Stadyum

7 1 0
                                    

Öncelikle merhaba. Bu kitabı aklıma gelen fikirle yazdım. Umarım beğenirsiniz.<3

İyi okumalaaar  bebitolarım.




Sabah alarmımın sesiyle gözlerimi araladım. Dün çok yorucu bir soygundan gelmiştik. Evet, ben soygun yapıyorum. Yani işim bu, böyle para kazanıyorum. Ve başka bir meslek yapmak istemezdim çünkü bu neredeyse insanların 1 yılda kazandığı parayı ben bir operasyonda kazana biliyorum.

Gözlerimi tamamen açtım ve yatakta doğruldum. Yüzüme vuran güneş yüzünden ayağı kalktım ve tamamen cam olan duvarın başından sonuna kadar perdeyle örttüm. Acayip yorgundum ve ayağı kalkacak takatim kalmamıştı. Kendimi yine yatağa yüz üstü attım. Tam o sırada telefonumdan bir melodi yayıldı. 

Kafamı kaldırdım ve homurdanarak komodinin üstündeki telefonumu aldım. Ekrana baktığımda en yakın arkadaşım Asya olduğunu gördüm. Telefonu açtım ama keşke açmaz olaydım.

"Ednaaaaaaa yaa bugün bir yere gidelim mi? Hatta bugün maç var ona gidelim. Ne der-"

"Asya kulağımın dibinde bağırma ve sakince söyle." O sırada telefonu kulağım ile omzumun arasına sıkıştırdım ve yatağımı düzeltmeye başladım.

"Tamam, şey dicektim. Bu akşam maç ver ya hani Fenerbahçe'nin. Ona gidelim." Uzun zamandır maça gitmemiştim ve bunu istiyordum.

"Tamam, saat kaçta?"

"9"

"Okey aşkım, ben seni almaya gelirim akşama."

"Görüşürüz."

"Görüşürüz." dedim ve telefonu bıkkınca komodinin ütüne geri bıraktım. Bugün için bir operasyon yoktu ve rahattım. Kesinlikle alışverişe gidip bir şeyler alıcaktım.

Kapıyı açtım ve neredeyse 50m karelik Amerikan mutfağıma girdim. Tek yaşıyordum, aslında aşçım ve temizlikçim hariç. Aşçım yani Asel, sabahları kahvaltımı hazırlar akşamları ise ben çağırmadığım süre gelmezdi. Malum akşamları... Temizlikçim yani Esma haftada bir gelir ve evi temizleyip giderdi.

Gözüm direk kahvaltı masasına değdi. Kahvaltıda çok şey vardı ve ben dünden beri bir şey yememiştim.

"Ellerine sağlık Asel." Gözlerim Asel'i buldu. Yemek yaparken dağıttığı etrafı topluyordu.

"Afiyet olsun." dedi kafasını omzunun üstünden bana çevirerek. Başımı hafifçe sallayıp masaya oturdum. Gerçekten artık dayanamıyordum.

Kahvaltım bittiğinde masadan kalktım ve lavaboya ilerledim. Soğuk suyu açtım ve yeni fark ettim ki ben daha yüzümü bile yıkamamıştım. Ellerimi yıkadıktan sonra yüzüme soğuk su çarptım. Ellerimi ve yüzümü havluya sildim ve kapıyı açarak dışarı çıktım. 

Asel çoktan çıkmıştı ve evde tek kalmıştım. İstesem Yalnızlığımdan dolayı Asel'i çağırabilirdim çünkü benim için yaptığı işten başka iş yapmıyordu. Benim verdiğim maaş ona ve ailesine yeterliydi.

Odamın kapsını açarak içeriye girdim ve ardımdan kapıyı kapattım. Komple cam olan duvarın önüne geldim, manzaraya baktım. 40. katta olduğum için manzara çok güzeldi ve önümde başka bu binadan uzun bina yoktu.

Alışveriş yapmak için hazırlanmam gerekiyordu ki bana kalsa ben pijamalarımla giderdim.

Komple bir duvarı kaplayan dolabımın önüne geldim ve derin bir nefes alarak dolabın kapağını açtım. Ben genelde kıyafet seçiminde zorlanan biriyim ama zevkimde iyidir.  Kolay bir kombin yapacaktım çünkü 1 saat alışveriş yapıp geri dönecektim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SOYGUN ZAMANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin