5

397 45 54
                                    

mullet saçlarımdan sonra yenilik olarak karina ve manitası ayrılmış

neys bizi bağlamaz zaten ayırcaktım mantıken

amına koyim kuaför abla ben senden mullet mi istedim amk

--------------------------------------------------------





kafayı yemek için ne gerekirdi? belki çok fazla aynı şeye maruz kalmak ya da var olan sistem karşısında daha fazla dayanamayacak duruma gelmek falan.

peki ya ben, ne yüzünden kafayı yeme seviyesine gelmiştim? çok fazla saat çalıştığım için mi? hayır. gün içinde harcadığım enerjiden az olan uykum yüzünen miydi? bu da hayır.

sebebi, ne kadar uğraşırsak uğraşalım memnun edemeyeceğimiz internet kitlesiydi. daha doğrusu bu kitlenin başıma açtığı sorunlar.

internetteyken, normal bir bireyin sahip olduğu hakların yarısına bile sahip olamayacağımın her ne kadar farkında olsam bile, bu kadarını kendim bile tahmin etmemiştim. resmen sevgili haberlerim yüzünden protestolar başlamıştı. her ne kadar gerçek bir ilişki olmasa da, bir yandan insanların tepkileri yüzünden kendimi garip hissediyordum. sonuçta bende bir insandım ve biriyle romantik ilişki yaşamam anormal değildi fakat gelen tepkilerden anladığım kadarıyla 'kutsal rahibe' gibi bir şey olmam gerekiyordu. sadece idol olmaya kendini adamış biri olmalıydım. insanların arzuladığı şeyleri yapmalı ve onların 'kötü' olarak adlandırdığı şeylerden uzak durmalıydım.

fakat herkesin unuttuğu veya kasıtlı olarak gözden kaçırdığı bir nokta vardı ki, milyonlarca kişi aynı şeyleri arzulayamazdı.

bir konuda net bir görüş birliğinin olması neredeyse imkansız gibi bir şeydi sonuçta. benden beklenen şeyse akıl ve mantığın tam tersiydi. herkes için mükemmel olmam lazımdı.

tüm bu içsel çatışmalarımı bir kenara bıraktığımızda ise, SM sonunda amacına ulaşmıştı. gündemde, her yerde ben vardım ve herkes benim sevgili haberimi konuşuyordu. iyi veya kötü, gündemde ben vardım sonuçta ve SM istediğini elde etmişti. artık daha fazla endişelenmeme gerek yoktu.

her ne kadar baskı altında olsam bile en azından bir nebze de olsa rahatlayabilirdim. Minjeong güvendeydi. ilişkimizin açığa çıkma olasılığını daha fazla düşünmeme gerek yoktu.

şu an için tek odaklanmam gereken şey, on dakika sonra başlayacak ve akşama kadar ruhumu sömürecek olan çekimlerdi.



-

boğuk bir ses "Jimin." dediğinde, anında arabaya girmiş ve kapıyı hızlıca kapatmıştım.

ne olduğu hakkında bir fikrim yoktu fakat gelen sesin Minjeong'a ait olduğunu anlamam zor olmamıştı. burada ne işi vardı ki?

benim binmemin ardından menajer ablanında ön koltuğa oturması çok uzun sürmemiş ve araba hareket etmeye başlamıştı. bense, minibüs tarzı arabada hemen Minjeong'un yanına oturmuştum. ortam fazlasıyla kasvetliydi.

bu kasvetli ortamın en büyük sebebiyse loş ışıklarla aydınlatılmış araba ve Minjeong'un durgun ifadesiydi. neden böyleydi ki? çok durgun olan ifadesiyle bana bakmaya bile tenezzül etmemesi oldukça garip gelmişti. zaten taktığı şapka ve üzerine geçirdiği kapüşon yüzünden yüzünü zar zor görebiliyordum.

yoksa onun bu mutsuzluğunun sebebi medya mıydı?

yolu izlemeye devam eden gözlerindeki yorgunluk belli oluyorken aklıma gelen bu şeyle kalbimin teklediğini hissetmiştim. tüm gün çalıştığım için telefona bakma fırsatım pek olmamıştı ve bu yüzden tamamen aklımdan çıkmıştı.

idol • winrinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin