O gün Emir beni o bankta "Görüşürüz" diyerek terk etmişti. Bunu anlamak o kadar zordu ki çünkü biz birbirimizi çok seviyorduk ve Emir hayallerine ulaşmadan pes edecek bir insan değil. Aradım defalarca ulaşamadım, mesaj attım defalarca cevap alamadım, evine gittim açan olmadı ulaşamadım sadece ulaşmaya çalıştım. Anladığımda dünyam başıma yıkıldı anlayamadım, afalladım haftalarca okula gidemedim sadece yattım ve düşündüm sonra açtım telefonu no1 yarım kalan sigara dinlemeye başladım. Ağladım saatlerce ağladım, çünkü yapabileceğim tek şey buydu. Ağlayıp yalvarmak o dönsün tekrar benim ciğerimi yakarak bana baksın diye yalvarmak
Emir'den sonra beni mahveden bir de babam oldu, hayatım bitti onun yüzünden. O çok sevdiğim babam tam bir yalanmış.
Hayatımın bittiği o günü hatırlamak bir kere daha bana ders oluyor bi kere daha babama bile güvenmemem gerektiğini bana hatırlatıyor
22 mart yatağımdan fırlayarak uyandım, adeta bir bomba patlamış gibiydi evin içerisinde ilk defa böyle büyük bir ses duymuştum. Elim ayağım titremeye başladı bir anda,sonra bi anda çığlıklar duymaya başladım evet yanlış hatırlamıyorum annemin çığlıkları, bazen keşke yanlış duymuş olsaydım yada hiç duymamış olsaydım. Ama duydum ben annemin ölüm çığlıklarıyla uyandım o gece. Yerimden kalktım vücudum buz tutmuştu sanki, elim ayağım titriyordu ayağı kalktığımda annemin o hazin çığlıklarıyla birlikte başım döndü ve yere düştüm. Hemen kendimi toparladım ve yatak odasına doğru ilerlemeye başladım. Duvarlara tutuna tutuna yürümeye çalışıyordum, çığlıklar iyice beynime vuruyordu, ben yatak odasına doğru ilerlemeye çalışırken ardı ardına atılan ateş sesleri kapladı bütün evi annemin sesi kesildi işte o an HER ŞEY BİTTİ...
Hemen annemin yanına gittim başucunda babam iki eli kanda oturmuş ağlıyordu annem ise yerde kanlar içinde can çekişiyordu. O an hep gözümün önünde asla unutmadım unutamayacağım. Babama "Ne oluyo" dedim sadece bana dönüp "Geberdi artık güzel bi hayat yaşayacağız" dedi bunu derken ağlıyordu sanki bişey ona bunu zorla yaptırmış gibiydi. Ben o an ne yaptığımı bilmeden babamın boğazına yapışmıştım ağlayarak, sonra ne yaptığımın farkına varıp bıraktım o da hiç kurtulmaya çalışmadı benden gel öldür der gibi bakıyordu gözleri.Aklıma bi an polisi aramak geldi neden bilmiyorum ama babamı polise şikayet ettim ve o an evden çıkmaması için çok uğraştım. Polis gelmişti aldı götürdü onu hayatımı karartan adamı götürdü.
Babam ifadesinde verdiği cevaplardan dolayı psikoloğa yönlendirilmiş. Aslında yoktu öyle bi hastalığı ama davranışları bu hastalıktan dolayıymış psikolojik bi hastalık ona bunları yaptırmış ama nedeni her ne olursa olsun cezasını çekecek.
Artık tektim ne yanımda başımı yaslayabileceğim bir erkek arkadaşım, nede sırtımı dayayabileceğim babam, tektim sadece ben vardım.
Cenaze süreci boyunca İstanbuldan gelen teyzem ve eniştem yanımdalardı, beni yanlarına almak istiyorlardı. Cenaze süresince insanlar gittikten sonra geceleri oturup düşündüm hemde çok fazla. Böyle olmamalıydım herkese her şeye inat dimdik ayakta durmalıydım. Okulumu bitirip bana yapılan bu şeylerin hesabını sormalıydım. Her şeyin üstesine gelebilecek kadar gücüm vardı ve bu gücümü kullanmalıyım.
Sabah kalktım gece düşündüklerimi hayatıma geçirmek içim çabalıyordum. Teyzem kahvaltı hazırlamıştı, eniştem de sofranın başında düşünceli bir şekilde bekliyordu. Ben de sofraya oturdum ve kahvaltımı yapmaya başladım. Teyzemler çok şaşırdılar çünkü uzun zaman sonra bi lokma sokmuştum ağzıma, teyzem çok mutlu olmuştu benim yediğimi görünce tabağıma bişeyler doldurmaya başladı. Sessiz bir sofraydı ve o sessizliği eniştem bozdu. "Mercan kızım, biz cuma günü yola çıkacağız gel senide yanımız alalım, bak emin ol sana mükemmel bir hayat yaşatacağım, hiç pişman olmayacaksın" dedi masum bir şekilde, bende şöyle bir cevap verdim. " Eniştem benim o kadar eminim ki bana mükemmel bir hayat yaşatacağımdan ondan yöne hiç bir şüphem yok. Ama liseyi bu okulumda bitirmek istiyorum. Üniversite seçimlerimi İstanbul için yapacağım" dedim ve eniştem ile teyzemin yüzündeki o mutlu gülümsemeyi gördüm.
Çok yoğun bir kaç ay bekliyordu beni çok çalışmam gerekiyordu gereğinden daha çok. Planım üniversiteyi kazanıp İstanbul' a yerleşmekti, üniversiteyi orada okumak istiyordum çünkü yeni bir hayata şehir değişikliği ile başlayacaktım...