Ağa Nın Aşkı Mardin'in Değerlisi

12 bölüm

Bize bakan ailemize öyle bizde bakıyorduk ki sonunda konuşan babanem oldu "el ele görmedik biz hiç sizi" dedi Ece ye dönerek Ece de "aa evet el ele çıkın şu konaktan hadi benim güzel çiftim" dedi "babamın yanında yapmayın bari ya" dedim babam "babanen öyle istiyorsa zaten eşin kızım çıkın hadi öyle ama önce bir vedalaşın sizin işiniz beli olmaz bir anda gidersiniz ayaz oğlumun işleri felan çıkar" dedi ayaz güldü "ayıp ediyorsun ama dayı" dedi "dayı değil baba oğlum" dedi ayağa kalktı bence bana sonra ayaza sarıldı ayaza birşeyler söyledi sonra geri çekildi herkesler vedalaştık ayaz elimi tutup dışarıya doğru yürüdü dışarı çıktık arabaya baktığımda "şimşeğimi de götürmek istiyorum mümkün mü" dedim "sen iste olmuş bil" dedi gülümsedim adamlardan birini çağırıp söyledi ardından arabaya doğru gittik "ayaz nereye gidiyoruz " dedim gülümsedi "otele güzelim" dedi ona döndüm "nasıl biryer işte" dedim "normal odalı hani oluyor ya" dedi parmağında yüzük yoktu dikkatimi çekmişti "gerçi tabi sahte bir evlilik" içimden geçen sözle gözlerim yandı sesizleşip yolu izledim sadece "ne oldu bir anda sustun" dedin "yok birşey" dedim sesimin titrememesi için kendimi tutum "uykum var benim hızlı gidermisin" dedim "hızlı gidemem sen varsın ama az kaldı sabret" dedi başımı saladım çünkü konuşursam sesim titreyecekti sesizce yutkundum bir damla aktı gözümden elimle sildim bir anda araba durdu "bana bak" dedi "ayaz sür işte niye sana bakayım" dedim "Azra lütfen bak bana" dedi döndüm "ne baktım ne oldu" dedim gözlerime baktı "neden ağlıyorsun" dedi "ağlamıyorum" dedim "yalan söyleme bana" dedi "evet ağlıyorum tamamı oldu mu sür arabayı yada sürmeyeceksen çıkıcam arabadan" dedim "ne oldu diyorum söylesene güzelim hadi" dedi "birşey yok" dedim sesizce cama döndüm başımı döndürdü beni tamamen kendine çevirdi "Azra bunu bana yapma yapma canım yanıyor seni böyle görmek içimi yakıyor tamamı ben seni hep güler yüzlü görmek istiyorum" dedi "neden zaten 1 sene sonra tamamen bitecek evlilik" dedim bu dediğimle kaşlarını çatı "kim dedi sana bunu" dedi "kimse Almanya dan dönünce bu evlilik son bulmayacak mı bak parmağında varmı yüzük yok" dedim söylediğimde yüzük olmayan karmağına baktı "bu yalan bir evlilik değil bunu bil yeter" dedi arabayı çalıştırdı al işte kalbim kırılmıştı sesizce yolu izledim bi ona bak bi bana bak ağlicam şimdi ya gelince arabadan indim gelen vale ye arabayı bıraktı ayaz önden yürürken elimi tutu sımsıkı "bu el bırakılmayacak" dedi sert bir bakış attı "iyi" dedim sadece resepsiyonun yanında durdu "bizim odamız vardı" dedi kadın ayaza hayranlıkla bakıyordu içimde bir garip birşey hissetim "ayaz bey hoş geldiniz evet odanız hazır" dedi imalı bir şekilde "anahtarı ben alim ve kocamdan gözlerini çekmezsen artık dünya yo karanlık görmek zorunda kalıcaksın" dedim kız şok olmuş gibi baktı ardından anahtarı aldım ayazın elinden tutup çektim "Oo kıskanılıyoruz bakıyorum" dedi "kıskanmıyorum herkese mavi boncuk dağıtma ayaz beni sinirlendirme" dedim bana garip bir şekilde baktı "mavi boncuk mu" dedi "aynen mavi boncuk" dedim diye asansöre bindim asansör gelip bindik bana yaklaştı "bak güzelim" dedi beni aynayla kendi arasına aldı "bakmıyorum git o kızlar baksın sana" dedim "azram" dedi eliyle çenemi tutu "bana sen bak diğerleri umrumda değil güzel gözlüm bana sen lazımsın" dedi içim eriyordu bu adama resmen "yavrum hadi odamıza gidelim" dedi elimi tutup  odanın önüne geldik odaya girdiğimiz de oda kırmızı güller ile doluydu yatağın üstü kalp şeklinde güller vardı "çok güzel burası" dedim bana baktı "senden güzel olmasada" dedi kalbim küt küt atıyordu ya ne bunlar çok güzel di güllerden bir tanesini alıp kokladım arkamdan gelip bana sarılan ayaz boynumdan koklamaya başladı "herkes kendi gülünü koklasın o zaman" dedi boynumu hep kokluyor hemde öpüyordu huylanmıştım bu yaptığı hareketten "güzel kokuyor mu gülün" dedim "hemde çok tahrik edici bir kokusu var" dedi bu dediğiyle yanaklarım ve vücudumun bütün bölgesi yanmaya başladı şuraya düşüp bayılacaktım şimdi ona doğru döndüm "bak benim gülümde çok güzel kokuyor" dedim elimdeki gülü ona doğru uzatım dikkati dağılmış gibi baktı elimdeki gülü aldı ve kokladı "hmm evet ama benim gülüm gibi etkili değil izin versen de ben kendi gülümü koklasam" dedi bu dediğine bir cevap bulamadım boynuma doğru kafasını gömdü öpmeye başladı o her öptüğünde benim bütün bedenim yanıyordu tam kendini kaybetmiş gibi öpmeye başlayınca telefonu çalmaya başladı ağzından bi küfür savurarak telefona baktı "annem arıyor yavrum bi dakika" dedi ve telefonu açtı konuşmaya başladı "evet anne iki gün sonra dönücez şimdi izin verirsen" dedi annesi anlamış olacakki ben de bu anı fırsat bilip banyoya girdim elimi yüzümü yıkadım çok sıcaktı hemde çok yanıyordum üç tam o anda kapı tıklandı "evet" dedim "birşey mi oldu iyimisin gireyim mi müsaitmisin" dedi "iyiyim müsaitim sadece yüzümü yıkadım" dedim kapı açıldı bana bakan adama baktım oda terlemişti hemde baya "istersen üstündeki takımı artık çıkar ayaz" dedim "bir duş alsam iyi olucak ama önce bi işim var" dedi bana manalı manalı bakarak "ayaz" dedim "efendim karım" dedi "ben duş alıcam" dedim "ee güzel beraber alalım" dedi bu dediğiyle gözlerim büyüdü "yuh" dedim "ne" dedi"yok birşey hadi ben zaten sabah duş almıştım" dedim güldü "birde benimle al" dedi "oldu paşam başka" dedim kendi kendime "başka hmm düşünelim" dedi yanıma yaklaştı boynumu eliyle sardı bir eliyle de belimden tutu "sen" dedi "ne ben" dedim "sen işte sen gereksin bana" dedi "Niyemiş" dedim "ömrüme ömür olmak için" dedi gülümsedim "hmm bak sen öylemiymiş" dedim "öyle sevdiğim" dedi "ayaz balkona felan mı çıkalım burası benim nefes alabileceğim kadar büyük değil" dedim "olur gel hadi" dedi beraber balkona çıktık "kahve" dedi be adam ben yanıyorum adam bana kahve diyor "soğuk birşeyler" dedim "eminmisin" dedi "Hıhı" dedim "tamam" dedi telefondan birleyler istedi "hem yiyecek hem içecek" dedi kapatı "ben üzerimi değiştirim" dedim "bende değiştiricem" dedi o duşa giti ben de üzerime bi şort bir ince askılı bir gecelik gibi birşey giydim ama bu benim kıyafetim değildi bunlar benim değildi ya yeni alınmış hepsi bunlar ne böyle açıkların hepsi sırf dekolteliydi of Ece nazlı ve Ayşe teyze nin işleriydi bunlar Ece ti aradım direk açar açmaz "evet biz koyduk kıyafetleri evet nazlı ile ben kızma ama balayına gitin sen salak öyle normal kıyafetlerle gidilmez oraya eşyaların başka bavullarda onlarıda ayaz abiye sor hadi iyi geceler" dedi konuşmama izin vermeden cevaplarımı verip kapatı öylece telefona bakarken ayaz banyo dan çıktı altında sadece şortu vardı üstü çıplaktı ve dövmeleri vücuduna tam oturmuş ve özenle yapılmışlardı kasları zaten çok iyiydi saçlarından akan damlalar ayrı bir ortam katıyordu vücuduna öylece kalmıştım kapı tıklanınca kız sesi gelince ayaza baktım "banyo ya geri gir hemen" dedim sözümü dinleyip banyoya geri girmişti akıllı adam  kapıyı açtım getirilen şeyleri içeri aldım teşekkür edip  gönderdim "çıkabilirsin" dediğimde saçını kurulamış ama üzeri hala çıplak bir ayaz vardı karşımda dövmeleri yaklaştıkça beli oluyordu kalbinin orda bir gül şeklinde dövme yanında ise isimler yazıyordu ayaz kalp Azra yazısını görünce öylece kaldım "ciddi olamazsın" dedim aynı ağaçta yazan ve aynı şekilde yamuk yumuk yazılmıştı gözlerim doldu "ne oldu ağlama demedim mi ben bir şey mi dedi birisi yavrum" dedi "hayır dövmen" dedim kolunda melek kanatları ve hemen altında annem yazıyordu sarıldım hemde o kadar sıkı sarıldım ki tenlerimiz birbirini hisede biliyordu oda bana sarıldı "sakin ol ama böyle ağlamak yok yavrum" dedi "dövmelerin çok güzel" dedim "evet öyleler" dedi ayrıldım yüzünü yüzüme yaklaştırdım "Teşekürederim" deyip cevap vermesini beklemeden dudağına bir öpücük kondurdum geri çekildiğimde bana öyle bakıyordu donmuştu  "yemek yiyelim" dedim gülerek arkamı dönecekken....
*
*
En güzel yerinde kesmek mi sizce nasıl olmuş yorum yapalım lütfen sizi öptüm muah❤️‍🔥💋