyunca hiç aşık olmamış bir insansın şuan  kafanda aşkla alakalı kurgular planlıyorsun cidden şaka gibi!
-bende buna şaşırıyorum iç ses şaka  gibi ama gerçek belkide sen beni buna teşvik ediyorsundur
İç sesimle aramdaki konuşmaya son verip
Masanın üstünde duran kahvemden bir yudum daha alarak arkadaşlara dönmüştüm. Geçirdiğimiz  bir saatlik konuşmadan sonra herkes evlere dağılmak için ayaklanmıştı. Benim için hem yoğun hemde güzel bir gün olmuştu. Açıkcası eve gidip mezuniyetimi  kutlayacağım bir ailem olmaması canımı sıkarken bir yanımda bu durumu umursamıyordu. Sonuçta  bu yaşıma kadar hayata tek başıma tutunmuştum. Şuan tek isteğim eve gidip ayaklarımı uzatıp dinlenmekti. 1 saatlik geçirdiğim yolculuktan sonra eve varmış arkadaşlarla tokalaşıp arabadan inmiştim.

Dört katlı müstakil dairenin 4.katına adımlarken asansörün önünde karşılaştığım pınar teyzeye gülümseyerek selam verdikten sonra evimin önüne gelmiştim.

İşte kendi iç dünyamada ki huzur dolu kutu gibi evime adım atmıştım. Yalnızlık ne kadar da güzeldi aslında..   -beni unuttun gece
-aaa evet sen iç ses doğru hayatım boyunca beni tek bırakmayan hayali arkadaşım sensin.
-Dışardan bakınca tam kafayı yemiş bir insan suileti dururken gerçeğe döndüğümüzde inanılması güç ama iç sesimle arkadaş olmuş hatta artık konuşup dertlerimi kendi kendime anlatır, olmuştum sessizlik insanı yavaş'tan yavaştan delirtiyordu sanırm.

Günler günleri kovalarken gecirdiğim tek başıma bir hafta sonunda telefonumun çalmasıyla tüm dikkatim zil sesine takılı  kalmıştı. Bilmediğim bir numara açıkcası şaşırmıştım, beni kim arardı ki

Alo diyerek kulağıma götürdüğüm telefondan cevap gelmesini bekledim.
Konuşan narin bir yapıya sahip bayan sesiydi.
- Gece karadağ  beyle mi görüşüyorum?
Telefonda konuşan bayanın beni tanıması ismimi bilmesi ilgimi çekmemiş değildi doğrusu..
- Buyrun benim
Gece  bey başvuru yapmış olduğunuz kahramanmarş özel psikatri kliniğinden arıyorum.
- Evet hanfendi dinliyorum.
- Yapmış olduğunuz başvuru için aramıştım.. Başvurunuz olumlu sonuçlanmıştır. Rica etsem açıkta psikatri doktoru boşluğumuz var görüşmeye gelir misiniz?
Şaşkınlıkla ne diyeceğimi bilemeden sadece tamam hanfendi  kelimesine sığınmıştım.
- Tamamdır o zaman gece bey adresi ve saati size mesaj olarak watsaptan iletilecektir iyi günler dilerim.
Telefonun kapanış sesiyle derin bir sessizlik kaplamıştı içimi bir yanım umut ve heyecan dolu bir yanım karamsarlık kaplı yaşadıklarım bana aşırı ağır gelirken kendimi nsıl bir durumla başbaşa bıraktığımı bilmiyordum.
-Gece ne oldu biranda betin benzin attı?
- bilmiyorum iç ses içimi değişik bir hissiyat kapladı.
-Merak mı ediyorsun gece?
-hayır tabiki neden merak edecekmişim.
-eminim öyledir gece!

Doğrusu beni neler bekliyordu merak etmiyor da değildim!
Telefonuma düşen watsaap bildirim mesajına baktıktan sonra telefonu komidinin üzerine bıraktığımda kendimi huzurun ve uykunun kollarına teslim ederken kulaklarımda kadın'ın sesi ve adres gözlerimin önünden gitmiyordu içinde kaldığım karmaşa dolu düşüncelerden sıyrılıp kendime şunu dedim sadece.
Ben  gece karadağ tek başıma çıktığım bu hayat savaşın da kendimden başka  rakip bilmeyen  bir insanken şuan ki attığım  yeni hayat oyununda da aynı şekilde tek kazanan ben olacaktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 05 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

1.BölümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin