ECE'MİN YAVRULARI DOĞDUUU
Yazar
16/09/2014
Bbama'nın yemeğini koyup sofraya geçti Jisung. İki gündür doğum gününü kutlamışlardı.
Üvey annesi model, üvey babası şarkıcı, öz diyebileceği abisi ise söz yazarıydı.
Bu yüzden ilk gün aralarında -arkadaşlarıyla ve akrabaları ile- kutlamış, ikinci gün ise fanlar ile kutlamışlardı.
Bu yüzden oldukça yorgundu.
Yemeğini yediği gibi uyumak istiyordu. Ama banyo da yapmalıydı.
Derslerini, hayatını ve geleceğini düşünerek yemeğini yemeye başladı.
En merak ettiği soru 'İleride ne olmalıyım?' sorusu değildi. 'İleride gerçek ailemi tanıyabilecek miyim?' hiç değildi veya 'Hayatımın anlamı ne?' değildi.
Aynı zamanda 'Neden yaşıyorum?' 'Gerçek sevgiyi bulabicelek miyim?' 'Saygın biri olacak mıyım?' soruları da değildi.
En merak ettiği soru 'İleride yine yalnız mı kalıcağım?' sorusuydu.
Sonuçta kimsesi öz değildi. Üveydi o.
Onu sevmeleri bile Jisung için imkansız geliyordu. Özellikle abisi için çok değerli olmak.
Bunları düşünürken kapı çalmıştı. Jisung abisinin geldiğini düşünerek sofradan zıpladı.
Zıplaya zıplaya kapının önüne gidip kapıyı açtı.
Ama abisi yoktu kapıda.
Etrafa baktı. Yine yoktu kimse. Bu sefer aşağı baktı. Bir kutu ve zarf vardı.
Kutuyu ve zarfı alıp kapıyı kapattı. İçeri geçip yemeğini boş verdi ve masaya kutu ile zarfı koydu.
İlk önce kutuyu açtı. İçinden tatlı bir ayıcık çıktı.
Jisung gülümseyip zarfı eline aldı.
Zarfı da açıp içinde olan nota gözlerini gezdirmeye başladı. Abisinin yazısı değildi. Sonda '~(öz) abin Chan' da yazmıyordu.
"Minik bebeğim Han Jisung beni
tanımadığını biliyorum ve tanımadığın kişilerle konuşmanın zor olduğunu da biliyorum ama senden bir isteğim var. Bu ayıcığı hep yanında bulundur. Hiçbir zaman yanından ayırma. İleride karşına çıkacağım, seni yalnız bırakmayacağım. Merak etme, kötü birisi değilim. Yani sadece senin için değilim. Çoğu kişi bana duygusuz falan der ama umrumda değil. Peki ya sen de dersen? İşte o zaman gerçekten duygusuz olduğumu anlarım. Sinirliyken seni dışarıda gördüm. Sinirim hemen geçti. Çok tatlıydın ama yanında bir erkek vardı. Kıskanmadım değil. Birde korkmuş gözlerini görünce kendimi çok kötü hissettim. İlk defa. Bu yüzden lütfen bir daha korkma. Eğer istersen kimsenin sana yaklaşmamasını sağlarım. Kendime bir söz verdim. Bunu şimdilik sana söylemicem. Eğer bir şey istersen akşam kapının önüne not bırak, her gece kontrol edicem. Ayıcığın yanında kalmasını unutma minik meleğim.
~Korkman gereken son kişi bile olmayan birisi"
Bir nota bir ayıcığa baktı Jisung. Notta yazdığı gibi yapmalı mıydı?
Veya ona güvenebilir miydi?
Sorunun cevabı çok basitti ama Jisung için çok zordu. Fazlasıyla şey yaşamıştı, güven sorunları vardı.
Birde insanlar vardı tabii.
Ayıcığı gördükleri gibi ya zorbalar ya da dalga geçiceklerdi. Çalabilirlerdi birde.
Peki ya yanına kimsenin yaklaşmamasını nasıl sağlicaktı?
Üvey ailesi dışında kimsenin ondan izinsiz yanına yaklaşmasını istemiyordu.
Ama yine de içinden bir ses ona güvenebileceğini söyledi. Zarfı, notu ve kutuyu bir çekmeceye koyup odasına gitti.
Kapıyı kapatmadan ve ışığı açık bırakmadan uyuyamazdı Jisung. Korkardı.
Bbama'yı da içeri aldıktan sonra kapıyı kapattı. Işığı yakıp arkasını döndü.
O sırada insan silüeti gördü Jisung. Bir yere koşmuştu. Jisung korktuğu için perdeyi kapattı ve banyoyu yarına erteleyip ayıcığa sarılarak yatağa uzandı.
Bbama da gelince gülümsedi ve gözlerini kapattı, birisinin onu gülümseyerek izlediğini bilmeden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEDDY BEAR - Minsung (Daddyking)
FanfictionHER HAFTASONU YB GELİCEK Han Jisung, çocukluğunu yaşayamamış, ailesini tanıyamadan farklı bir aileye verilmiş, liseli bir gençti. Üvey ailesi ona okuluna yakın büyük bir ev almıştı, bibirlerini seviyolardı ama Han Jisung onlara ait hissetmiyordu. Ço...