Ağa Nın Aşkı Mardin'in Değerlisi

8 bölüm

Azra'dan
Gözlerimle gördüğüm olayla dondum kaldım buğra bana baktı "ne oldu" dedi benim baktığım yöne doğru baktı "tanıdığın felan mı" dedi " boşver " dedim kendime gelerek "hmm önemli biri senin için galiba " dedi " değil düşmanım merakın giderildi mi" dedim o kadar içimden gelerek söylemiştim ki buğra bana şaşırmış bir şekilde baktı "en son ne diyorduk" dedim bu halime güldü "Almanya olayını konuşuyorduk" dedi " gidelim yani bana fark etmez" dedim "güzel " dedi çok eğlenceli biriydi yemeklerimizi yedik buğra bana baktı "istersen kalkalım" dedi "olur" dedim beraber kalktık azap ve sevgilisinin yanından geçtik buğra hesapları haleti ardından bana döndü "gidelim" dedi beraber çıktık arabaya bindik eve doğru yola çıktık müzik eşliğinde yola devam ediyorduk sonunda konağa gelince arabayı park eti arabadan indim beraber içeriye girdik "herşey için teşekkürler çok eğlendim" dedim "asıl ben teşekürederim bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyordum" dedi güldüm ben odama o odasına dağıldık odama girdiğim anda azap ın yazdıklarını gördüm "yanındaki kimdi Azra sen kimle yemeğe çıktın lan nasıl çıkarsın" yazıyordu "sanane lan birdaha bana saçma sapan hesaplar sorma birdaha da yazma sağol benim için Değerlisin arkadaş olarak daha fazla yazmamanı umuyorum iyi geceler azap bey " dedim
Cevap gelmeyince telefonu bıraktım bir duş alıp yatağıma uzandım kendimi karanlığa bıraktım....
Azap dan
Ne demek bu bu kızın yanındaki kimdi yüzü çok tanıdık geliyordu kafayı yiyecektim 1 hafta yalnız bırakmaya gelmiyordu kızı yanımda yaren bana bakıyordu telefonu sertçe yere fırlatım yarene döndüm "bekle beni " dedim odaya gidip çekmecede ki Azra için seçtiğim yüzüğün kutusunu aldım elime yaren hala bıraktığım yerdeydi yanına gitim "benimle evlenir misin yaren" dedim bana şaşırmış gibi baktı "evet tabi ki evet azap" dedi boynuma atladı kalbimden Azra demiş dilimden se yaren demiştim "o zaman yarın nikah dairesine gidelim" dedim "acele etmiyormusun ama tamam azap olur" dedi beraber odaya çıktık güzel bir gece geçirmek için.....
B. Ayaz dan
Azra bir anda değişmişti duymuştum sultan anne anlatmıştı kim olduğunu tam bilmesemde azap Karabey'i iş adamı olduğundan biliyordum bizle iş yapıyorlardı çok iyi bir iş adamıydı ama bu aralar işlerinin iyi gitmediğini de biliyordum bizim ki kadar büyük olmasa da onun da işleri iyi ve büyük bir iş yeri vardı namı vardı yanındaki kız ne alakaydı sultan annemin dediklerini düşünüyordum Azra nın düşmanım demesi ama anannemin nişanlanacaklarını söylemesini beynimin içinde yankılanıyordu sevdiğim kız başkasıylamı nişanlanacaktı şimdi napıcaktım ben düşüncelerim beni ele geçirirken gözlerimi kapatım kendimi karanlığa bıraktım ama ne uyku ne başka birşey vardı gözümde ben uyuyamazdım geceleri uyku bana göre değildi ama yine de kapatım gözlerimi..
Sabah...
Uyandığımda güneş doğmuştu elimi yüzümü yıkadım üzerime pantolonu mu ve bulizimi geçirdim dışarı çıktığımda karşımda Azra yı görmeyi beklemiyordum bana baktı "günaydın" dedi "günaydın" dedim annanem ikimizi çağırmasıyla aşağı indik yemek yerken bize döndü herkes "günaydın" dediler ilk defa bu kadar uyuduğumu hisediyordum biraz konuştuktan sonra zar zorda olsa dayımla göz göze geldik "yeğenim hoş geldin nasıl işleriniz" dedi "iyi dayı çok şükür" dedim "şükür şükür" dedi başımı saladım "sen buraya karabeylerle anlaşmayı bozmaya mı geldin oğlum" dedi dayım ona dikkatlice baktım "aslında pek sayılmaz yani iyi bir marka nın çökmesini istemem ama işleri çok berbat gidiyor konuşucam tabi ama ben buraya hem sizi hemde burdaki işleri haletmeye geldim dayı" dedim Azra sadece izliyordu tam o anda dayıma baktı "baba ben yurt dışına gitmek istiyorum" dedi bu dediğine dayım "neden kızım sen nişan" sözünü tamamlayamadan Azra "baba" dedi durdu ikiside hizmetli teyzeler den birisi
"Azap kara bey geldi efendim" dedi dayım "gelsinler" dediği yerde Azra gerildi hemde çok fazla o anda arkadan gelen azap denen adam ve yanında el ele içeri girdiği kadınla dayım onlara baktı boş boş Azra ikiliye baktı sonra yüz ifadesini sertleştirdi annanem de benim gibi anlamamıştı olayı tam o anda "kusurabakmayın rahatsız etik ama Uraz amca " dedi azap denen adam sonra beni görünce durdu "senin burda ne işin var lan" dedi "ne diyorsun lan sen" dedim "Uraz amca bu adam kim" dedi beni eliyle göstererek "yeğenim ayaz da oğlum hayrola seni buraya getiren nedir" dedi bana sakin ol der gibi baktı sonra azap donmuş gibi sadece Azra ya bakıyordu yanındaki kadın "biz evlendik azap önce size söylememiz gerektiğini istedi efendim amcasısınız galiba" dedi herkesin kaşları havalandı bir anda herkes azraya döndü bende olmak üzere "hayırlı olsun " dedi sadece Azra azap yaptığı şeyden pişman olmuş gibi duruyordu Azra sadece güldü bir anda "ayşe abla iki tabak daha açın misafirlere hoş geldiniz" dedi "herkes otursun kahvaltısını yapsın affiyet olsun" dedi yemeğe devam eti herkes gergindi "dayı sen bana atarsın konumu ben giderim bakarım" dedim konuyu değiştirerek "tabi yeğenim ama zaten azap ilgileniyordu bildiğim kadarıyla " dedi azap kafasını kaldırdı bana döndü "ne lazımdı" dedi "ortağım demek sendin " dedim bu dediğimle daha çok garipsemiş gibi baktı bana "evet iş yeri için bir ortağımız var yeni bir ortağa ihtiyacımız" sözünü kesmek zorunda kaldım "ben kendimi eksik tanıtım hata hiç tanıtmadım ben buğra ayaz demir ve buraya Almanya dan ortaklığın tamamen sona erdiğini söylemeye geldim burda konuşulacak bir konu değildi ama siz isterseniz bana fark etmez" dedim Azra nın canını yaktığı için onun tamamen canın yakmak istemiştim bu gerilmeme sebep olmuştu o kızı kimse üzemez di asla "son olarak benim değil sizin bize ihtiyacınız vardı diye hatırlıyorum" dedim bu söylediğimle ayağa kalktı "bunu daha sonra konuşuruz size affiyet olsun biz gitsek iyi olur Uraz amca" dedi izin isteyip kalktı ve tamamen çıktı evden dayım bana baktı "eminmisin bitiricekmisin ortaklığı" dedi "böyle sorumsuz birine güvenip iş yapamam dayı ben karşısındaki insanları küçük gören birine asla işlerime güvenmem" dedim bana hak vermiş gibi durdu Azra "affiyet olsun" dedi ve kalktı masadan dayım "kızım yurt dışına gitmen en iyisi" dedi Azra sadece başını saladı yukarıya doğru çıktı bende kalktım "affiyet olsun" dedim ve peşinden bende yukarıya çıktım "Azra korkmaz" dedim bu dediğimle arkasına döndü "evet" dedi "terapiniz olabilirim" dedim güldü "sağol kuzen" dedi "ne demek efendim görevimiz" dedim bana anlamsız baktı "neden geldin gerçekten Almanya dan" dedi sanki aşağıda söylediklerime inanmamış gibi "beni kandıramazsın onları kandırdın belki ama" dedi "kimseyi kandırmıyorum asıl başka birşeyden geldim ben buraya Azra evet bu doğru ama ortaklığı bı gözden geçirmek içinde geldim ve böyle bir adama ben güvenemem 1 aydır tamamen işleri aksatıyorlardı şirket olaraktan bence en iyisi yolları ayırmak" dedim bana baktı "peki asıl" tam o anda annanem yukarıya bastonuyla geldi "ben istedim" dedi yanıma gelip omzuma vurdu "bu kara oğlan hep Azra Azra soruyordu bende gel gör dedim " dedi bu hali çok komikti " ee neden" dedi ona baktım ne diyecektim şimdi seni ben hiç unutamadım mı diyecektim hep o minik resimlerimizle mı yaşadım diyecektim kendine gel ayaz sen bir lidersin duygusalık sana göre değil diyen iç sesime Azra nın gözlerinin hala aynı olduğuna yemin edebilirdim o masum gözleri beni benden alıyordu ah be güzel gözlüm "çocukluğumu beraber geçirdiğim kızı merak etim hala minik kızmı diye" dedim "hayır o minik kız değilim " dedi "hala o sun sen ama farkında değilsin " dedim "değilim" dedi "bak aynısı işte kabul etmemezlik üzüldüğünü beli etmemeye çalışmaların güçlü durumaya çalışmaların sen daha çocukkende böyleydin bakışların gözlerin neyse Azra dediğim gibi hala o minik çocuk var karşımda ama bu kadar korkak olma kalk ayağa soy adının karşılığını ver " dedim bana şaşırmış gibi bakıyordu "neyse ben gitsem iyi olucak hem " dedim telefonum çalınca ona baktım bir numara arıyordu "bir saniye" dedim telefonu açtım "azap bey sizinle görüşmek istiyor ayaz bey kendisi sizi şirketine davet ediyor " dedi bı kadın "tamam iyi günler" dedim kapattım Azra nın gözlerine baktım "gitsem iyi olucak " dedim izin isteyerek ordan uzaklaştım....