2. Bölüm

52 9 7
                                    

40 yılda bir görülen artarda bölüm tutulması eheheh dayanamadım yazdım hemennn heyecan yaptı bu kurgu bende hemen ortalık karışsın istiyorum. Yorum yapmayı unutmayın lütfen~~ Keyifli okumlar~~

 "Jeno hyung sana iş buldum."

Jeno arkadaşının bu sözüne karşı peşine takılıp kendini bu güzel villanın içinde havuzun yanındaki masada toplanmış üçlünün karşısında buluvermişti.

"Vee sen de part time çalışanımız oldun böylece öyle mi?" diye sordu az önce Renjun olarak kendisini tanıtan kişi.

Jeno ellerini yırtık siyah kotunun ceplerine sokup omzu silkerek "Öyle görünüyor." dedi. "Şikayetçiyseniz bunu mekanın sahibine iletmenizi de söylememi istedi."

Renjun sinirli bir gerginlikle gülümseyerek Mark'a fısıldadı "Bu Chenle denen arkadaşını seviyor muyum yoksa ondan nefret mi ediyorum emin olamadım." 

Mark, Jenoya gülümsemeye devam ederek "Uyumlu davran yoksa proje elimizde patlayacak." diye fısıldadı arkadaşına karşılık olarak. 

"Peki Chenle bey ile tanışma zevkine erişebilecek miyiz?" diye sordu Haechan alayla "Yoksa kendisi saklanıp kahramancılık oynamayı mı tercih ediyor?"

Kahraman lafını duyunca Mark ve Jeno kendilerini tutamayıp güldüler. "Kahraman mı?" diye sordu Jeno alayla "Kendi götünü kurtarmak için sizinle anlaştı yakın zamanda bir baltaya sap olamazsa babası evi elinden alacak."

Renjun eline geçen beklenmedik kozla gülümseyip "Demek durum bu" dedi "Gereğinden fazla yardımseverdi zaten."

Jeno sırıtıp "O pek yardım sever değildir ama ben öyleyim" diyerek genç adama göz kırptı.

Renjun bir iki kere boğazını temizlercesine öksürüp Jeno'nun flörtöz göz kırpışını görmemiş gibi davrandı ve kaşla göz arasında şezlonga uzanıp güneşlenmeye başlayan Jaemin'in yanına doğru yürümeye başladı.

Genç adamın kaçarcasına gitmesi Jeno'yu oldukça eğlendirmişti daha sonra ona ciddiyetle bakan Haechan'ı fark etti ve bilmişçe gülümsedi. 

"İşe ne zaman başlarım?"

.

.

Jaemin dudaklarını bir ahtapotmuşcasına vantuzlayan gence göz devirip artık bezmiş bir şekilde kolu ile itekledi ve ağzını elinin terzi ile sildi. 

"Ne oldu?" diye sordu genç "Daha rahat bir yere mi gidelim istiyorsun?"

Jaemin bu soruya karşı alayla gülüp "Öpüşmeyi öğrenmen için evrimleşme sürecinin başından bahsediyorsan, evet." dedi "Kesinlikle senin uğraman gereken bir yer ama benimle hiçbir yere gitmiyorsun."

"Yah!" diye çemkirdi genç adam birden "Böyle anlaşmamıştık."

Jaemin dilini yanağının içinde gezdirip kendisine zorla yaklaşan adamı sertçe itti. "Beni yeterince tatmin edemediğin halde bir de bağırma cürretini mi gösteriyorsun?" diye sordu alayla "O kadarda uzun boylu değil ama, değil mi?" 

Genç adam aşağılanmanın verdiği öfkeyle Jaemin'e bir yumruk savurdu ama savurduğu elini koluyla beraber sırtına doğru sabitlenmiş halde buldu. Jaemin şaşkınlıkla aniden beliren üçüncü kişiye bakarken kolu bükülen genç acıyla inlemeye başladı.

"Seni bir daha bu barın yakınında görürsem kolunu bükmekle kalmam." diye fısıldadı üçüncü kişi sertçe.

Jaemin bu kişiyi bir yerden tanıyor gibiydi ama bir türlü çıkartamıyordu. Kolu bükülen kişi onaylar sesler çıkartınca üçüncü kişi onu ileriye doğru savurarak bıraktı ve genç adamın koşarak kaçarken yere düşmesini daha sonra yerden düşürdüğü bir şeyi alarak uzaklaşmaya devam etmesini donuk bir suratla izledi. 

|| IT'S BRUTAL OUT HERE ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin