Merhabalar:))
Bölüm yazmayalı uzun zaman oldu ve daha yeni fırsat bulabildim.Uzun bir bölüm sizi bekliyor iyi okumalar.
Uğuldayan kulaklarım
Hızla çarpmaya başlayan kalbim.
İkisini bir arada idare etmeye çalışmak bu kadar zor iken,nasıl sakin kalabilirdim?Alaz Alkan ile yüz yüzeydim hatta o kadar yakındık ki sıcak ve kahve kokan nefesini hissedebiliyordum.Son bir adımı atarak aramızdaki tüm mesafeyi tamamen kapattı bundan rahatsız olmama rağmen onun bir sonraki hamlesini görmek adına karşısında dimdik durdum.İçimden bir ses ondan olabildiğince uzaklaşmam gerektiğini söylüyordu ama onu dinlersem yine bir yanlışa sürüklenme ihtimalim olduğunu biliyordum.
“Sonunda tekrar görüşebildiğimize sevindim Almila Hanım”adımı özellikle bastırarak söyledi.Gerilemek yerine yanına bir adım attım ve masama ulaştım. “Neyi merak ediyorum biliyor musun?"konuşmaya devam ederken kaşlarımı çatarak başımı ona çevirdim. “Odanıza giriş çıkışlarla ilgilenen ve randevu oluşturan sekreteriniz ne yapıyor?"
Kaşlarım normale dönerken dediğini içten içe onaylıyordum. “Benim şirketimde çalışanlarım bana göre hareket eder”cevabım karşısında gerilmişti. “Öyle olsa bile yine de kafalarına göre birini içeri almamaları gerekir”lafı uzatması hatta saçma yerlere bağlaması hem sinirlenmeme hem de zaman kaybı yaşamama sebep olmuştu “Ne konuşacaksınız hemen konuşun aksi halde odamdan çıkmanızı söyleyeceğim”Elini kaldırarak beni durdurdu.Uzun lafın kısası...aramızda faydalı bir anlaşma sağlamaya ve onu devam ettirmek için geldim”kendinden bir o kadar emin ama az da olsa gergin bir ses tonuyla cevap verdim.
“Bunu bana bir daha teklif etmemeniz gerektiğini size söylemiştim...”
“Bende teklifimizi kabul etmezseniz daha zor bir duruma düşeceğinizi söylemiştim”Arkamı hızla dönerek gözlerimi yüzüne çevirdim.Kendinden emin duruşu ve dik omuzları içindeki gücü dışarı yansıtıyordu. “Bu bir tehdit mi Alaz Bey?”cevap vermek yerine başını masaya çevirerek,masadaki saati eline alarak uğraşmaya başladı.Saati akşam sekize ayarlarken gergin bir şekilde gülümsedi. “Bu akşam düzenlenecek baloya şirketlerin patronları ve çalışanları katılacak,siz de gelmeyi düşünüyor musunuz?yoksa galibiyeti çoktan bize mi vermiş olacaksınız?”derin bir iç çektim “Planlarımdan haberdar olmanız gerektiğini düşünmüyorum” Kaşları kendine olan güveniyle kalktı. “Yani her zaman ki gibi bir adım önde olacağız demek...her neyse sizi fazla tutmak istemem nasıl olsa tekrar görüşmek zorunda kalacağımızı düşünüyorum”ona cevap bile vermeye tenezzül etmezken odadan çıktı.İçimde kopan sinir dalgası ile elimi sertçe masaya vurdum ve acımasını önemsemedim bile.
“Ben...her zaman küllerimden doğarım Alaz Alkan”kendi kendime fısıldarken kapının çalınması ile masama geçtim. “İçeri gir”sekreterim gergin bir şekilde içeri girerken,kaşlarım çatılmış onu izliyordum. “Almila Hanım...sanırım bir sorun olmuş...”cümlesinin devamını beklemeden elimi kaldırarak,onu susturdum. “Seni bir daha şirketimde hatta buranın yakınında bile görmek istemiyorum...şimdi defol!”onun gözleri endişe ile büyürken konuştu “Ama...ben yıllarımı verdim size...babanızla bile çalıştım,bu hatamı telafi edebilirim”sesi titrerken,vicdanın ve merhametin bazen işe yaramadığını düşündüm. “Kovuldun!”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARMAŞIK:ZEHİR
Novela JuvenilYıllarca susulan her şey bir leke olarak kalmaz mı içimizde?temizlenir mi o leke? Sarmaşıklar zehirlerini yaydıkları zaman kurtulmanın bir yolunu bulabilir miyiz? Almila Elçin,henüz 24 yaşında bir genç kız iken hayatlarının temelini oluşturan kişiyi...