Eunchae uyanıp yatağından kalktı direkt. Sarhoşluktan ayılma süresine kadar insanların üzerine binen yorgunluğu üzerinde hissediyordu o an. Yatağından kalktığında karşısında durduğunu fark etmediği aynaya baktı. Dün evden çıktığında giydiği kıyafetleriyleydi. Kaşlarını çattı ve saçlarını kaşıdı.
Neden bu kıyafetlerle uyandığını ve bu halde uyandığını anlamamıştı.
Odasından çıktığında Riki ile karşılaştı. Riki gözlerini kaçırarak lavaboya yürürken Eunchae kapının pervazına yaslanıp konuştu. "Riki, bakar mısın?"
Riki kafasını çevirip baktı. Eunchae saçlarını geriye attı. "Dün içtik mi?"Riki başını iki yana salladı. "İçtik ama sarhoş olmadık. Sen uyuyakalınca eve geldik."
Eunchae kafa salladı. "Sabah bu kıyafetlerle görünce kendimi..."
Riki kafa salladı. "Dün uyandırmak istemedim, odana ben taşıdım. Üstün de kaldı öyle."
Eunchae heyecanlandığı için yanaklarının yandığını hissetti. Riki karşısındaki kırmızı yanaklı kızı gördüğünde dudağının kenarıyla gülümsedi. "Lavaboya geç sen, ben odada beklerim.""Lavaboda işim yok, sen git."
"Pekala."
Eunchae tekrar odasına girip kapıyı kapattı ve hızlıca yatağına oturdu. Elini göğsüne yaslayıp derin nefesler aldı ve stresten buz tutan ellerini ateş gibi yanan yanaklarına bastırdı. "Kendine gel!"...
"Riki, Eunchae, buraya gelin!"
Jay'in evde tabiri caizse kükremesi üzerine Eunchae ve Riki sesin geldiği odaya -salona- gitmişlerdi. Jay elindeki kumandayla televizyonu işaret etti. "Eunchae, şuna bak! Bay Ito'yu gözaltına almışlar!"
Eunchae ve Riki şaşkınlıkla birbirlerine bakarlarken Jay hala televizyonu izliyordu. Riki ve Jay hızlıca birbirlerinin sırtlarına vura vura sarıldılar. Eunchae sevinçten gözleri dolduğu haliyle televizyonu izliyordu. Bulanıklaşan gözleri haberi izlemesinde zorluk çıkarıyordu. Riki ve Jay birbirinden ayrıldığında Eunchae'nin yanaklarında ince ve ıslak bir yol çizen gözyaşlarına şahit oldular. Riki ve Jay, sessizce Eunchae'yi izlerken Eunchae bulanık bakışlarını onlara çevirdi ve titreyen sesiyle fısıldadı, zorlukla. "Ben... çok mutluyum!"
Eunchae sevinçten hem gülümseyerek hem de hıçkırarak ağlamaya başladı. Riki ve Jay ise sessizce izlemeye devam ettiler. Karşılarında bu kadar duygusal davranan kıza, kendi kişilikleri sebebiyle, anlam verememişlerdi.
Evin kapısı hızlıca açıldığında herkesin bakışları kapıya döndü. Bayan Park ve Bay Nishimura gelmişlerdi. Hızlıca salona vardılar ve Bayan Park Eunchae'ye sımsıkı sarıldı. "Geçti kızım... geçti..."
Eunchae başını Bayan Park'ın omzuna yasladı ve ağlamaya devam etti. Jay, annesinin bu anaç davranışı sebebiyle göğsünü kabartırken Bay Nishimura duygusallaştı. Eunchae'nin yerine kaybettikleri kızını koymuştu, Bayan Park'ın sarıldığı kişi ölen kızlarıymış gibi düşündü. Bay Nishimura burnunu çekti. "Ben lavaboya gitmeliyim."
Bay Nishimura lavaboya ilerliyordu. Bayan Park geri çekilip Eunchae'nin gözyaşlarını sildi. Bayan Park burnunu çekip gülümseyerek -blurlu bakan gözleriyle- bakmıştı Eunchae'ye. "Her şey çıkacak gün yüzüne."
Eunchae omuz silkti. "Ne desem inanın bilmiyorum. Ben çok müteşekkirim!"
"Hiçbir şey demene gerek yok, sevincini yaşa kardeşim." Jay, dudağının kenarıyla gülümseyerek söylemişti. Ellerini altındaki pijamasının ceplerinden çıkartıp gerinmişti ve koltuğa geri oturmuştu. "Anne, bugün dışarıda yiyelim!"
Bayan Park kafa salladı. "Olur, Bayan Kobayashi'ye söyleyelim masayı hazırlamasın."
...
"Ben hayatımın böyle yerlere geleceğini hiç sanmazdım."
Eunchae elindeki dondurmadan bir ısırık almıştı, cümlesinden hemen sonra. Riki, beraber yokuşu çıktıkları kıza baktı. "Ben de hayatımın bu şekilde geleceğini sanmazdım.""Nasıl yani?"
Eunchae'nin sorusunu duymamazlıktan gelmiş ve o da dondurmasından bir ısırık almıştı. Beraber yokuşu çıkarlarken yokuşun sonunda hala ışıkları açık bir kafe görmüşlerdi beraber. Aldırış etmeden yanından geçeceklerdi ancak yokuşun sonunda duran kafenin camına asılı "ELEMAN ARANIYOR" yazısını fark etti Eunchae.
Riki'nin kolunu dürttü. "Baksana, kafede çalışan aranıyor! Gidip denesem mi şansımı?"
Riki kaşlarını kaldırdı. "Çalışacak mısın?"
Eunchae kafa salladı. "Evet, hayalimdi zaten hatırlasana!"
Riki omuz silkti ve beraber içeri girdiler. Eunchae kendilerini karşılayan kızın yanına ilerledi hızlıca. "Hoşgeldiniz!""Merhaba, ben iş başvurusu için gelmiştim. Eleman aradığınızı gördüm."
Eunchae'nin konuştuğu kız kafa salladı ve bomboş duran kafenin kapıya en uzak masasını işaret etti. "Güzel. Gelin, geçelim şöyle. Konuşalım şartları."
Beraber o masaya doğru ilerlediler ve oturdular üçü birlikte. Riki Eunchae'nin yanına oturdu, çalışan alımını yapan kız da ikisinin karşısına. "Öncelikle, burayı çok erken açıp çok geç kapatıyorum. Sabah yedide açıp gece on birde kapatıyorum. Yeni açtığım için kendimi tanıtana kadar burada durabilmeliyim. Şimdilik aylık anlaşma yapabilecek kadar bir düzenim yok o yüzden çalıştığın her gün için yüzde kırk oranıyla sen alacaksın."
Eunchae kafa sallayarak dinliyordu. "Her ay dört gün regl günlerin için izin sağlayabilirim ama yıllık izni konuşmak için çok daha erken. İznini kullandığın günler ödeme almazsın ama gelmemen sorun teşkil etmez merak etme."
Riki dudağının kenarıyla gülümsedi. "Hiç soru sormasını beklemeden bu kadar içten anlatmanız çok güzel. Hiç kibriniz yok belli ki."
Kız gülümsedi ve omuzlarına düşen kızıl saçlarını geriye attı. "Ben, bir kadın çalışan istiyordum açıkçası. Heyecanlandım o yüzden. Bir de..."Kız gülümsedi. "... içim acayip ısındı!"
Eunchae gülümsedi kocaman. "Ben ne desem bilemiyorum."
"Yarın gel, başlayalım o halde."Eunchae inanamadığı için kaşlarını kaldırdı. "Siz... ciddisiniz?"
Kız kafa salladı. "Bak ne diyeceğim. Ben bu kafeyi açmadan önce fal baktırmıştım. Kafenin çok iyi yerlere geleceğini, perçemli ama Japon olmayan bir kızın erkek arkadaşıyla geleceği ve onunla burayı büyüteceğimizi söylüyordu. Ben fala çok inanırım. O kız sensin!"
Eunchae dudağının kenarıyla gülümsedi. "Ben, çok heyecanlandım. Yarın buraya saatinde geleceğim."
Kız ayağa kalktı. "Anlaştık o halde."Eunchae, kızın elini sıktı. "Anlaştık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
die ;; niki + eunchae
FanfictionBirkaç adım ardından ilerideki çalılıklardan geldiğine emin olduğu çıtırtı sesleri ile durdu ve çalılıklara baktı. Bir ayı ya da kurt olma ihtimaline karşı geri koşabilmek için dikkat kesilse de ses birkaç saniye içinde kesilmişti. Bir hayvan ses çı...