Ben sanırım RIIZE stanlamaya başlayacağım, mvleri çok güzelll 119 tam benim tarzım:") Yazarı tanıyalım eheh 2013 ten beri Exo-l ve Uaena , 2018 den beri Nctzen ve geçtiğimiz yıldan beri de Carat ım:") NCT ve Seventeen etkileşimlerinde havlıyorum. kkk keyifli okumalar~~ yorum yapmayı unutamayın~~
Jaemin burnunun dürtüklendiğini hissederek rahatsızca gözlerini açtı. Etrafı algılamaya çalışırken suratında hissettiği tüyler ve ağırlık ile bu sefer gerçekten uyanmıştı. Korkuyla doğruldu o sırada suratına çıkmaya çalışan kedi de ürkerek yataktan kaçtı. Jaemin neye uğradaığını şaşırmış bir vaziyette yutkundu ve bulunduğu ortamı algılamaya çalıştı. Tanımadığı bir odaydı, pencerenin perdeleri olmadığından olanca gün ışığı içeri doluyordu, her taraf kitap, kaset ve plaklarla dopdoluydu. Duvarlar ise farklı farklı çizimlerle kaplanmış durumdaydı. Jaemin huzursuz bir şekilde kendisine baktı, dün giydiği kıyafetlerleydi. Hafızasını yokladı ama buraya nasıl geldiğine dair bir ip ucu bulamadı.
"Ah, uyandın mı?"
Jaemin duyuğu ses ile ürpererek kapıda aniden beliren kişiye baktı.
"Dün seni bir türlü uyandıramadık." dedi tanımadığı kişi "Kendini nasıl hissediyorsun?"
Jaemin ellerini saçlarından geçirip sakin kalmaya çalışarak "Sen kimsin?" diye sordu.
Genç adam gülümseyip "Ben Doyoung." dedi "Jeno'nun abisiyim. Dün buraya onunla geldin."
Jaemin kaşlarını çatarak Jeno'nun kim olduğunu hatırlamaya çalıştı ve anımsadığı görüntüler ile rahatlayarak omuzlarını gevşetti.
"İstersen bir duş al sonra kahvaltıya gel." dedi Doyoung ilgiyle gülümseyerek.
Jaemin kafasını olumlu anlamda sallayıp merakla "Jeno nerede?" diye sordu.
"Ahh o gazete dağıtmaya çıktı, saat hala çok erken ama birazdan döner." dedi Doyoung ve Jaemin'i yalnız bırakmak için odadan ayrıldı.
Jaemin yalnız kalınca sıkıntılı bir nefes alıp eliyle yüzünü bir kaç kere hızlı hızlı ovuşturdu. Gerçekten de bir duş alıp kendine gelmesi ve yarattığı rahatsızlıktan dolayı hem Jeno'dan hem de abisinden düzgünce özür dilemeliydi. Bu kararı verince hızlıca yatakan kalktı ve odanın içindeki küçük banyoya girdi.
Duşu alıp çıktığında banyonun önündeki sandalyede havluların ve temiz kıyafetlerin olduğunu görünce minnettarlıkla gülümsedi ve hemen giyinmeye koyuldu.
"Ah giyinmişsin". diye gülümsedi Jeno elinde bir sürahi portakal suyu tutuyordu, onu salondaki masaya götürmek üzereydi.
"Nasıl hissediyorsun?"
Jaemin mahçup bir şekilde ensesini kaşıyıp "Hiçbir şey hatırlamıyorum." dedi "Neler olduğunu anlatır mısın?"
Jeno gergin genci rahatlatmak istercesine gülümseyip "Pek bir şey olmadı aslında." dedi ve sürahiyi masaya koydu. "Sanırım dünkü genç sana uyku ilacı vermiş, üzerime sızdın. Ben de napacağımı bilemeyip seni evime getirdim."
Karamel saçlı genç dudaklarını ısırıp doksan derece eğildi "Çok özür dilerim." dedi aceleyle "Daha dikkatli olmalıydım, başına bir sürü dert olmuşum."
Jeno gence yaklaşıp elini onun omuzuna koydu ve doğrulmasını sağladı "Aslında uyurken oldukça sevimliydin o yüzden.." dedi ve göz kırparak "Affedildin."
Jaemin inanamaz bir şekilde güldü, bu durumda bile flört mü etmeye çalışıyordu bu çocuk, ciddi olamazdı.
"Dikkat edin kızgın tava!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|| IT'S BRUTAL OUT HERE ||
Fanfiction[MULTİSHİP] İşletme okuyan bir grup yakın arkadaşın mezuniyet projesi için açmaya karar verdikleri pansiyon ve beraberinde gelişen olaylar ile tehlikeye giren arkadaşlıkları. "Geri çekilmek için çok geç, bu oyunu ilk siz başlattınız." [Only Friends...