Azra dan Gözlerimi ovaladım saate baktım 9'a geliyordu yuh bu kadar uyumuşmuydum elimi yüzümü yıkadım bu çocuk nereye gideceğimizi de söylemedi of ne giyicem ben veya nereye gidicez ben gitmek istemiyordum kafayı yiyecektim elime telefonu aldım numarası yoktu ki bende arayıp soramıyordum da eşorfmanlarımla put put aşağı indim ayazın odasının kapısına gelince iki kere tıkladım ama ses yoktu içeri girdiğime bin pişman olmuştum gözlerim kocaman olma sebebi tam banyodan çıkan ayazdı baştan aşağı süzmeden de edememiştim Azra aptalmısın kızım sen kendine gel diyen iç sesimle kapıyı kapatım dışarı çıkarken o anda ayaz "Azra" demişti kapının arkasında "nereye gideceğiz ben onu sormak için gelmiştim" dedim dilim tutulmuştu aptal Azra aptal diyen iç sesime ilk defa hak vermiştim rezil olmuştum resmen ya ses gelmedi "ayaz" dedim "sen bilirsin ne gitmek istersen " dedi sadece "çok yardımcı oldun hödük" dedim sertçe açılan kapıyla yarı çıplak ayazla göz göze geldik "ne dedin sen bana" dedi "ben gitsem iyi olucak" deyip merdüvene doğru koştum bu yaptığım aptallıktı biliyorum ama o bakışlar dan çok korkmuştum Allah var merdüveni saniyesinde çıkmış hata odama girmiştim nefes nefese kalmıştım ay sanki arkandan at koşuyor Azra delirdin sen iyice diyen iç sesime birdaha hak verdim bu günlerde çok hak veriyordum iç sesime.... dolabıma baktım ne giyebilirdim nereye gidicektik kafam karışmıştı biraz daha karıştırdım ve bulmuştum.. Azra nın giydiği
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ayazın giydiği
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nereye gideceğimizi bilmeden anca bu kadar oluyor malesef ki saçlarımı boş bıraktım yüzüme bir kaç birşey yaptıktan sonra parfümü ve takılarımı haledip aşağı indim aşağıda beni bekleyen ayaz'a baktım çok iyi gözüküyordu baya güzel giyiniyordu yanına geldiğimde bana baktı sadece "gidelim" dedi "nereye artık söylermisin" dediğimde bana döndü "önce yemek yemeye sonra davete hayır diye birşey kabul etmiyorum çünkü annanem gelmemizi istedi bu kadar sorun varmı başka emin ol bende gitmek istemiyorum senin gibi ama tamam dedim bı kere" dedi tek nefeste konuştuğuna emindim "tamam" dedim istemsizce arabasına bindi bende binince arabayı çalıştırdı ve sürdü ne konuşuyor ne de bakıyordu sadece yola odaklanmıştı "iyimisin" dedim "evet " dedi kısa ve net bir şekilde "neden konuşmuyorsun" dedim merakıma yenik düşerek o an gözleri gözlerimi buldu "hödük biriyle konuşmak istemezsin " dedi dediğim aklıma gelince kafama vurdum "ben aslında özürdillerim" dedim çünkü haklıydı kaç yaşında adama hödük demiştim hem nerden bilsin ne anlamda dediğimi yazık ya "dilemene gerek yok" dedi çok utanmıştım işte o an kafamı yola çevirdim yolu izlemeye başladım bir lokantaya gelince durdurdu arabayı içeri geçip oturduk garson gelince bana baktı "seçtin mı" dedi "sen seç " dedim onun tonuyla konuşarak birşeyler yedikten sonra bana anlamsız bakıyordu "gidelim mi" dedim "olur " dedi beraber kalktık arabaya bindiğimde zoruma giden şeylerden uzak durmak istiyordum artık bu düsüncelere sebep olmama şarkı tetiklemişti bir otelin önüne gelince durdu "işte burda azap Karabey in düğünü" dedi " neden burdayız bu bir zaman kaybı benim için" dedim soğuk bir ses tonuyla "Azra" dedi ona bakmadan indim "sağol ama bu gün den sonra yüzümü göremezsin hata kimse göremez bugün yeterince üstüme geldiniz yetmedi mi bir de buraya getirdin beni babanemi bahane ederek ne istiyorsun sen " dedim sinirle tam o anda Ece yı görünce durdum Ece yanımıza gelip bı ayaz'a bı bana baktıktan sonra "Azra ayaz abi hoş geldiniz babanemde sizi bekliyordu" dedi bu dediklerimi pişman olmuştum işte o an gerçekten babanem istemişti Ayaz birşey demeden arabadan indi "siz gelirsiniz " dedi ve içeriye doğru giti onun arkasından sadece baka kalmıştım "ben naptım" dedim Ece bana baktı "noldu" dedi "ben çok büyük kalp kırdım hemde çok fena" dedim Ece bana baktı "ayaz abinin mi" dedi bana baktı "afferim sana " dedi kolumdan tutup içeriye geçirdi oturan insanlara baktım babanemi ve diğerlerinin oturduğu masaya gelince bi Umay ın yanı bı de ayazın yanı boştu ayaz yüzüme bile bakmıyordu ne bekliyordum ki nasıl kırdım adamı kahretsin herkesi kırıyordum off napıcaktım yanına oturdum tam o anda gelin ve damat gelince herkes alkışladı sonra azap siyah beyaz bir takım giymişti yaren de beyaz bir gelinlik dans etmeye başladılar biraz geçtikten sonra bütün çiftleri davet etmişlerdi derin bir nefes aldım uykum gelmişti Umay bı çırpıda Ece yı dansa kaldırmıştı eylül ve Kaan tabi nazlı ve baran da dans ediyordu gülümsedim aklıma gelen sözle durdum takı tanıdık siyah gözlere denk gelene kadar dı bu mutluluk sadece bana bakan azapa döndüm artık ona karşı bir hissim kalmamıştı ne nefret ne de sevgi tamamen bitmişti gülümsedim ama bu acı bir gülümsemeydi biz den buraya kadarmış biz diye birşey de yokmuş gerçi tam o anda bunları hissederken çalan şarkıyla içim cız etmişti Zeynep bastık-lan şarkısı çalıyordu kalbim acımıştı bütün duygularım tamamen o an param parça olmuştu gözlerimi çektim ve babanemde durdu gözlerim izin istedim gözlerimle anlamış gibi tamam anlamında "Azra kızım bı hayırlı olsun de öyle" dedi zorda olsa "tamam" Dedim ayağa kalktım gelin ve damat masasına gidip geline elimi uzatım "hayırlı olsun " dedim tedirgin de olsa elimi sıktı "teşekürederim" dedi "size de hayırlı olsun azap kara bey" dedim bu imam hiç hoşuna gitmemişti elimi tutup kendine çekti "bu şarkıyla seni ben buraya gömdüm azap Karabey " dedim geri çekildim "mutluluklar" dedim gülümseyip Fatma teyzelerin masasına gitim beni görünce "Azra kızım ben" dedi "ben çok teşekürederim efendim herşey için Allah'a emanet olun ben gidiyorum artık bı veda etmek istedim" dedim "kızım kınalı kuzum ben özürdillerim sana babanın yaşadığı şeyleri yaşatan benim oğlum olduğu için" dedi ve bı anda sarıldı zor tutuğum yaşlarım bir bir aktı "siz birşey yapmadınız hem oğlunuz mutlu hayırlı olsun tekrardan Allah'a emanet olun" dedim gözlerime baktı "ağlamak ta yakışırmış keşke mutluluktan ağladığını görseydim " dedi "sağolun efendim" dedim "ne olursa olsun ben senin annenim unutma bı annen olamasamda" dedi bu sözü ağrıma gitmişti gözlerindeki yaşları sildim arkamı döndüm salondan tamamen çıktım kafamın içinde çalan şarkıyla yürümeye başladım anneme ağlıyordum babama ağlıyordum tek büyüdüğüm günlere ağlıyordum soluksuz canım yanıyordu ben kendime ağlıyordum hiç sevilmediğime çocuk olamadığıma ağlıyordum tam o anda duyduğum sesle arkamı döndüm soluk soluğa kalmış sesi gür çıkan ayaz'a baktım bana bakıyordu yanıma gelip beni sardı yeni fark etiğim ve her yerde yağan yağmurdan korumaya çalışır hata herşeyden korumaya çalışır gibi sarmıştı bedenimi bedeniyle ona hala şaşırmış gibi bakıyordum bana baktı ve "özürdillerim seni tek. Bıraktığım için özürdillerim güzelim ama söz veriyorum hepsini aşıcaz artık sana kimse zarar veremicek" dedi sanki mümkünmüşcesine beni daha çok sardı onun boyun çıkıntısına kafamı gömdüm hem ağlıyor hem de kokusuyla sakinleşmeye çalışıyordum "ben kendime ağlıyorum " diyebildim bu dediğimle "biliyorum güzelim herşeyi biliyorum ama özürdillerim seni bu hale getirenler hepsinin hesabını verecekler" dedi bı anda kendimi hava da hisetmiştim parfüm kokusu beni sakinleştirmişti yorgun olan gözlerimi karanlığa olan mücadelesinin yenilgisiyle tamamen kapatmıştım....