Kaderin Adı Tesadüf

2.Bölüm- Her kuş bir öpücük

Hellööö🤓

Bu bölüm biraz duygusal bir bölüm oldu. Yazarken bile gözlerim doldu diyebilirim.Hangi sahneler olduğunu siz okuyunca anlarsınız muhtemelen☺️

O zaman, iyi okumalaarrr...💋

Bölüm şarkıları:
Geri gelen mektup- Gülnur Kaya /
Belki üstümüzden bir kuş geçer- Yüksek sadakat

...

🐬

Beyaz Mercedes-Maybach markalı aracın olduğu yere doğru ilerlemeye başladım. Fakat aracın sürücüsü olan adam camını indirmiş, bir kolunu kapıya dayamış, elini çenesinde tutarken gözlerini aracının sol yan aynasına dikmiş, varla yok arasında bir sırıtışla beni izliyordu.

Ve ona doğru yaklaşmama rağmen gözlerini aynaya düşen yansımamdan çekmemekte ısrarcıydı.

Aa! Deli mi ne?!

Yürüdüm, yürüdüm ve sonunda kaç dakikadır beni dikizlediğini bilmediğim o sapık herifin karşısındayım.

Onu daha net görebilmek için arabaya doğru eğildim ve sol kolumu aracın üst kısmına dayadım.

Esmer, kahverengi gözlü, siyah saçları hafif dağınık ve hafif kirli sakallarıyla da pek karizmatik görünüyordu bir de yavşak herif!

Beni görür görmez kendisini toparlayıp gözleriyle önce bir süzdü.

Şeytan diyor, yumruğumu suratına çakıp, beni süzen gözlerini yuvalarından çıkar!!

Neyseki iç sesimi durdurmayı başarıp, şu karşımdaki herife gözlerimi devirerek baktım.

"Hayırdır beyefendi? Neden buradasınız?"diye sordum sert ve mekanik ses tonumla.

"Öncelikle hayırlı işler sevgili komiserim," hafif bir tebessüm eşliğinde verdiği cevaba gözlerimi devirerek hafifçe başımı salladım.

Beni tekrar baştan aşağı tekrar süzerek, "Az önce beni durduran siz değil miydiniz, yoksa ben mi karıştırdım?"

"Evet az önce sizi durduran bendim, fakat sizlerle ilgili bir sorun olmadığını polis arkadaşlarımın sizlere ilettiğini düşünüyorum, ki zaten diğer araç burda olmadığına göre durum bildirilmiş. Sizin de çoktan gitmiş olmanız gerekiyordu."

Başını sallayarak, "evet bildirdiler," dedi.

Pozisyonumu koruyarak tek kaşımı kaldırıp, soru dolu gözlerle ona bakmaya başladım. "Bildirdiler ve siz hâlâ buradasınız öyle mi?"

"Nedenini sizden duymak istedim," diye saçma bir cevap verdi.

Benden mi duymak istedi? Anlaşıldı, bugün ki sabır testim de bu herif olacaktı!

"Pardon beyefendi de benden neyin nedenini duymak istiyorsunuz? Bir sorun olmadığını zaten arkadaşlarım açıklamış, kaldı ki, sizi ve diğer aracı durdurmamızın sebebini kendi gözlerinizle de gördüğünüzü düşünüyorum," sinirlenmiş sesimle az önceki yaşananları kast ederek.

"Sakin olun komiserim, niyetim sizi sinirlendirmek değil," sırıtarak sorduğu soruya ters ters bakarak, "bence siz beni bugün yeterince sinirlendirdiniz zaten, isterseniz daha fazla zorlamadan," başımla yolu göstererek, "toz olun, yoksa tüm sinirimi sizin üzerinizen çıkartacağım."

Bir anda kendisini toparlayıp aracını çalıştırarak, "bence de komiserim ben toz olayım izninizle, çünkü henüz özgürlüğümden vazgeçmiş değilim."

Elimi aracın üzerinden çekip, elimle yolu göstererek gitmesini ima ettim. "Bence de beyefendi, çok doğru düşündünüz, şöyle şu taraftan alalım sizi!"