SelamünaleykümHerkese yeni bölümde merhabalar
Lütfen bölümlerde düşüncelerinizi paylaşıp yıldız atmayı unutmayın.
İyi okumalar
...
Ela'ya hitaben söylediklerimden sonra hep birlikte bir şey olmamış gibi masaya oturduk.
En uca Yılmaz Bey, onun sağ tarafına sırasıyla Buse Hanım ve Deren oturdu.
Sol tarafına ise bir kişilik boş yer bırakılıp sırayla Derin, Deniz, Ben ve Ela oturduk.
Boş bırakılan sandalye sanırım en büyük abi içindi.
Sahi.
Nereye gitti o?
En son bize görüldü atıp gitmişti.
Ben tam onu düşünürken merdivenlerden inip boş bırakılan sandalyeye oturdu.
Esnemekle meşguldu kendileri.
"Sana da günaydın oğlum." (Yılmaz)
"Günaydın." diye cevap verdi.
"Dün çıkıp nereye gittin sen?" (Buse)
Hayret.
O Deren'den fırsat bulup büyük abiyi nerden gördü?
Ayrıca büyük abi diyip duruyorum. Adı Devrim'di sanırım.
"İşlerim vardı. Gece geç döndüm. Sabah sabah yine neyin kavgasını ettiniz? Sesiniz çatı katına kadar geliyordu." (Devrim)
"Şey oldu..." (Buse)
"Şu kız benim üzerime atladı." (Deren)
Deren'in konuşmasıyla gözlerimi devirdim.
"Yediğin kız dayağı yeterli gelmemiş sanırım." (Mavi)
Yanımdaki Ela'nın kıkırdamasını duydum.
Sanırım masadakiler de duydu.
"Sen niye gülüyorsun? Bu kız zaten senin beceriksizliğin yüzünden bana saldırdı." (Deren)
"Her şey senin boşboğazlığından oldu, daha fazla konuşma artık." (Derin)
Ooooooo
"Derin! Abinle böyle konuşma." (Buse)
"O da abi gibi davransın. O zaman böyle konuşmam." (Derin)
Ooooooo
Canım abim güzel -gerçek anlamda- abim.
Hehehehe
Kardeşiyle Ela'yı da korurmuş.
"Haddini bil Derin. Karşında abin-"
Deren tam yükselecekken lafını Yılmaz Bey böldü.
"YETER ARTIK! Daha kahvaltıya bile başlamadan yine kavgaya başladınız. Şu an kardeş kavgası zamanı değil. Kahvaltıya başlayalım, konuşacaklarımız var." (Yılmaz)
Aile babası da yumruğunu masaya vurup -mecaz anlamda- kahvaltıya başladı.
Biz de başlayabiliriz sanırım.
Artık masaya geçelim, konu kapansın diye açım demiştim. Ama gerçekten biraz daha bir şeyler yemesem karnım guruldayacak.
Sağımdaki Deniz'e baktığımda tabağındakilerle oynuyordu.
Kulağına eğilip konuştum.
"Neden yemiyorsun? Yemekler güzel değil mi yoksa? Güzel değilse söyle, ben de yemiyim."
(Mavi)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi
SpiritualHem klasik hem de klasik olmayan, romantizm barındıran karışan çocuk kitabı. "Yobaz öyle mi? Burda tek bir yobaz görebiliyorum o da sensin! Bilinçli Müslümanlarla alakalı kafanda bir şey belirlemiş ve buna körü körüne bağlı hoşgörüşsüz herifin tekis...