Herkese merhabalar!🤗
Söylemiştim ama tekrar söylemek isterim ki karakterlere bir model seçmedim. Daha doğrusu tercihi sizlere bıraktım. Çünkü kafamızda tasarladığımız kişiyle, gerçek modeli gördükten sonra haliyle kafamız karışabiliyor ve kafamızdan tasarladığımız karakter ister istemez gerçek modelle karşılaştırdığımızda kafamız karıştığı için karakterden soğuyabiliyoruz. Bunu bizzat yaşamış biri olarak söylüyorum.
O yüzden kendi tasarladığınız model içinize daha çok sinecektir.💓
İyi okumalar...
🐬
ANKARA
...
Bütün rahatlığımla, yayılarak uyuduğum yer yatağındaki tatlı uykumu bölen şey tabi ki de evdeki ailemin, kuzenlerimin,teyzelerimin yer, mekan farketmeksizin, uyuyan insanları hiçbir şekilde tınlamayıp adeta bağırarak konuşmaları ve bunlara eklenen kahkahaları ve pek tabi ki küçük kuzenlerimin birbirleriyle asla bitmek tükenmeyen çığlıklı, ağlamalı kavgaları ve onları güç bela ayırmaya çalışan annelerinin,
"lan oğlum, bir durun gene ne alıp veremediğiniz var sizin ya!" adlı serzenişleriyle tabiri caizse uykumun içine edilmiştir...Peki neden o kadar insanla aynı evde yaşıyorsunuz? Sorularınızı duyar gibiyim.
Tabiki de o kadar insanla aynı evde devamlı olarak yaşamıyoruz. Teyzemler ve kuzenlerim bir kaç günlük misafirlik için, daha doğrusu abim 2 gün sonra vatani görevini gerçekleştirmek üzere askerliğe gideceği için onu görüp, uğurlamak için dün geldiler.
Gerine gerine, öf'leye, pof'laya gözlerimi açıp bir 'ya sabır!' dilenmeyeyim de napayım a' dostlar?
Yapacak bişey yok onu da yaptım.
"Allah'ım bu uykusuzluğumun, yorgunluğumun üstüne reva mıdır bana bu gördüğün?" tüm hıncımı yorgandan çıkartıp elimin tersiyle itip yer yatağında oturur hale geldim. Evet evet, misafirlerim yüzünden yatağımdan da edilmiştim! Şu an yatağımda pek sevgili kuzenim uyuyordu çünkü. Hem de beni en deli eden şey, sanki tüm bu sesleri yapan onun kardeşleri değilmiş gibi tınlamayıp gayet rahat bir şekilde kıçını yaya yaya uyumasıydı!
Anlamıyorum ki, uykum çok hafif olduğu için mi, yoksa sese karşı tahammülüm olmadığı için sorun bende mi?!
Tabiki de benim burada uykumun içine edilmişken pek sevgili kuzenim Eylül'ü uyutacağımı düşünmemişsinizdir umarım. Kendisi henüz 19 yaşında bir üniversite öğrencisi ve her ne kadar didişsek de severiz birbirimizi. 3 kardeşler toplamda. En büyüğü Eylül, ortancısı 16 yaşındaki Emre ve en küçükleri 9 yaşındaki Selin. En büyük teyzem, Meral'in çocukları olur kendileri.
Yerimden doğrularak Eylül'ün uyuduğu yatağıma doğru dizlerim üzerinde sürüne sürüne yaklaşıp kafasına kadar gömdüğü yorganını çekiştirerek uyandırmaya çalıştım.
"Şştt, Eylül, kalk hadi beni uyandırdılar sen de uyuyamazsın." Mızmızlanıp tekrar yorganı kafasına çekti.
"Aloo! Kime diyorum ya kalk hadi, ben burda kardeşlerin yüzünden uyuyamazken sen hiçbir şey olmamış gibi uykuna devam edemezsin kızım!"
Yanıt gecikmedi; "ya ben ne yapabilirim Allah aşkına beni bir bırak ta uyuyayım ya,"
"Ya ne demek ben ne yapabilirim?" Omzunu dürttüm. "Hem ayrıca sen bu seslere nasıl uyanmıyorsun ki, ben dakikasında zebellah gibi dikiyorum gözlerimi tavana!"
"O da senin sorunun Ranya, n'apabilirim ben? Git vur herbirinin götüne birer tane susarlar."
E tecrübeli ablanın hali de bu oluyor haliyle...
YOU ARE READING
Kaderin Adı Tesadüf
AzioneTanışmak tesadüftür, arkadaşlık seçim ama aşk tamamen kaderdir. ... Hayallerimiz, kendimizi gelecekte görmek isteyip konumlandırdığımız yerlerdir. Ve ben korkularımın, hayallerimi süsleyen mesleğe olan aşkımın önüne geçmesine izin vermedim... Ben...