BÖLÜM 1

12K 116 72
                                    

Sabah yüzüme vuran güneş ışığıyla uyandım hemen rutin işleri halledip kahvaltıya indim ''günaydın abicik''.



Yanıma oturmasını işaret ettim ''günaydın prenses ben çıkıyorum sende güzelce kahvaltını yap Barlas abin bırakıcak seni okula''.



''Abi gitmesen olmaz mı?'' Dedim yutkundum yine çatmıştı kaşlarını.


''Bu konuyu seninle konuştuk...''


Kapı sesi abimin konuşmasını bölmüştü Laçin abla hemen koşup kapıyı açtı.


''Hoşgeldiniz Barlas bey''.



Kadının konuşmasını pek takmadan ışığın yanına oturdum ''Günaydın''



''Günaydın Barlas abi hoşgeldin'' gözlerinden ateş çıkacakmışcasına ölümcül bir bakış attı bana.



ŞU SİKTİĞİMİN KELIMESINI KULLANMIŞTI BANA! AMA O DEDIĞINDE IÇIMDEKI VOLKANLAR TETİKLİYORDU!.




Dişlerimi sıkmayı bırakıp öfkemi dindirmek için Ufuğa yöneldim ''Sen hala niye çıkmadın?''. Dedim iğneleyici bir üslupla.




''Çıkarım birazdan''. Saatime bakıp masadan kalktım, önce ışığa sıkı sıkı sarıldım ''saat kaç olursa olsun ara''.




''Açmassan napalım? rusyayı basmaya gelebilirim bak tanıyorsun beni''. Dedim alaycı bir üslupla.




''Kardeşim'' Barlasa sarıldım ''benim kardeşim senin kardeşin bu ufaklık sana emanet''.



''Gözün arkadada kalmasın merak etme'' ufuğu uğurladıktan sonra ışığa yöneldim ''hazır mısın?''.



''Hıhı çıkabiliriz Barlas abi''.




''ŞU SİKTİĞİMİN KELIMESINI KULLANMAYI KES ARTIK!'' Sesim biraz fazla sert çıkmıştı bu yüzdende hemen gözleri dolmuştu.



''BAĞIRMA BANA!''.




''BANA BIR DAHA BU SES TONUYLA KONUŞMAYA DEVAM EDERSEN!''.





gözümden bir damla yaş aktı onu sildim, kimsenin bana bağırmasına
izin veremezdi abim, abim gider
gitmez bana sesini yükseltmesi moralimi bozmuştur.




''Arabaya geç!''.




Tam arka koltuğa oturacakken yine o sert sesiyle ikaz etti beni.





''Yanıma geç! Küçük hanımın özel şoförü değilim!''.



Yanına oturdum elini belime doğru uzattı ''Napıyosun?''.





''Kemerini takıcam''.





''Gerek yok ben hallederim'' yine sert bir bakış atmıştı bana. Onu takmadan kemerimi bağlayıp kulaklığımı takıp yol boyunca müzik dinledim, okula varır varmaz indim arabadan.





''Nereye?''.


''Derse''.



''Tamam gidebilirsin''




Bide hesap veriyorduk şu uyuz herife çok canımı sıkıyordu abim gider gitmez bana böyle davranması. Okulun bahçesine giriş yaptım hemen ece yanıma geldi.




''Günaydınnn'' suradı asıktı benim neşesi hiç bitmeyen arkadaşım kaşlarını çatmıştı ''iyi misin? Bişey mi oldu?''.




''Sonra anlatırırım koş derse geç kalıyoruz'' koşa koşa derse girdik hoca konuyu anlatmaya başladı ama pek dinlemedim, ders bitti okulun bahçesine çıktık.




Anka kuşunun göz yaşları (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin