Multimedia'daki sevimliliğe bakar mısınız?Stiles'ın Maliaya bakışına.Malia'nın onu görünce yüzünde oluşan ifadeye.!Kesinlikle harika.!
STILES
Yol boyunca sessizliğini korudu.Ikide bir ona bakıp duruyordum ama bir kere bile kafasını bana doğru çevirmedi ve hiç çevirmeyeceğini anladım.
"Benimle gelmek zorunda değilsin."dediğimde bana doğru döndü.Yüzünde hiçbir mimik oluşmadan beni iyice süzdü.
"Tekrar hastanelik mi olmak istiyorsun?"
Beni korumak için geliyordu,bu beni mutlu etse de,biraz onurum kırılmıştı ama kemiklerim kırılacağına onurum ve gururum kırılsın daha iyi."Malia..Bu şekilde olmak istemiyorum,tamam mı?"dediğimde bana baktı.
"Anlamıyorum,Stiles.Anlamıyorum.Bu durumda olmamızın sebebi senin hislerinden emin olmaman.Benim yaptığım hiçbir şey yok."Lydia'yı seviyor muydum?Hayır,kesinlikle sevmiyordum artık.
Ama ondan hoşlanıyor olabilirdim.
Malia'yı seviyor muydum?Işte bu kesinlikle emin olduğum bir şeydi.MALIA
Evet,bir şeyler geveliyirdu.Kira ve Lydia'nın ile konuştuğumuza göre bana "seni seviyorum"derse sorun çözülecekti.Peki ne diyordu şimdi?
"Hislerimden eminim,Malia.Bu yüzden buradayım."
Anlamıyorum,Stiles!Şu iki kelimeyi söyle de bitsin artık.
"Arabayı durdur ineceğim."dediğimde itiraz etti.Ona doğru hırladığımda arabayı durdurdu,kapıyı sertçe kapatıp indim.Arabasıyla ilerlerken ben de yolun ortasında arkasından baktım.
Eğer seviyorsa,bunu neden dile getirmiyor?
Içten içe cevabı biliyorum,beni sevmiyor.Ama onu oraya yalnız göndermek?Başına bir şey gelmesini istemiyorum.
Bir yandan gözümden akanları silip koşmak oldukça zordu.Sonunda Eichen House'a ulaştığımda cipinden iniyordu.Telefonunu eline aldı ve kulağına yasladı.Beni aradığını telefonum çaldığında anladım.Telefonu kapatıp onu izlemeye devam ettim.Telefona hüzünlü gözlerle baktı ve sonra cebine koydu.
Kimyasal olarak yaydığı kokuyu içime çektim.Üzgündü ve endişeliydi.Iceriye gizlice girdiği yerden ben de girdim.Ona çok yaklaşmadan takip ettim.
Birkaç gardiyanın onu görecek olduğunu fark ettiğinde saklandı.Sonunda başka bir kolidora girdiğinde yakalandı.
Saklandığım yerden ona zarar verecek olurlarsa onların nasıl kemiklerini kıracağımı düşünüyordum.Stiles'ı kollarından tutup dışarı çıkardılar,çıkarırken Stiles'ı azalıyorlardı."Sana bir daha buraya gelme demedik mi evlat."
Onu dışarı çıkardıklarında ben de görünmeden çıkmak için yerimden ayrılıyordum ki bir şeylerin geldiğini hissettim.Kesinlikle iyi bir şey değildi.
Arkamı döndüm ve orta yaşlarda bir kadınla karşılaştım.
"Sen de kimsin?"diyerek ayağa kalktım.
Kadın gözlerinin rengini değiştirerek "Asıl senin burada ne işin var?"diyip yanındaki pencereden Stiles'ı işaret etti.
"Onun için geldin,değil mi?Ne yazık."derken onu çatık kaşlarımla gözlüyordum.
"Ona dokunmaya bile kalkma."dediğimde güldü ve bana yaklaştı.
"Bunu benim yapmama gerek kalmayacak,Malia.Bunu ona sen yapacaksın.Bu senin kanında var."dediğinde Peter hakkında bir şeyler bildiğini anladım.
"Ona asla ihanet etmem."
"Peki ya o sana ihanet ederse?"
Sessizlik.Stiles bana ihanet eder miydi?
"Aslında seni sonra halledecektim ama madem buradasın,başlayabiliriz."
Anlamıyorum,neye?
"Neye başlayabiliriz?"
"Gerçekte kim olduğunu öğrenmeye.."
Yüzümü değiştirdim ve dişlerimi çıkardım.Hırladığımda daha da çok gülümsedi.
"Kimsin sen!?"diye bağırdım.
"Çöl kurdu,Malia.Annen."diyip iyice yaklaştı.
"Ve annecik sana bir hayat dersi verecek.Hazır mısın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stiles Malia|Last Love
Fanfiction"Ilk aşkım olmayabilirsin ama diğer bütün aşkları değersiz kılan sadece senin aşkındı."