14. Bölüm: Küre

12 3 0
                                    

Merhaba değerli okuyucularım bu kitabın temel unsuru Beyaz ve Siyahın  efsaneye göre kavuşmalarının bedelinin ölüm cezasıyla evren tarafından cezalandırılmıştır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhaba değerli okuyucularım bu kitabın temel unsuru Beyaz ve Siyahın  efsaneye göre kavuşmalarının bedelinin ölüm cezasıyla evren tarafından cezalandırılmıştır. Bu imkansızlığı bildikleri halde bu kuralları çiğneyip kalplerinin onları yönlendirdiği tarafı seçmişlerdir. ( Ölümü)

Efsaneden sonraki bölüm Ekim ve Marazla devam edicektir. ( Sizleri Seviyor ve iyi bir yolculuğa çıkıyoruz.)

                                                                                Siyah ve Beyaz 

Beyazın gözleri siyahın gözlerinden bir türlü ayrılmıyordu. Ona yaklaşmaktan ve ona kalbini açmaktan çekinsede ondan ve ona bakmaktan vazgeçmek istemiyordu. Herkesin korktuğu ama asilliği için deli divane olmalarını uzaktan seyreden Beyaz bir gün onunla bir kaç mesafeyi yenip göz göze gelip birkaç kelimenin dudaklarından dökülmesini dört gözle bekliyordu. Siyahtı o ve kötülüğü temsil ettiğini anlatsalar niye herkes asilliğini ve güzelliğini konuşuyordu ki? Ben ise masum ve temiz bir kalbin temsilcisiydim. Herkese anlatmadığım tek bir derdim vardı oda Siyaha aşkımdı. Beyazın Siyaha aşık olduğunu duysalar ikimizide yok ederlerdi. İki renk benim yüzümden yok olabilirdi. Ona ve kendime bunu yapmaya hakkım olmadığını düşünmüştüm. Ama içimde günlerdir onu görmeyişim gelmişti aklıma. Şimdi napıyordur diye düşünmek beni günden güne yok ediyordu. Onu her düşündüğümde saçlarımdaki her tel gün geçtikçe daha çok beyazlamıştı. Kaç ay kaç hafta ve kaç gün geçmişti. Yolda yürürken cebimdeki küçük kırık aynaya bakmayalı aylar olmuştu. Kirpiklerim ve saçlarım artık özüne dönmüşlerdi. Beyazdı...Karşıda denizi seyreden o karanlığa baktığımda yıllardır nekadar çok hasret çektiğimi dün ki  gibi hissediyordum.Aylar sonra cesaretimi toparlayıp ona yaklaştığımda ağlamayı çok istiyordum ama yapamıyordum. Dönüp arkasına baktığında niye ağlıyorsun dediğinde hiçbişi anlatamazdım. Bir anda denizden gözlerini ayırdığında şaşkın gözlerle gözlerime bakıyordu. Ne yapacağımı bilmez bir haldeydim. Neden burdaydım ben onu niye ona  bukadar bağlı hissetmiştim ki?

"Geliceğini biliyordum Beyaz" dediğinde gözlerimden yanaklarımdan akan beyaz göz yaşı dudaklarımı ıslatmıştı. "Biliyormuydun...?" Herkesin ona sadece kötülüğü barındırdığını söylesede ona bakınca sanki herşeyden daha iyiydi. Bana yaklaştığında saçları kömür rengindeydi. Göz bebekleri ve kaşları hepsi onu temsil eden renkteydi. Asildi çünkü onun rengi şöhretin cesurluğun ve inanılması güç vazgeçilmez bir renkti. "Beyaz" dedi o an sanki kalbim atmaktan artık vazgeçmiş durumdaydı. Onunda yanaklarından süzülmüştü göz yaşı ve şimdi ağlayan sadece ben değildim. "Aylardır düşündüm Beyaz ve kendi kendi kendime , Siyah olmazsa Beyaz olamaz diye ve Beyaz olmazsa Siyah olamaz ." Duyduklarım bir rüya değildi. Siyah karşımdaydı. Kendi kendime aylardır tek hayal ettiğim şey karşısına geçip ona aşık olduğumu söylemekti ama o dudaklarımı kilitleyip kendisi söylemişti herşeyi ve şimdi ona sarılmak için kendimi zor tutuyordum. Yanaklarımdaki göz yaşları silip ona yaklaşmıştım. "Siyah ve Beyaz kavuşursa cezaları ölümdür biliyorsun değilmi Siyah" gülerek ellerimi tuttuğunda "Biliyormusun gözlerine baktığım ana bile şükrediyorum." Hafifçe gülümsediğimde aşıktım ve bunu tüm hücrelerimde hissediyordum. "Ben seni hep uzaktan seyretmek istemiyorum Siyah" dedim buruk bir ifadeyle "Niye hiç gelmedin cesaret edemedin peki?" Dediği anda gözlerinin içine doya doya bakmıştım. "Bunu bize yapmayı istemedim.Sonu ölüm olduğunu bile bile yapamazdım sana" gülümsiyerek "Eğer kavuşamazsak ölümden daha beter Beyaz. Beyazsız Siyah olamaz çünkü" dedi o an "Siyahsız Beyazda olmaz." Dedim gümsiyerek ve Siyah kollarını benim için açtığında sanki nefes alamıyordum. Ellerimden tuttup beni yolda yürüyen iki sevgiliye çevirdiğinde onların mutluluğunu izliyordum. Üzerlerinde bizim renklerimiz vardı. Siyah kulaklarıma eğilip "Biz aşık olmanın cezasını çeksekte renklerimiz hep bu dünyada yan yana olucak. Biz aşık olmanın bedelini canımızla ödesekte hep bu dünyada renklerimiz yine yan yana olucak çünkü Beyazsız Siyah olamaz." Gülerek yüzüne dokunduğumda "Çünkü Siyahsız Beyaz olamaz." Dedim son defa dudakları dudaklarıma deydiğinde kalplerimiz kıpkırmızı hale gelmişti. Cezalandırmıştı evren bizi çünkü Beyaz masumluğun Siyahsa hep kötülüğün simgesi diye kalmıştı. Ama öyle değildik aksine biz sadece bize verilen iki güzel renktik.

MARAZ    555 KuralıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin