AMBER

AMBER

Binlerce yıl önce, Zeus babası Kronos'u Tartarus'a gömdükten üç bin yıl sonra otoritesini simgelemek için seferberlik verir, her kim onun gücünü simgelemeye layık bir cisim getirirse ona  ölümsüzlük bahşedeceğini duyurmuştur. Diğer 11 tanrı ve tanrıçalar bunu doğru bulmasa da ona karşı gelememiştir. Buna engel olmak isteyen Hades, kardeşi Poseidon ile bir anlaşma yapar; güçlerini birleştirecekler ve bu simgeyi ölümlü kılığına girerek vereceklerdir. Böylece 13. Bir tanrı veya tanrıça ortaya çıkamayacaktı Hades cehenneminin en derinliklerindeki styx nehrinin suyundan damıtılan, ölüm tozlarını Poseidon'un eşsiz güzellikteki mercanının üstüne salar ve eşi Presephone'den onu bir çiçeğe dönüştürmesini ister bu çiçek o kadar kudretli olur ki tanrı Hades ve Poseidon ürpermişti. Okyanus ve ateş çarpışmış kazanan toprak olmuştu... Tanrılar bu cismi insan kılığına girip Zeus'a vermesi için Dionysos u görevlendirmişlerdi. Şarap tanrısı insan kılığına girip yollara düştü. Aniden gözlerine daha önce kimsenin görmediği büyüleyici bir üzüm bağı ilişti kendine hakim olamadı ve oraya girdi. daha önce asla böyle bir bahçeye şahit olmamıştı.Sarhoşlukla etrafta savruluyordu. bir süre sonra her insanda olduğu gibi zevkini almış, sakinleşmişti eli boynundaki bez çantaya gitti. Çiçek yoktu,aniden içini bir korku kapladı her tarafa baktı, aranmadık taş bırakmadı ancak kudretli çiçeği bulamadı. bu ölümlünün gözü dönmüştü tanrılara ne hesap vereceğini düşünüyordu. Tanrılar çok sinirlenmişti. Dionysos' a onları bağa götürmelerini istediklerinde gördükleri tek şey ölü topraktı .canlıya dair hiçbir iz yoktu. oradan ayrıldılar. Arkalarından bakan uzun siyah saçlı kadını görmemişlerdi. Kadın uzun siyah cüppesinin kollarını sıyırıp bir çay kaynattı kokusu tüm kainata yayıldı tüm tanrılar ve tanrıçalar o kokuya sahip olmak için birbirine saldırıyordu. İnsanlar da kokuyu alıyor peşinden gidiyordu sonucunda ise kimseden geriye dönen olmuyordu ancak genç bir kadın o kokunun sahibine ulaşmayı başardı elinde demlik olan kadın kaçmayı başardı ancak demlikteki küçük bir sıvı toprağa damlamasını fark edememişti. Genç kadın toprağı incelediğinde bir filiz bittiğini fark etti, onu alıp evinin bahçesine gömdü zamanla çiçek yeşerdi, kokusuyla namı Olimpos'a kadar vardı. çiçeği görmek için o ülkeye gelen Zeus saçlarında çiçeklerle bezeli olan kadını görür görmez aşık oldu ve bu çiçekli kadına ölümsüzlük teklif ederek çiçeği simgesi olarak kabul etmek istedi ve kadına adını sordu, kadın da çiçeğin ismini bilmediğini ancak kendi isminin amber olduğunu söyledi. Kadının kabul etmesi sonucunda olimposa 13. Bir tanrıça gelmiştir gelmesiyle de işler karışmıştır hades ve poseidon kardeşler tanrıçayı yok etmenin planlarını kurarken zeus un kıskanç karısı hera onları gizlice dinlemişti. Bir gece yarısı poseidon ve hades tanrıça amberi kalbinden zehirle hançerlemişlerdi. Bunu öğrenen Zeus çok öfkelendi gök yüzü yırtılırcasına gürlüyor şimşekler çakıyordu aşık olduğu kadını hangi tanrı veya tanrıçaların öldürdüğünü sordu. karısı hera olanları anlatarak katilleri ele verdi ölü tanrıçanın odasına gittiklerinde ceset yok olmuştu geriye bir tek çiçekler kalmıştı Zeus bu çiçeklere amber adını verdi. Hades ve Poseidon'a ise içlerinden birinin olanları itiraf ettiğini söyleyerek iki kardeşin birbirini sonsuza dek suçlamasını sağladı. Artık dünyada huzur kalmamıştı. Bu yüzden insanlar 13 sayısının uğursuz olduğuna kanaat getirmişti. Tanrıçadan geriye kirli bir dünya ve Zeusun ellerindeki amber çiçeğinin yaprakları kalmıştı.

camın kenarındaki karga zaferle oradan ayrıldı.