3 Kız 1 Hayat

~8. Bölüm~ Nur

Medya: Alaz

Nur'un ağzından:

Kilidimi çantamdan çıkarıp kapının deliğine katarak iki kere sağa çevirdim ve açılan kapıdan içeri girdim. Girdiğim gibi burnuma gelen yemek kokusu ile açlığımı hissetim. Fazla yemek yemeyi seven biri değildim ama bugün hiçbir şey yememiştim ve hâliyle acıkmıştım.

Mutfağa doğru gittiğimde Su ablayı yemek yaparken gördüm. "Abla? " Diye seslendiğimde bana dönmüştü
"Yemek mi yapıyorsun? " Dediğimde gülümseyerek

"Evet. Canım sıkıldı, yemek yapayım dedim" deyince yanına giderek ne yaptığına baktım. Su böreği ile yanına ev yapımı limonata yapmıştı.

"Ellerine sağlık ablacığım. Şimdiden yemek için sabırsızlanıyorum" dediğimde gülümseyerek

"Sağol. Birazdan hazır olur" dedi.

"Yardım etmemi mi ister misin? " Diye sordum.

"Yok, bitti sayılır" dediğinde kafa salayarak mutfaktan çıkmak için hareketlendim. Mutfaktan çıkınca yukarıya, odama gidip çantamı bir köşeye attım. Okul bu gün fazla yoğun ve yorucu geçmişti.

20 dakika sonra:

"Nur! " Su ablanın aşağıdan gelen sesi ile dalacağım uykudan sıçrayarak uyandım. Ne zaman gözlerim kapanmıştı ve ne zaman uykuya daldığımı hatırlamıyordum.

Kıyafet dolabımın önüne geldiğimde normal bir eşofman takımı seçip üzerime geçirdim. Banyoya giderek elime yüzüme de bir su vurunca aşağıya indim.

Su abla masayı kuruyordu. Bende hızlı adımlarla mutfağa gidip ona yardım etmeye başladım. Kısa bir süre sonra işimiz bittince masaya oturup yemeğimizi yemeye başladık.

"Esra nerede abla? " Dedim böreğimden bir ısırık alırken.

"İş aramak için çıktı. Biz okuldayken canı sıkılıyormuş evde" dediğinde gülmüştüm. Esra sürekli iş değiştiriyordu ve 'istediğim bir iş değil' diyerek sonra istifa ediyordu.

"Bulmuş mu bari? " Diye sordum.

"Pek bir bilgim yok. Gelir şimdi" dediğinde kapının çalması ile Su ablayla birbirimize bakarak güldük. Ayağıya kalkıp kapıyı açtığımda Esra kolundaki çantayı kenardaki askılığa asıp neşeli bir şekilde içeri girdi.

"Ee? Ne yapıyordunuz? " Deyip masaya oturdu. Kapıyı kapatıp yerime geri oturunca Su abla konuşmaya başlamıştı.

"Yemek yiyorduk. Keyfin yerinde bakıyorum" dedi.

"Evet! " Deyip tabağımdaki bir su böreğini alarak yemeye başladı.

"Yemeğimi niye yiyorsun? Git kendine al Esra" dedikten sonra tabağımı önüme alarak ondan uzaklaştırdım. O ise hâlâ keyifli bir şekilde benden aldığı böreğimi yiyordu.

"İş mi buldun? " Diye sordu Su abla.

"Evet! " Dedi yine neşeli sesi ile yüksekçe konuşarak.

"Ne işiymiş bu? " Dedim limonatamdan bir yudum alırken.

"Ya ben işte iş arıyordum. Bir duvar kâğıdında bahçıvan arandığını gördüm, yani bahçıvan derken çiçeklere bakma falan. İşte ben aradım konuştum kadınla. Dedi ki 'patronum ile görüşmem gerek. Eğer o tamam derse size bilgi veririm Hanımefendi'" dedi. Bunun üzerine ben gülmeye başlayınca Esra bana ters ters bakmaya başladı.

"Tam olarak neye gülüyorsun? " Diye sordu. Gülmemi zar zor batırarak ona döndüm.

"Sen çiçekten ne anlarsın Allah aşkına? " Deyip daha çok gülmeye devam ettim.