3. Bölüm-"Minik Tanışma"

2 0 0
                                    

İyi okumalar.

"Memnun oldum genç adam, sana sarayı gezdireyim."

Bunu dedikten sonra ikisi de odadan çıkar. Kraliçe yanlarında gelen hizmetçilerin gitmesine izin verir.

Elliot ne yapacağını bilemez. Özgüvenli durmaya çalışsa bile yanındaki kadının asilliği onu sanki eziyormuş gibi hissediyordu.

Korkuyordu da bu oğlan, yalanına inanmadığından korkuyordu kraliçenin.

Kraliçe çok samimi bir kadına benziyordu. Ama Elliot kendi zamanında okuduğu kitaplardan kraliçenin o kadar iyi birisi olmadığını, bununla beraber oldukça kurnaz bir kadın olduğunu da biliyordu.

Kadın nihayet aradaki sessizliği bozdu.

"Kralınızın böyle bir şey düşünmesi cidden çok hoş. Umarım krallıklarımız arasında iyi ilişkimiz olur. Ayrıca kıyafetini de çok sevdim, sanırım orada moda anlayışı biraz farklı."

Elliot kadının dedikleri ardından kendi kıyafetlerine baktı. Bunu nasıl fark etmemişti bilmiyordu.

Üstünde yaz ayı olduğundan kahverengi kısa kollu bir gömlek, koyu yeşil renginde kumaş kargo pantolon ve kahverengi converseleriyle çıkmıştı kral ile kraliçenin karşısına. Ellerinde tüm parmaklarını kaplayan yüzükleri ve çok yanlış anlaşılabilir olan pentagram kolyesi de cabası.

Elleriyle kolyesini saklamaya çalıştı.

Daha 21. Yüzyılda bile hoş karşılanmayan inanç farklılığıyla, şimdi nasıl tepki alacağını az çok tahmin etmişti.

Bunu gören kraliçe tekrardan konuştu

"Merak etme, bu krallıkta inançlara saygımız sonsuzdur. Bunun için seni yargılamayız."

Dedikleri oldukça şaşırtmıştı genci. O biraz da olsun rahatlamıştı. Ama yine de önlem için kolyesini çıkarıp cebine yerleştirdi.

"Ahh. Evet, efendim. Orada bu tür kıyafetler çok yaygındır. Umarım saygısızlık olarak algılamamışsınızdır. Zira, isterseniz değiştire bilirim. Gerçi yedek kıyafetim yok ama.."

Kraliçe gülümseyerek cevap verdi.

"Hayır, hayır. Bu benim için sorun değil fakat.. Kral biraz dar görüşlüdür. Her ihtimale karşı sana ayırdığımız odadaki kıyafetlerden sana uygun olanı seçip giyersin."

Onlar bu konuşmayı yaptıklarında çoktan sarayın arka bahçesine çıkmış, kraliçe ise bir çok önemli yerleri Elliot'a tanıtmıştı.

Kraliçe bahçedeki hizmetçilerden, prens ve prensesi çağırmasını emretmişti.

Biraz sert bir tonda.

Kraliçe olsa bile onun bu davranışları Elliot'u rahatsız etmişti. Hiçbir kişiye böyle davranılmasını doğru bulmuyordu.

Ancak birkaç saniye sonra olanları anlamıştı.

Kraliçe onu prens ve prensesle tanıştıracaktı.

Elliot sonunda onunla, PRENS ALESSANDRO ile tanışacaktı. Bu onu oldukça heyecanlandırdı.

Onun hakkında ismi ve yaşından başka hiçbir şeyi bilmiyordu Elliot. Buna rağmen içinde ona karşı hep bir sempati vardı.

Abla kardeş dakikalar içinde gelseler bile bu dakikalar Elliot için günler, aylar hatta yıllara eşdeğerdi.

Elliot arkadan gelen gülüş seslerine kulak verdi. Onlara taraf döndü.

Ve onu gördü... Güneş ışınlarının gözlerinin yeşili daha da yeşil yapan prensi..

O an kalbine ve midesine bir şeyler olduğunu düşündü..Bu his çok garipti onun için.

Onun hafif esintide bile adeta bir deniz gibi dalgalanan koyu sarı saçları...

İnsanda güven hissi uyandıran yüzü... Prens, Elliot'un hayallerinden de öte bir güzelliğe sahipti...

O an gözleri doldu kumral olanın. Bu güzel adamın neden daha sonra kendi canına kıydığını düşündü.. Bunu ona zorlayan kişilere büyük bir tiksinti hissetti kendisi.

Onun yanına koşup sanki yıllardır görüşmüyolarmış gibi sarılmak istiyordu, daha yeni gördüğü bu adama.

Belki de öyleydi, kim bilir?

Kraliçe sanki büyülenmiş gibi duran gence karşı döndü.

"İşte bunlar, Elliot. Kızım Chiara ve oğlum Alessandro."

Bölüm sonu.

Umarım beğenmişsinizdir.


Palazzo del Mistero (Yapım Aşamasında)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin