Bıraktım her şeyimi
Yaşamak için seni
Sana öyle gelmedi mi?⚡️
Şömineden yayılan sıcaklık ve oturan kişiyi kucaklıyormuş gibi hissettiren koltuk, Draco'ya evi gibi hissettiriyordu. Kırmızı tonlarındaki kilim, yüksek pencereler, havadaki yerini koruyan birkaç mumun cömert ışığı ve sadece Gryffindor evine özgü olan o koku... Hepsi ev gibi hissettiriyordu.
Ve Draco, evi gibi hissettiği Gryffindor ortak salonundaki koltuğuna oturmuş kitabını okurken, ne kadar gurur duyulacak bir genç adam olduğundan habersizdi. Mangal gibi yüreğindeki cesaretin, konforlu hayatını sorgulama ve ruhunun arzu ettiği gibi biri olma gücünü bahşettiğini fark etmesine ise çok az kalmıştı. Şimdilik kucağındaki muggle romanını okuyor ve gece yarısını çoktan geçtiği için boşalan ortak salonun huzurunun tadını çıkarıyordu. Belki birazdan Hermione'nin hazırladığı örnek ERIT brosürlerine göz gezdirir ve özellikle politik yanına yeterince vurgu yapılıp yapılmadığına göz atarak, yarın konu hakkında Hermione ile fikir alış-verişi yapmak için düşüncelerini toplardı. Ama o vakte kadar tüm ilgisi kitabındaydı.
Ta ki, "Draco!" diye fısıldayan tanıdık sesi duyana kadar. "Draco."
Hiç irkilmeden, bağdaş yaptığı bacaklarını dahi bozmadan omzunun üstünden arkasına döndü. Harry, birbirinin eşi olmayan pijamaları ve yatağa girdiği zamanlara özgü abartılı bir şekilde dağınık olan saçları ile son merdivende duruyordu. Ve Draco, ne kadar itiraf edemese dahi, onu böyle görmeyi... seviyordu.
"Neden uyumuyorsun?"
Draco'nun kaşları havalandı. Harry'nin bakılasılığı bir yana, bu nasıl bir soruydu böyle?
Kitabını kaldırıp gösterdi, "Kitap okuyorum, Harry."
"Neden odada okumuyorsun?"
"Çünkü şöminenin yanında çay içerek okumak daha çok hoşuma gidiyor. Ve ortak salon ancak bu saatlerde bu kadar boş ve sessiz oluyor," dedi Draco, sanki çok bariz bir şey söylüyordu.
"Öyle mi?" diye mırıldandı Harry. Yavaşça Draco'ya doğru yaklaştı, nedense hâlâ fısıldıyordu. "Daha önce fark etmemiştim."
"O saatler içerisinde uyuduğun içindir." Sesi hiç alaycı değildi. Harry'nin uykulu yüzünü süzdü. "Sen niçin uyumuyorsun? Yarın antrenmanın var zannediyordum."
"Evet, var."
"Öyleyse burada ne işin var? Beni mi arıyordun?"
"Şey, evet. Seninle bir şey konuşmak istiyordum."
Draco bunu bir an için bile garipsemedi. Kitabını yavaşça kapattı ve bakışlarıyla yanını işaret etti. Harry de usulca koltuğun etrafından dolaşıp Draco'nun yanına oturdu. Mimiklerinin tümü, Draco ile sahiden de konuşmak istediğini belli ediyordu. Ve Draco'nun mimiklerinin tümü ise, Harry'i can kulağıyla dinlediğini belli ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Basorexia -Drarry
FanfictionDraco Malfoy'un Gryffindor'a seçildiği bir evrende olaylar nasıl gelişirdi? . Gözlemlemlerime göre* platformdaki tek 'Gryffindor Draco' kurgusu.