6. Bölüm

33 9 7
                                    

Selamlarr~~ Umarım gününüz iyi geçiyordur~~ Ben yeni bir kurgu daha fırlatıverdim ehehe ona da bakmayı unutmayın~~ Keyifli okumalarrr~

Parti ile beraber açılışı yapılmış olan pansiyonun şimdiden bir çok müşterisi vardı ve bu durum herkesi şaşırtmıştı. Şaşırmayan tek kişi Chenle idi çünkü duruma çok egoist bir yönden yaklaşıyordu; ona göre insanlar tabii ki de onun pansiyonuna geleceklerdi. Başka nereye gideceklerdi ki?

Jeno part time diye anlaştığı bu pansiyonda işleri yetiştiremeyecek duruma geldiğinden Jaemin bir hal çaresine bakmış ve kardeşini pansiyona yardımcı olması için çağırmıştı. Aslında planda Jaemin onu karşılayacaktı ama sonrada gelişen bir aksaklık nedeni ile genç adam kendisini tek başına pansiyonun içinde buluvermişti. Abisi ve Mark hyungu dışında kimseyi tanımıyordu ve tam şuan da ikisi de yanında değildi. Kendisini oldukça gergin ve utangaç hissediyordu öyle ki tam yanındaki havuza atlayıp suyun içinde çığlık atma isteğine zar zor hakim olabiliyordu.

"Merhaba."

Genç adam pansiyonun içinden onu gülümseyerek karşılayan  siyah saçlı gence utangaçça gülümsedi.

"Merhaba."

"Rezervasyon yaptırmış mıydınız?"

Genç adam kafasını olumsuz anlamda sallayıp "Ben..şey" dedi çekingen bir şekilde "Abim çağırdı..şey içi-"

"Ah!" dedi siyah saçlı genç "Sen Jisung'sun."

Yaşça küçük olan başını olumlu anlamda sallayıp dudaklarını mahçup bir şekilde birbirine bastırdı.

"Ben Jeno." dedi siyah saçlı genç "Ben de burada çalışıyorum. Jaemin geleceğini söylemişti."

Jeno gencin oldukça çekingen olduğunu fark edince gülme isteğine karşı koymaya çalıştı. Abisi ile alakası bile yoktu, Jaemin ruh hastasının tekiydi.

"İstersen sana pansiyonu gezdireyim bir yandan da neler yapacağını anlatırım."

Jisung bu teklife gülümseyip onaylar anlamda kafasını sallayınca ikili yavaş yavaş pansiyonu gezmeye başladılar. Jeno gerçekten de yeni iş arkadaşına her yeri göstermiş yapılacakları detaylı bir şekilde anlatmıştı. Öyle ki Jisung bir süre sonra çantasından bir not defteri çıkartıp her şeyi yazmaya koyulmuştu öbür türlü her şeyi aklında tutabileceğine dair güveni yoktu çünkü.

En son mutfağa geldiklerinde tezgaha dayanmış güneş gözlüklü genç bir adam kaşılamıştı onları. "Ah Jeno-yah~" diye söyledi tatlı bir sesle "Hazır gelmişken bana portakal suyu sıkar mısın?"

Jeno tek kaşını kaldırarak gence bakıp "Hizmetçin mi var gerizekalı?" diye sordu "Kendin sık."

Jisung bu tavıra şaşırırken güneş gözlüklü genç oldukça eğleniyor gibi duruyordu.

"Hadi ama Jeno-yah" dedi ısrarla "Unutma ki ben bu mekanın sahibiyim."

Jeno samimiyetsiz bir şekilde gülümseyip gence sağ elinin orta parmağını göstererek bir hareket çekti ve Jisung'a doğru "Bu gerizekalıyı takma." dedi "Etrafta dolanıp sinirini bozarsa bana söyle." 

Jisung tamam anlamında kafasını sallayınca Jeno gencin omzunu tutup kısaca sıktı. O sırada kapı zilinin çalmasıyla Jeno yeni misafirleri karşılamak için mutfaktan ayrıldı. Jisung ve diğer genç mutfakta yalnız kalırlarken güneş gözlüklü genç gözlüğünü burnunun ucuna kadar indirip üsütünden bakarak Jisung'u şöyle etraflıca bir süzdü. Daha sonra kibirli bir ifade ile "Kaç doğumlusun sen?" diye sordu.

Jisung bu soruya anlam veremeyerek "2002?" diye cevap verdi soran bir tonda.

Güneş gözlüklü genç "Hah!" diye bir sevinç nidası koparıp "Ben 2001 doğumluyum." dedi 

|| IT'S BRUTAL OUT HERE ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin