Işık hala uyuyordu tam yataktan kalkıp duşa girecekken sayıklamasını duydum ''kutay, kutay''. Diye sayıklıyordu. İşte o an kontrolümü kaybetmiştim öfkem devralmıştı beni.
O güzelim saçlarına parmaklarımı geçirip hızlıca çektim acı içinde uyanmıştı.
Ne olduğunu bile anlamadan kendimi yerde bulmuştum ''Napıyosun ya!''.
''KES LAN!''. saçından tutup sürükleyerek banyoya getirdim küveti doldurmaya başladım. Korkuyla bakıyordu suradıma.
''N-napıcaksın bana...''. Diyebilmiştim sadece titreyen sesimle.
Tekrar saçından kavrayıp kafasını suya soktum. ''BOĞULUYORSUN DIMI IŞIK! AĞIZINDAN BAŞKASININ ADI ÇIKINCADA BEN BÖYLE OLUYORUM İŞTE!''. Işık çırpınıyordu ama hiç bir faydası yoktu bianda kafasını sudan çıkarttım.
Nefesim kesilmişti resmen zar zor nefesimi toparlamaya çalıştım. Daha tam kendime bile gelemeden yine kafamı suya sokmuştu. Bir kaç kere daha tekrarladı bunu artık dayanıca gücüm kalmamıştı oda bunun farkındaydı. Beni kucağına aldı odaya götürdü yavaş yavaş yatağa bıraktı.
''Ağızından bir daha o piçin ismi çıkmayacak 5 dakikan var kendini toparlamak için''. Diyip odadan çıktım
''Ali!''.
''Efendim abi''.
''Işığa bir düğün hediyesi lazım''.
''Hemen hallediyorum abi''.
IŞIKTAN;
Kendimi toparlayıp giyinme odama geçtim. Üzerimi değiştirip aşağı indim dünkü kadınlar yine hazırlanmış beni bekliyorlardı.
''Hoşgeldiniz Işık hanım dilerseniz önce makyajınızdan başlayalım''. dedi yaka kartında aslı yazan kadın. Olumlu anlamda kafamı salladım.
Özenle makyajımı yapmaya başladılar. Hiç birinin umurunda değildi yaşım yada zorla evlendiğim onlar sadece Barlastan alacakları paraya bakıyordu.
Ben daha 18'dim hayalleri olan 18 yaşında bir kız. Moda tasarım 1. Sınıf öğrencisi ilerde kendi markasını kurma hayali olan bir kızdım nerden bilebilirdim yıllarca beraber büyüdüğüm çocukken aşık olduğum ve abimin hem ortağı hem en yakın arkadaşının hayatımı cehenneme çeviriceğini.
Makyajım yapılırken diğer kadında saçımı yapmaya başladı. Sırtıma değen her bukle canımı yakıyordu. Daha kemerin izleri bile geçmemişti. Benden benim olan herşeyi almıştı özgürlüğümü mutluluğumu çocukluğumu...
Barlas'ın odaya girmesiyle herkes dikkatini ona yönelmişti. Normalde siyah gömlek tercih ederdi onu ilk defa beyaz gömlekle görmüştüm. Yakışmıştı da bedeni yüzü saçı kasları yani fiziksel bütün özellikleri kusursuzdu ama dışı sizi içi beni yakar narsist psikopat kibir ve kötülükten ibaret bi herif işte.
''İçine sinmeyen beğenmediğin bişey yok dimi hayatım''.
Tam ben cevap vericekken saçımı yapan kadın söze atladı ''Hiç bir sorun yok Barlas bey''.
''Var! Ben bu soruyu sana sormadım cevaplamak sana düşmez!'' Işığa yöneldim ''istediğin yada istemediğin içine sinmeyen bişey var mı?''.
''Yok! Herşey senin istediğin gibi işte mükemmel''. Kıza saçıma devam etmesini işaret ettim. Hayret Barlas hiç bişey söylememişti karşımdaki koltuğa oturmuş büyük bir keyifle benim hazırlanışımı izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anka kuşunun göz yaşları (+18)
Cerita PendekAbisi tarafından emanet edildiği adamın karanlık yüzüyle tanışmaya başlayan Işık kurtuluş ve onu kendi cehennemine çeken suç örgütü lideri Han Barlas Kılınç'ın ailesi için aşık olduğu kadına zarar veren zehirli ilişkisi...