Merhaba çaresizce düşüncelere dalarken kendini unutanlar. Mercan ben, uzun yıllar önce terk edilmiş ve yalnız bırakılmış bir kızım, hikayemi anlatmaya cesaretimi topladığım zaman kendimle gurur duydum. Bu benim hikayem,
Ben doğma büyüme izmirli, tanıyıp tanıyabileceğiniz en normal ailede büyüdüm. Babam kamyoncuydu sürekli yurt dışına çıkardı, annem ise ev hanımı. Ben ailenin tek çocuğu idim. Ama tek çocuk olmanın verdiği şımarıklığı hiçbir zaman yaşayamadım, yaşatmadılar daha doğrusu. Küçüklüğümden beri doktor olmanın hayali ile büyüdüm . O hayallerle büyütüldüm aslında. Ailemde doktor olmamı çok istiyordu. Çok mutlu sıcak bir ailem vardı, çok iyi anlaşırdık.
Babam murat, o kadar ilgili bir babaydı ki bazen inanamazdım davranışlarına. Çok iyi bir baba kız ilişkimiz vardı.Annem sultan, çok severdim annemi asla sözünden çıkmazdım, arkadaş gibiydik annemle ne yaşarsam yaşayayım her şeyimi bilirdi benim. Annemle babama gelecek olursak onlar tam heni evlenmiş çift gibiydiler. Çok severlerdi birbirlerini.
Tabii arada küçük tatlı atışmaları oluyordu ama babam annemin suyuna gider gönlünü alırdı. Daha önce hiç büyük bir kavga ettiklerini görmedim, zaten etseler bile bana yansıtmamaya çalışırlardı. Ama ben hep anlardım. Aynı evin içerisinde bir huzursuzluk olduğunu kim anlamaz ki zaten.Maddi durumumuz çokta iyi olmamasına rağmen çok mutlu bir aile idik bazen para her şeyi halledemiyor derdi babam hep. Dedim ya çok mutlu bir aileydik ta ki o güne kadar...Unutamadığım bir lise hayatı geçirdim. Burslu okuyordum, bir okulda. Çok sevdiğim arkadaşlarım, hocalarım birde erkek arkadaşım vardı. Emir benim tek aşkımdı göründe midemde kelebekler uçuşuyor lafı varya hah işte ben emiri görünce öyle oluyordum. Yemyeşil gözleri vardı, öyle bir bakardı ki onun gözlerinin içine baktığımda kendimi görürdüm. Simsiyah ve dalgalı saçları onu daha da masum ve yakışıklı yapıyordu. Konuştuğunda içindeki mutluluğu görmek beni o kadar heyacanlandırıyordu ki adeta havalanıp uçasım geliyordu.Mükemmel bir ilişkimiz vardı emirle, aramızdaki bağ çok güçlüydü kim ne derse desin birbirimiz dinlerdik, aramızda yalan yoktu her şey apaçık ortadaydı.Emirde tıp okumak istiyordu birlikte çalışırdık sınavlara, matematik testlerimde o bana yardım ederdi. Bitirdikten sonrada okuldaki bizim yerimiz olan ağaçların arasında ki o banka oturur hayal kurardık. Doktor olup yurtdışına çıkacaktık, dünyayı gezecektik onunla. Çocuklarımız olsun istiyordu emir,bir kız bir erkek. İsimlerini bile koymuştuk. "Güneş ve Atlas"
Emir ile aramızdaki tek sorun ailesi idi beni istemiyorladı. Emir köklü bir ailenin oğlu varlıklılar tabii beni kendilerine layık görmüyorladı. Babası New York'ta eczacılık üzerine bir şirketin kurucusuydu, annesi ise güzellik doktoru. Emir babasıyla pek iyi anlaşamazdı ama annesi onun için çok değerliydi, ne dese ikiletmezdi.
Gelelim benim hayatımdaki yıkılışımın ilk nedenine16 Ocak 2014 12. Sınıfın ortaları neredeyse, sabah okula geldim garip bir haldeydi Emir, bir hayli düşünceli , üzgün ve sinirli. İlk başta ne olduğunu anlayamadım. "Günaydın" dedim ama cevap vermedi hemen çantamı yere bırakıp "Emir ne oldu iyi misin?" Diye sordum ama bir anda bana bağımaya başladı garipti çok şaşırdım çünkü Emir böyle bir insan değil, dört yıldır birlikte olduğum birisi bana ilk defa bu kadar sert cevap derdi. Afallamıştım bir anlığına ama hemen kendime gelip tekrardan " Emir ne olduğunu benimle konuşursan çözebiliriz ama öncelikle sakin ol ve ..." bir anlığına lafımı kesti şöyle söyledi "Sakin falan olamam Mercan ve şimdi çantanı da yanımdan al çık git" Gözlerim doldu ve Emire tekrar sordum " Emir ben mi bir şey yaptım" bana yine bağırarak "Mercan git yanımdan yoksa kalbini kırıcam" dedi. Kırmıştı zaten.
Sekiz ders boyunca kafasını sıradan kaldırmadı öylece yattı. Emir'in bu kadar
kötü olmasının nedeninin altında çok büyük şeyler yatıyordu ama hala anlayamadım. Çıkışta yanına gittim siniri biraz daha dinmişti. Kalbimi yerinden söken o gözleriyle bakıştım yemyeşil gözleriyle tekrar aşık oldum ona. Sordum ona "Emir neler oluyor korkutuyorsun beni"
"Mercan yapacaklarım için çok özür dilerim" dedi anlam veremedim o an masum bir şekilde bana bakan o bir çift gözelere odaklıydım çünkü, devam etti sonra " lütfen beni affet mercan lütfen, ben böyle olsun istemezdim." Diye tekrar ederken ağlamaya başladı hiç durmadan hemde. Hiçbir şey sormadım ama içim içimi yiyordu ne olduğunu çok merak ediyordum merakın yanında endişem de çok büyüktü. "Mercan ben seni çok seviyorum bunu yapmak istemiyorum" ne yaptın emir ne oluyo dedim içten içe. "Emir ben buradayım yanındayım ömrüm yettiği kadar yanında olacağım lütfen bak bana" dedim omzuna yasladığı kafasını kaldırıp bana baktı içimi bir kez daha yaktı o gözleriyle. Küçük bir öpücük kondurdum dudağına ve sonra sımsıkı sarıldım sanki bir daha görüşemeyecekmişiz gibi. Saatlerce orda onunla oturdum, kalktı bi anda ve
"Görüşürüz sevgilim" dedi. Sadece "Görüşürüz"diyebildim onu son görüşümde.