KAYIP BOKSÖR/ İKİ

2K 91 75
                                    

OY VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN 🥺

İYİ OKUMALAR 🥳

********************************************
                    ********************

Yarış alanından çıkıp motoru evime sürüp kısa sürede eve gelmiştim motorumu garaja koyduktan sonra anahtar ile evin kapısını açmış ve eve girmiştim

Eve girdiğimde etrafa bakıp ıslık çalarak salona girip cesur diye seslendiğimde cesur hemen gelip kucağıma atlayıp yüzümü yalamaya başladığında kahkaha atmış ve kafasını sevip yorgunca öpücük kondurduğumda yorgun olduğumu anlamış ve koltuğa yatmıştı

Salondan çıkıp odama girmiş ve kendimi duşa atıp yorgunluğu üzerimden atana kadar yıkanmıştım bu gerçekten iyi geliyordu sanki bütün kirlerden arınmış gibi hissettiriyordu

Duştan çıkıp  saçlarımı havlu ile sarmış ve bornozuma sarılıp  dolaptan rahat bir gecelik ve iç çamaşırı seçtikten sonra ilk iç çamaşırlarını giymiş ardından geceliğimi giyip saçımdaki havluyu çıkarıp kurutmuş saç bakım kıremlerini sürüp taramış yüzüme de nemlendiricimi sürüp yatağa yatıp yorganın içine girmiştim kapıyı açık bıraktığımı fark edince takmamıştım çünkü ben uyurken cesur gelir yanıma yatacağını biliyordum

SABAH

Sabah yüzümün yalanması  ile uyandığımda Paskalı görmüş ve elerimi tüylerinde gezdirip başını öpüp yataktan kalktım duşa girmiştim.

Duştan çıkınca dolaptan şortlu bir koşu takımı ve iç çamaşırı çıkarıp ilk iç çamaşırlarını giyip ardından takımı giydikten sonra ayakkabılarımı da giyip saçımı bağladım ve telefonum ile kablosuz kulaklığımı alıp odadan çıktım

Salona geldiğimde Paskala mamasını verdikten sonra başını öpüp bir şeyler atıştırıp evden çıktım ve sahile doğru koşmaya başladım

Sahile geldiğimde biraz daha koşup evime gelip terlediğimi için duş alıp üzerime siyah dar kot pantolon üzerime siyah bir uzun krop ve deri ceket giyip saçımı yukarıdan sıkı bir at kuyruğu yapıp ayağıma ayakkabılarımı giyip salona paskalın yanına gidip tüylerini iki kere ellediğimde nereye gideceğimizi anlamış olacak ki üzgünce bana bakıp kolumun altına girdi  ve bana sürtünüp
başını boynuma soktu tüylerini elleyip başını öpüp “ hadi annesinin her şeyi biliyorum gitmek istemiyorsun ama yapmalıyız ikimiz de üzülüyoruz içimiz yanıyor ama hadi sence bunu haketmiyor mu ?” dediğimde havlamış ve salondan çıkmıştı bu onun dilinde evet demekti

Sahile geldiğimde biraz daha koşup evime gelip terlediğimi için duş alıp üzerime siyah dar kot pantolon üzerime siyah bir uzun krop ve deri ceket giyip saçımı yukarıdan sıkı bir at kuyruğu yapıp ayağıma ayakkabılarımı giyip salona paskalın yanına ...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Salondan çıkıp odamdan gitarımı aldım ve evden çıkıp kapıyı kilitleyip Paskal ile gideceğimiz yere gitmeye başladık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Salondan çıkıp odamdan gitarımı aldım ve evden çıkıp kapıyı kilitleyip Paskal ile gideceğimiz yere gitmeye başladık

Geldiğimizde bir iki dk duraksasamda içeri girip yürümeye başladık

Geldiğimde mezar taşının üzerinde yazanlara baktım “ Kıdemli Binbaşı MERT KAHRAMAN Doğum / 04.12.1995
Ölüm / 04.24.2023 “

Mezarın önüne geçip durduğumda ruhen öyle bitkin öyle yorgundum ki bacaklarım beni taşıyamıyordu aslına bakarsan ben her buraya gelişimde böyle oluyordu çünkü benim  çocukluğum , hayatım , nefesim , kalbim her şeyim burada toprağın altındaydı ben bunu kendime yediremiyordum

Mezarın karşısına geçip oturdum paskal ne yapacağımı bildiğinden mezarlığın girişine oturmuş ve başını eğmişti

Gitarımı elime alıp hem çalıp hem söylemeye başladım

“ Birden ay ışığını kesti
Birde sen çok değiştin
Yaşananlar hiç yaşanmamış gibi
Söylenenler hiç söylenmemiş gibi

Birde sen karşıma geçtin
Başka biri var biri var dedin
İnanamadım gittiğine
İnanamadım bittiğine

Ne sen baktın ardına ne ben
Hep ayrı yollarda yürüdük

Sustu bu gece karardı yine ay
Kaldı geriye cevapsız sorular
Uyandığımda onu ilk kim görecek
Bıraktığım düşü kim büyütecek

( gözümden yaş aktı )

Her sabah kaybolup giden
Bir rüya gibi oldun artık
Geceleri beni bekleyen
Gündüzlerimi zehir eden

( ardı ardına yaşlar akmaya başladı gözlerimden )

Ne sen baktın ardına ne ben
Hep ayrı yollarda yürüdük

Sustu bu gece karardı yine ay
Kaldı geriye cevapsız sorular
Uyandığımda onu ilk kim görecek
Bıraktığım düşü kim büyütecek

Ne sen baktın ardına ne ben
Hep ayrı yollarda yürüdük

Sustu bu gece karardı yine ay
Kaldı geriye cevapsız sorular
Uyandığımda onu ilk kim görecek
Bıraktığım düşü kim büyütecek”

Şarkı bittiğinde kafamı mezar taşına yaslayıp hem hıçkırıp  hem de ağlayarak konuşmaya  başladım

“ Olmuyor yaşayamıyorum kokun yok , sesin yok , gülüşün , bakışın , dokunuşun hiçbir şeyin yok sensiz olmuyor yaşayamıyorum içimde ki acı azalmak yerine her geçen gün daha fazla artıyor ( boğazımı tutup ) bazenleri senin ile anılarımızı hatırlayınca buraya bir yumru oturuyor yutkunamıyorum sesim çıkmıyor işte o an yokluğunu anlıyorum şimdi olsa da bana sarılsa, göz yaşlarımı silip  ‘ dökme şu incilerini ‘ diyip kızsa diyorum ama olmuyor olmuyor abi beni niye almadın yanına bu kadar mı kolay beni kardeşini bırakıp gitmek hani sen beni hiç bırakmayacaktın ne oldu şimdi bırakmadın mı ? Ben yine yalnız kalmadım mı ? Neden ya neden beni biraz bile mi sevmedin oysa ki her zaman bana beni sevdiğini söyler bana gülümserdin , şakalaşırdık , tatlı kavgalar ederdik ama yinede mutluyduk belki belki sen gitmeseydin mutlu olmaya devam ederdik abi söylesene ben bu kadar mı kötüyüm söylesene “ deyip daha şiddetli ağlayıp hıçkırmaya başladım

Hıçkırıklarım biraz dinmişti ama ağlamam durmuyordu silsem bile yeniden akıyordu

Oturduğum yerden kalkıp mezarın başına gittim ve san ki onun kokusunu alabilecekmişim gibi öpüp koklamaya başladım ama yok kokusu yok onun teni yok benim abim yok

Mezarından elime bir avuç toprak alıp kokladım öptüm ama alamıyorum onun kokusunu neden ya neden ben abimin kokusunu almak istiyorum ama yok

benim abim odun ve barut karışımı kokardı ben de abimin kokusunu çok severdim her zaman sarılır koklayabildiğim kadar koklardım ama şimdi koklayamıyorum onun o güzel kokusunu alamıyorum olmuyor alamıyorum

Hıçkırıklarımın ardından göz taşlarım da dindiğinde ayağa kalkıp mezar taşını öpüp elimi gezdirdikten sonra yerden gitarımı aldım ve son bir defa mezara baktıktan sonra paskalın yanına yürüdüm

Paskalın yanına geldiğimde benim ile beraber yürümeye devam etmişti

Eve geldiğimizde ayakkabılarımı çıkarıp kapıyı kapattım

Salona gelince  kendimi yorgunluk ve bitkinlikle koltuğa attığımda paskal da yanıma yattı...

                    ******************
********************************************
 
Bölüm nasıl ?

Paskalın sadıklığı nasıldı ?

Sizce boksörümüzün abisine ne oldu ?

Son olarak boksörümüzün yalnızlığı , masumluğu , göz yaşları dinecek mi ? Boksörümüz gerçekten yalnız mı ?

Tahminlerinizi yorumlara yazın lütfen hadi öptüm bays 💋

{ÖNEMLİ NOT}———————————————————
: ARKADAŞKAR KİTABI YAZMAYA
:DEVAM EDEYİM Mİ?
:
:
:
:
:

KAYIP BOKSÖR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin