18.Bölüm : Alparslan

985 50 32
                                    

Selam

Nasılsınız?

Oruç nasıl gidiyor? Benim için güzel gidiyor ama okul yüzünden baya yoruluyorum.

Oruç nasıl gidiyor? Benim için güzel gidiyor ama okul yüzünden baya yoruluyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

18.Bölüm: Alparslan

MERT
Sabah uyandığımda hala Dilara'nın evindeydim. Gece, o Alparslan'ı uyutmaya gidince yorgunluktan uyuya kalmıştım. Gece hayal meyal Dilara'nın üstümü örttüğünü gördüm. Hala olanların şokunu atlatabilmiş değildim. Gene de yaşadığım şoku Dilara'ya göstermemek için elimden geleni yapıyordum da, eğer bunu fark ederse üzülebilirdi.

Yattığım koltuktan kalkıp mutfağa geçtim. En azından evlerindeki ilk kahvaltıyı güzel yapsınlar. Kısa sürede bir çok şey hazırlamıştım. Hapşırma sesiyle bakışlarım kapıya döndü. Alparslan yakalanmanın verdiği utançla, pervasa yapışmıştı.

Korkutmamak adına birkaç adım atıp dizlerimin üzerine çöktüm. Aynı boya geldiğimiz izin gözlerinin içine bakarak konuştum.

"Günaydın"

"Günaadın" biraz peltek şekilde konuşmuştu. Bu da onu ısırma isteğimi körlemişti.

"Annen uyanmadı mı?" Kafasını iki yana salladı. Bakışları arkamda olduğu için bende arkamı döndüm. Ocakta kaynayan çaya dikkat kesmiş tamamen ona odaklanmıştı.

"O ne "

"Çay demliyorum "

"Çaa " Allah'ım bu ne şirinlik, sabah sabah şeker komasına girmek istemem.

"Benimle beraber simit ve poğaça almaya gelmek ister misin Alparslan?" Hevesle başını aşağı yukarı salladı, hızlı bir şekilde.

"Evet isterim "

"Gel o zaman üstünü değiştirelim. " Tam odaya girecekken duraksadım. Benimle beraber Alparslan da duraksadı.

İçeride Dilara uyuyordu. Odaya girmek doğru olmazdı.

"Alparslan sen içeriye git ve kendine giyeceğin kıyafetleri ve ceketini al gel " kafasını sallayıp içeriye girdi. Ne kadar kapıdan bakmak istesem de kafamı kaldırmayıp biraz geriye gittim.

"Annem sen nerdesin ne yapuyorsun ?"

"Gidcez "

"Nereye " Dilara'nın yataktan hızla kalktığını anlamamak pek mümkün değildi. Yatak çok ses çıkarıyordu. Bir gün su yatağa bakayım çocukları rahatsız ederdi.

Ah Öğretmen Hanım Ah Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin