|| IT'S BRUTAL OUT HERE ||

1. Bölüm

Yeni bir kurguya hoş geldiniz minnoş okurlarım~ Bu kurgu benden hiç okumadığınız bir şekilde toxic olacak. Kudurmaya, sinirlenmeye, ağlamaya, küfürler etmeye hazırsanız başlıyorum. Keyifli okumalar~

 Renjun'un erken saatte kalkıp çalışmak için kütüphaneye gitmesi gereken bir sabahtı. Bu yüzden genç adam kulağına dolan alarm sesine hiç şaşırmadı lakin gece boyunca uyuyamadığından çok hoşta karşılayamamıştı bu sesi. Alarm çalmaya devam ederken Renjun öfkesine hakim olmaya çalışarak yavaşça yataktan doğruldu ve sağ elini saçları arasında geçirdi. Kesinlikle duş alması lazımdı.

"Ihh~ kapa şu lanet alarmını!"

Genç adam hali hazırda patlamak için yer arayan siniri ile yatağında yatan genci sertçe tekmeleyerek yere düşürdü.

"Yah!" diye bağırdı genç adam acıyla "Ne yap-"

"Susmazsan alarmı kafana atar öyle sustururum Mark!" diye bastırdı Renjun arkadaşının sesini.

Dün gece Mark sarhoş bir şekilde Renjun'un odasına dayanmıştı, kapıyı hiç durmaksızın vurduğu için Renjun bir süre sonra onu içeri almak zorunda kalmıştı çünkü tüm yurdu uyandırarak başına bela almak istemiyordu. Mark içeri girer girmez hüngür sümük ağlamış sonra da her yere kusmuştu. Renjun ise tüm geceyi arkadaşının kusmuğunu temizleyerek geçirmiş daha sonra ise yatağa yığılmıştı.

"Renjun ah~ benim odamda ne işin var?" diye sordu Mark. Yüzü fazla içmekten şişmiş saçları darmadağın olmuştu.

Renjun derin bir nefes alarak  "Kim kimin odasında acaba?" diye sitemle sordu. Daha sonra ise arkadaşının soruyu ve durumu algılamasını beklemeden yataktan kalkarak banyoya doğru yol aldı. Soğuk bir duş kendisine iyi gelecek ve sinirlerini yatıştıracaktı.

.

.

"Woah hyung cidden her sarhoş olduğunda Renjun'un kapısına dayanmayı bırakmalısın." dedi Haechan kahkaha atarak. 

Mark mahçup bir şekilde Renjun'a bakıp pipeti ile bir yudum daha meyve suyu çekti.

Renjun ise sadece göz devirmekle yetindi.

"Bir gün cidden seni içeri almayacak tüm okula rezil olacaksın hyung." dedi Jaemin "Gerçi fena olmaz bize de gülecek malzeme çıkar."

Mark yüzünü buruşturup "Şu arkadaş olduğum insanlara bak." diyerek cık cıkladı "İnsan evladı mısınız siz?"

Renjun terts bir şekilde Mark'a bakıp "Senin bu konuda konuşma hakkın olduğunu sanmıyorum." dedi imayla. 

"Renjun ah~~ özür diledim ya." diye sitem etti Mark dayanamayarak "Daha ne kadar özür dilemem lazım?"

Renjun tek kaşını kaldırıp "Bir bakalımm~" diye bir şeyler hesaplarcasına parmaklarına dokunmaya başladı "Yeterli bir sayı bulamadım. Diyelim ki ben tatmin oluncaya kadar. "

Mark'ın kafası ümitsizce masaya gömülürken Jaemin ve Haechan kıkır kıkır gülüyorlardı.

"Proje için mekanı hala bulamadık değil mi?" diye sordu Renjun daha sonra. Haechan ve Jaemin olumsuz anlamda kafalarını sallarken Mark kafasını gömdüğü masadan kaldırıp "Ben onu hallettim." dedi.

Diğer üç genç şaşkınlıkla Mark'a bakarak "Nasıl yani?" diye sordular.

"Dün birlikte içmeye gittiğim arkadaşımın babası ona bir ev almış." dedi Mark ve biraz düşündükten sonra devam etti "Ev demek doğru olmaz gerçi daha çok bir villa. Öğrenince orayı kullanabilir miyiz diye sordum o da kiralayabileceğimizi söyledi."