more than friends, skz smutshots

television and fingers, minsung

kısa bir minsung atıyorum araya
hyunin gelecekti ama o biraz uzun olacak gibi sonraya artık

...

içerikler:
- kanepede sarılmak
- uyluk sikmek
- ele boşalma
- kanepe seksi

...

siz de istediğiniz shipleri yazin yavrum ona göre atalım amma şu shipler hariç:

hyunho
hyunhosung
hyunchanho
changjin
seungbin
chanmin (belli olmaz bunu yazabilirim de yazmayabilirim de)
changIn (normalde asla yazmam ama bi tane çeviri yapacağım buna, kendim yazmam mlsf)
changIn
hyunlix (bunu da çok bekleyin ama bir iki tane gelecek, araya ;)
hyunchanbin
minhyunbin
seunghyunbin
2min
jeongho (belli olmaz net degil)
2minsung

neyse bunlar ve benzerleri
yani kısaca
changbin; hyunjin, seungmin
minho; hyunjin, seungmin
chan; jeongin, seungmin
hyunjin; minho, changbin, felix,, yazmam.

bunlar da benim prensiplerim çocuklar. fic olarak da smutshot olarak da yazmam, özellikle net minsungcu ve hyunchanci olarak lütfen benden hyunho falan beklemeyin

bunlar dışında istediğiniz 2-3-4-5'li 8'li (toplu seks ama iki sub vb.) isteklerinizi, fantezilerinizi falan yazın, ben de yazabildiğimi yazayım bebekamınlar

iyi okumalar hadi öptüm bayysss >3<

✓✓

Jisung loş oturma odasına adım attı, yorgun bedeninin kanepesiyle sakinleştirici bir kucaklaşma yapmasını arzuluyordu. Odaya girdiğinde gözleri şaşkınlıkla açıldı, yorgunluğu bir anlığına unutuverdi. Orada, minderlerin üzerine tembelce yayılmış olan Minho, televizyonun titrek ışığına dalıp gitmişti.

Odadaki hava, aralarında çatırdayan dile getirilmemiş bir gerilimle dolup taşıyordu. Jisung bir anlığına tereddüt etti, nereye oturacağından emin olamadı, bakışları kanepenin dar alanından Minho'nun rahat vücuduna kaydı. Zihni çelişkili duygularla boğuşuyordu; geri çekilme, Minho'ya alan tanıma ve yine de ona katılma, onu çağıran yakınlığın tadını çıkarma arzusu.

"Hey hyung. Ne izliyorsun?" Tereddütlerini bir kenara iten Jisung, ihtiyatlı bir şekilde kanepenin diğer ucuna yerleşti, onların yakınlığı damarlarına bir sıcaklık dalgası gönderiyordu. "Bilmem... Öylesine bir film," diye yanıtladı gözlerini ekrandan ayırarak. Ardından, gözlerinde muzip bir parıltıyla ona doğru döndü ve tam önündeki boş noktayı okşadı. "Buraya gel, Jisung-ah. Sarılalım hadi." Jisung'un gözleri şaşkınlıkla büyüdü ve yanaklarına hafif bir kızarıklık yayıldı.

Minho'yla her zaman yakın olmuştu ama sarılmak onun alışık olduğu bir şey değildi. Jisung, hyungunun kucağında, ona sarılma fikrinin oldukça çekici ve yeterince akıl çelici olduğunu inkar edemezdi.

Bu yüzden, daha fazla düşünmeye fırsat bulamadan, Jisung hızla ilerledi ve Minho'nun yanına uzandı. Minho'nun yanındaki dar noktaya yerleşirken, kalbi hızla çarptı, vücutlarının sıcaklığı tenine sızdı.