Yüce Yargıçlar Konseyi-1

46 9 2
                                    

              Otrinon'da bir mahkeme eğer özel güvenlikli bir konuya ev sahipliği yapacaksa, yargıçların ve mahkemeye katılacakların güvenlikleri açısından sadece baş yargıç tarafından bilinen ve belirlenen yerde yapılıyordu. Yanındaki üç askerle beraber kutu gibi bir alana alındığında zamanın geldiğini anladı Oasna. Saniyeler içinde etrafını saran görüntünün bulanıklaştığını ve kaybolduğunu gördü. İlk önce yanındaki askerlerin bir bir yok olduğuna, sonrasında ise çevresini saran oda duvarlarının kaybolmasına şahitlik etti.

             Kendisini beyaz renkli küre şeklinde bir odanın tam merkezinde bulan genç adam, kendisinden başka kimseyi göremedi. Odada kapı yoktu ve bomboştu. Hareket engelleyici sensörlerin devreye sokulduğunu, hareket etmese de biliyordu. Sakince içinde bulunduğu odanın yeniden şekillenmesini izlemeye hazırladı kendisini. Tam sekiz adet yargıç koltuğunun sırasıyla odanın çevresine eşit aralıklarla yerleşmesini izledi. Her bir koltuk farklı renkteydi. Beyaz renkli olan koltuk diğerlerinden daha büyük ve ihtişamlıydı. Oasna bu koltuğun baş Yargıç Tusaro Nama'ya ait olduğunu daha görmeden anlamıştı. Sekiz kudretli yargıç, odaya en son onlar girecekti. Yargıç koltuklarının hemen önünde ise bu mahkemeye şahitlik edecek, savunma ve iddia makamlarını temsil edecek kişilerin sandalyeleri boş salondaki yerini almaya başladı. Üçü Oasna'nın sağına; diğer üçü de soluna yerleştirilmişti. Salona ilk olarak giren Direktör Manu Ayakarum, Oasna'nın hemen sağındaki koltuklara yöneldi. Yaşlı adam, manevi oğlunun gözlerinin içine cesaret verircesine baktı. Mahkeme bitene kadar konuşmaları yasaktı. Yanında ise çocukluk arkadaşı ve ileride yüce yargıçlar konseyi danışmanı olacağı konuşulan Senor Basti bulunuyordu. Üçüncü kişi ise Astorya'nın ileri gelen kıdemli avukatlarından ve Manu'nun dostu olarak bildiği Gerald Asnam'dı.

           Solundaki koltuklardan birincisine, yine Oasna'nın okul arkadaşlarından ve geleceğin iyi avukatlarından biri olacağının sinyallerini veren Jindo Kosma oturdu. Az sonra, ortadaki sandalyeye oturan kişiyi gördüğünde hareket engelleyici sensörler tarafından kontrol edilmesine sevindi. Yoksa o anda Asinema'nın başını gövdesinden ayırmış olurdu. Asinema yüzündeki iğrenç sırıtışla gözlerini Oasna'ya dikti. Onunla kimsenin olmadığı bir ortamda teke tek karşılaşmak en büyük dileğiydi. Ne yazık ki bu mümkün değildi. Son koltuğa oturan kişiyi Oasna daha önce hiç görmemişti.

         Bulundukları odanın rengi beyazdan maviye dönünce herkes ayağa kalktı. Yüce yargıç konseyi odaya giriş yapıyordu. Yedi yargıcın kim olduğu bilinmiyordu. Kimliklerinin deşifre olmaması için yüzleri peçelerle örtülü, kapüşonlu ve farklı renkte cübbeler giyiyorlardı. İlk önce; kırmızı renkli koltuğun önüne, kırmızı cübbeli yargıç geldi. Ardından sarı, mavi, yeşil, turuncu, mor, gri cübbeli yargıçlar; cübbelerinin rengindeki koltuklarının önünde yerlerini aldılar. Mahkeme salonunda boş kalan tek koltuğun önünde de Baş Yargıç Tusaro Nama belirdi. Baş yargıç Tusaro Nama'nın cüppesinin rengi adaletin ve saflığın simgesi olan beyazdı. Ayrıca cüppesinin kapüşonu ve peçesi yoktu. Adamın yaşı Astorya'da bir şehir efsanesiydi. Kimileri onun bin yılı aşkın bir süredir Otrinon'un baş yargıçlığını yaptığını söylüyordu. Baş yargıca bakan Oasna, onun en fazla kırk yaşında göründüğünü düşündü. Yargıç oldukça uzun boyluydu. Siyah saçları dümdüzdü ve tam başının ortasından ikiye ayrılıp tatlı bir kavisle yanlara dökülüyor ve kulak hizasında son buluyordu. Çekik, siyah gözleri; şekilli burnu ve ince dudaklarıyla tıpkı anime karakterlere benziyordu.

       Adam sağ elinde tuttuğu çok eski olduğu anlaşılan adalet asasını yere vurmasıyla odanın ışığı tekrar değişerek beyaza döndü.

-Ben Baş Yargıç Tusaro Nama, bu mahkemede görülecek olan davaya başlamadan önce salonumda bulunan herkesin bugünden başlayarak hayatlarının son bulacağı güne kadar bu davayla ilgili sessizlik yemini etmesine hükmediyorum. Burada olan burada kalacak ve ortaya çıkan karardan sonra herkes bu davayı sonsuza kadar gizli tutacaktır diyerek yerine oturdu. O yerine oturduktan sonra sırayla diğer yedi yargıç ve mahkeme salonunda bulunan kişiler de yerlerine oturdular. Bir tek Oasna ayakta kalmıştı.

Işığın MührüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin