Yongbok ve Felix... Aynı bedende yaşayan iki farklı hayat. Lee Yongbok kendi halinde, sıradan, kısa saçlı, esmer bir gençken LixieFeLixie; 1 milyon takipçisiyle deli gibi paralar kazanan, herkesin arzuladığı, cilveli, feminen, sarışın bir tiktok fen...
Manken fiziğini ve makyajsız olsa bile heykel gibi duran suratını görünce Yongbok'un ateşi çıkmıştı çünkü tekrar özgüvensizlik duygusu bütün kanına doluşmuştu.
"Beni görünce hayal kırıklığına uğrayacak..."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gözleri dolduğu gibi arkasını dönmüştü. Bunu yapmayacaktı, yapamazdı. Sanalda her şey daha kolaydı, ilişkileri güzelce devam edebilirdi.
Hyunjin'e mesajla bir bahane yazıp bu istasyondan hemen tüymeliyim-
Bileğinde hissettiği kuvvet onu bir saniyede kendisine döndürmüştü. Karşısında nefes nefes kalmış sevgilisi duruyordu.
"Baldudak... Buldum seni."
Yongbok seslice yutkunurken gözlerini Hyunjin'in her bir detayında gezdirmişti. Canlı hali fotoğraftakilerden katbekat iyiydi.
Oldukça yakın duruyorlardı, resmen dili tutulmuştu. Hayal ettiği gibi bir öpme sarılma adımı bile atamamıştı. "Hyunjin..."
Sevgilisi geçen haftaki mezar ziyaretinin etkisinden tam çıkmamış olsa da karşısındaki miniğin sadece tek kelime ederek dalgın dalgın onu izlemesine geniş bir gülümsemeyle karşılık vermişti.
Yongbok gerçek hayatta çok daha güzeldi.
Boy farkının bu kadar olacağını düşünmemişti, gözünde iyice şirin bir imajı olmuştu.
Ve teni... pudra gibi yumuşacıktı. Sadece bileğini tutsa bile bunu hissedebiliyordu.
"Beni ekecektin değil mi, tch tch tch..."
Minik başını aşağıya eğip tamamen dolmuş gözlerinin geri düzelmesini bekledi. Buruk bir gülümsemeyle başını sağa sola salladı. "Hayır..."
Hyunjin boştaki elini çenesine yaklaştırdı ve iki parmağıyla direktif vererek kendine tekrar bakmasını sağladı. "Ama sen çok güzelsin... Başını eğme."
Yongbok bu çocuğun tek bir cümleyle onun bünyesindeki etkisinin nasıl böylesine güçlü olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Ne ara kendi görünüşünden bu kadar nefret eder olmuştu?
Yüzünün her detayını inceleme sırası Hyunjin'deydi. Ufak sevgilisi heyecandan ölmek üzere olduğu için herhangi bir mimik yapamıyordu, sadece üzerinde gezinen gözlere bakıyordu.
Hyunjin bakışlarıyla yemişti.
Bakışlarıyla Yongbok'u resmen yemişti.
Minik de farksız değildi. Özellikle alt dudağı... Hyunjin'in alt dudağına zaafı vardı. Fotoğraflarda bile en çok oraya bakardı.
