Hiçbir arkadaş arasında ilişki yapmayı planlamıyorum. Arkadaşlar iyidir; bırakalım arkadaş olarak kalsınlar. Eğer arkadaş olarak kalmayacaklarsa zaten anlarsınız veya ilerleyen bölümlerde anlayacaksınızdır.
Draco-Rose, Harry-Axel gibi ilişkiler yok.
Karakterlerin sosyal çevrelerini önemsiyorum ve iyi arkadaşlıklar ile mutlu olmalarını istiyorum.
Tamam, itiraf ediyorum aklımı çelen birkaç çift fikri var AMA boşverelim ve mesaimizi diğer kurgulara verelim.
İyi okumalar.
⚡️
Ortak salondan yükselen gürültü Slytherin'i yendikleri akşamlardaki gürültüyle yarışabilirdi ama ortamda kesinlikle bir kutlama havası yoktu.
Draco, o yargılayıcı kalabalığın içinde durmaktansa odada bekliyordu çünkü düşündükçe garip hissetse dahi biliyordu ki, Harry'nin kendisiyle konuşmaya ihtiyacı olacaktı ve doğrusu kendisi de bunu istiyordu. Bu, henüz dost bile değillerken böyleydi. Üstelik şimdi Harry'nin şakalarına gülüyor, ikramlarını geri çevirmiyor ve onunla uzun sohbetler ediyordu. Bir keresinde patlamalı pişti bile oynamışlardı ve daha önce Draco resmen Harry'e Hogsmade'den şekerleme getirmişti, bu bir hediyeydi!
Arkadaş olmak için, Harry hakkında endişelenmeye hak sahibi olmak için başka ne gerekirdi ki?
Hakkında konuşulanları duymuş olan Harry peşinde Ron ile birlikte odaya girdiğinde oldukça sinirli gözüküyordu. Hayal kırıklığı ise görülmese bile hissediliyordu. Kafasının karışık olduğu ise besbelliydi.
Oysa Ron bunu göremiyor gibiydi. Yakın arkadaşı ile aralarında sır olduğuna inandığı için uğradığı hayal kırıklığı, gerçekler ile arasına bir perde çekmiş gibiydi. Yüzünde zoraki bir gülümseme vardı ama her an köpürecek gibi duruyordu. Ki bu durum Draco'ya doğru hissettirmiyordu. Harry'i sorgulayacaksa bile şimdi yapmamalıydı, şaşkın ve muhtemelen haklı bir şekilde tedirgen değil.
Harry hakkındaki şeylerde hak sahibi olan Ron, Harry'i kolundan tuttu ve yatağa oturttu. Bir an önce cevaplarını isteyen bir acelecilikle "Tebrikler," dedi
"Sağ ol." Sesi hiç hevesli değildi. "Ama ortada beni tebrik edeceğin bir şey yok, Ron."
"Nasıl yok? Yaş çizgisini geçtin ya, dostum! Kimse geçemez sanıyorduk ama sen bir şekilde yapmışsın. Sahi, nasıl yaptın? Pelerinle olmalı çünkü eğer başka bir yol bulmuş olsaydın bana söylerdin, değil mi?"
"Ron.. Dinle, kadehe ismimi koymadım. O kadehe ismimi koymayı düşünmedim bile. Başka biri benim yerime adımı koymuş olmalı."
"Bunu niçin yapsınlar ki?"
Ron'un kalp kırıcı derecede kuşkulu sesini dinlerken git gide kızmaya başlayan Harry'nin kaşları çatıldı. "Bilmem."
Ron hâlâ, "Merak etme, biliyorsun ki bana söyleyebilirsin. Ben senin en yakın arkadaşınım, benden sır çıkmaz," diyordu. "Diğerlerinin bilmesini istemiyorsan tamam ama niye zahmet edip yalan söyledin, başın belaya girmedi ki sonuçta. Bin Galleon'luk ödül, ha? Üstelik yıl sonu sınavlarına da girmen gerekmiyor."
Harry'nin bir eli yumruk oldu, sesi Gryffindorvari bir güçle yükseldi. "O kadehe ismimi koymadım!"
"Peki, tamam." Ron ayaklandı, sesi oldukça iğneleyiciydi. "Sen en iyisi yat, Harry. Herhalde yarın sabah erkenden fotoğraf çekimine falan gitmen gerekiyordur."
Ron sinirli bir ifadeyle yatağına girdi ve perdeleri çekti. Gerisinde kalan ve kamburu çıkan Harry ise içli içli nefeslendi. Draco için hep tuhaf olarak kalacak kuzgun karası saçları yüzüne doğru düşüyordu ve yumruk yaptığı elini izlerken aldığı her derin nefeste omuzları sarsılıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Basorexia -Drarry
FanficDraco Malfoy'un Gryffindor'a seçildiği bir evrende olaylar nasıl gelişirdi? . Gözlemlemlerime göre* platformdaki tek 'Gryffindor Draco' kurgusu.