Baş Belası

6 1 1
                                    



Merhaba! Eğer bu hikayeye bir şekilde denk geldiysen kesinlikle okuman gerekiyordur. Bunu evrenin bir mesajı olarak görebilirsin. Çünkü iddia ediyorum, oldukça farklı klişeden sıyrılmış bir senaryo ile karşındayım. Bu hikayeyi okurken bir yandan hayallere dalacaksın ve eminim ki kimi zaman gülüp kimi zamanda heyecanlanacaksın. Umarım okurken keyif alır ve bu maraton hayattan birkaç dakikalığına da olsa sıyrılırsın.

(Yorumlarınız ve oylarınız benim için çok önemli. Hatta onlar sayesinde hikayenin gidişatına birlikte yön verebiliriz, ayrıca yorumlar sayesinde motivasyonumun arttığını ve daha çok bölüm atma isteğimin olduğunu da söylemeliyim. İyi okumalar...)

Hikayemde cinsellik içeren sahneler olabilir, buna dikkat ederek okumanızı tavsiye ederim.







İstanbulun soğuk ve serin gecesinde şehrin bütün ışıkları kapalı, evlerde tek bir aydınlık yok ve herkes derin bir uyku içerisindeydi. Bir ev hariç...

Lüks ve şaşalı bir villanın çatı katındaki ışıklar yanıyor ve buğulu pencereden kıvırcık, sarı saçlar görünüyordu.

Saçlarını omzundan geriye iten genç kız, yanındaki komidinin üzerinde duran sigara paketini aldı ve üstündeki ince geceliğiyle camı açıp çatının balkonuna çıktı.

Soğuk rüzgar genç kızın saçlarını savururken bir yandan da dolgun dudaklarını titretiyordu.

Kız, çıplak ayaklarıyla buz kesen zeminde ilerlerken en sonunda duraksadı ve başını yukarı kaldırıp derin bir nefes verdi.

Ayağından destek alarak kendini kolayca yukarı itti ve çatının kiremitlerine oturdu, kendini ileri kaydırarak oturduğu kiremitin en ucuna yerleşti ve ayaklarını aşağıya sallandırdı.

Biraz daha kendini ileri itse aşağı düşecek ve belki sakat kalacak, belki de hayatına son vermiş olacaktı. Aslında... amacı tam olarak buydu.

Dolu gözlerinden yanaklarına doğru süzülen gözyaşları dudaklarını buldu ve tuzlu bir tat bıraktı.

Odasından getirdiği paketten bir dal sigara çıkardı ve dudaklarının arasına koyup çakmakla yaktı, dumanı içine çeken kız dışarı üflediğinde rüzgarla beraber dumanın kaybolmasını izledi.

Bu kız hayatına son vermek istiyordu evet, çünkü bu yaşına kadar şiddet ve gürültü dolu bir aile ile yaşamış, hayatının tek güzel geçen gününün ne zaman olduğunu bile hatırlamayarak geçirmişti.

Genç kız, alkolik ve sorumsuz, dengesiz bir yapıya sahip babadan ve gamsız, bencil bir anne tarafından dünyaya getirilmişti.

Babasıyla durmadan kavga eden annesi defalarca kez genç kızın babasını aldatmıştı. Babası da annesinden farksızdı, ailesi karı koca değil sadece ev arkadaşı olmuşlardı.

Bu bir süre daha böyle geçtikten sonra ortak bir karara varıp boşanmıştı anne ve baba. Bu ayrı hayata oldukça kolay bir şekilde adapte olmuştu genç kız. Hiçbir şekilde üzülmüyordu ailesinin dağılmasına, çünkü hiçbir zaman bir aileye sahip olmamıştı.

Annesi ve babası ayrıldıktan sonra annesiyle yaşamak zorunda kalmıştı genç kız, çünkü sorumsuz baba tabii ki de kızına bakma gibi büyük bir sorumluluğa cesaret göstermemişti.

Annesi de mecburen kızını yanına almıştı fakat yeni bir babayı beraberinde getirerek...

Bu genç kız için sarsıcıydı çünkü adama bir türlü ısınamıyordu, sebepsizce tetikteydi. Soğuk cam gibi mavi gözlere sahip üvey babasının bakışları, genç kız her ne kadar gözü kara bir karaktere sahip olsa bile onu ürkütüyordu.

Geri VitesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin