Bölüm ~6

357 151 6
                                    


Herkese keyifli okumalar..

"Adios ozaman" diyerek, elimdeki eski üstlerimi Arala atarak mekâna doğru yürümeye başladım.

Hadi Çisem..

İçimde hissedemediğim büyük bir korku, bedenimde ahenk ile dans ediyordu. Heyecan kalbimi ele geçirmiş, küt küt atıyordu. Bedenimden aşağıya doğru bir titreme hissediyordum. Terleyen vücudum, benim bunalmama sebep oluyordu. Ama bunlara rağmen o işi halletmeli ve bu adamlardan kurtulmalıydım. Özelikle Aral'dan.

Mekâna doğru yaklaştıkça, sanki bütün gözler üzerimde gibi, hissediyordum. Erkeklerin iştahlı bakışları, kızların kıskanç bakışları beni ne kadar da rahatsız etsede, duruşumdan ödün vermeden mekâna doğru yürümeye devam ediyordum. Mekan baya lüks gözüküyordu. Dışı ful altın kaplama ile kaplı duvar postları, altın renginden süsler, kapılar hepsi mekânın gösterişli durması için yeterliydi. Mekânın dışında iki üç kişi içkilerin yudumlarken bazıları, kimse yokmuş gibi deli gibi öpüşüyorlardı. Kapıda diğer mekânlarda ki gibi iki kalıplı adam duruyordu.

*
Hadi Bakalım halledelim şu işi. Mekâna girmeden, telefonu mu çıkartıp, Aral'ın bana atığı fotoğraftaki adamı inceledim. Adam kil sakalı, 1/85 boylarında, kumral, kahverengi gözlü ve siyah saçlı biriydi. Adamın tipi baya korkunç ve itici dursada bu işten vazgeçemezdim. Bu yüzden çok dikkatli olmalıydım. Aral'ın bana verdiği küçük kulaklığa benzer cihazı alarak, südyenime yerleştirdim. Böylece içeriye girerken, herhangi bir sorun olmaması açısından işimi sağlama aldım. Diğer mekânların aksine, burdaki mekân; güvenlik açısından daha güçlü duruyordu. Kapıda ki korumalar elleri ile içeri girenleri kontrol ediyorlardı. Yani herkes istediği gibi buraya girip çıkmazdı. Mekânın girişinde de baya bir kuyruk vardı.

Son hazırlıkları mı yapıp, mekânın önünde duran korumaların yanına gittim. Korumaların benim normal eğlenmeye gelmiş biri olduğumu anlamaları için bütün dişil enerji mi kulanıcaktım. Umarım işin sonunda başıma bir şey gelmez. Hadi kızım göster bakayım kadınlığını.

"Merhaba yakışıklılar. Eğlenmeye geldim." Diyerek bir yandan açık bıraktığım saçlarım ile oynuyor bir yandan da dudak büzerek, âdeta bebek misali konuşuyordum. Adamlar bu halimden etkilenmedi desem yalan olurdu.

"Merhaba hanımefendi. Nasıl yardımcı olalım sizin gibi bir güzele" diyen korumalardan biri, bana sulanmaya başlamıştı bile. Pislik. "Eğlenmek istiyorum. Yani barda arkadaşlarım bekliyor. Beni bekletmeseniz mi? Şeyy görüyorum da sıra çok. Bir şeyler yapamazsınız nolurr."  Diyerek ne kadar dişil enerjim varsa bu iki hayvana harcamıştım. Şuanda kendimi dışardan görmek için can atardım.

"AA tabiki yaparız. Dimi lan" diyen koruma diğer korumanın koluna vurarak onay almak istedi. Diğer korumanın zaten ağzının suyu akmıştı bile, izin vermemesi imkansızdı. "Tabi tabi" diyen diğer koruma onay vererek başını sallıyordu. "Sizin gibi narin bir hanımefendiyi nasıl olur da bu sırada bekletiriz. Buyrun geçin siz lütfen." İşte bu kadar. Ah siz erkekler hep aynısınız. Arkamda iki koruma ve uzun sırayı bırakarak, içeriye doğru girdim.

İçeriye girdiğimde, müthiş bir ortam beni karşılıyordu. Rengarenk ışıklar ile büyük bir disko alanı mevcuttu. Duvarların yanında le koltuklar ve masalar ortama gayet güzel bir uyum sağlamıştı. Her masada erkekler, yanlarında da onları etkilemeye çalışan kızlar bulunuyordu. Müziğin sesinden kendini kaptırmış insanlar tüm güçleri ile dans ediyorlardı. Dışarda gördüğüm manzaranın aynısı içerde de mevcutu. Hatta burdakiler daha betterdi. İçki içmekten ayakta zor duran bir kaç kişi bar masalarında kafaları tavuz kuşu gibi gömük yatıyorlardı. Mekânın ortasında büyük bir direk ve direk dansı yapan bir kadın ahenk ile direk dansı yapıyordu. Ortam tamamen berbat bir ortamdı. Kesinlikle bana göre değildi.

AŞKI-N DÖVÜŞÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin