Saat 7:58 sabah oldu Esin onu öptüğümden beri yatak odasından çıkmadı bende sabaha kadar uyumadım zaten şu öpme meselesine gelirsek öhm şöyleki Esin fazla hoşuma gidiyor. Dün libidomla yeteri kadar oynadı zaten varlığı bile ellerimin içini terletmeye yetiyor ve o fotoğraftan sonra kendime hakim olmam imkansızdı. Kırmızı. Harika bir renk. Bora Kayha'nın favorisi. Ama şöyle bişey var kırmızı en çok ona yakışmış. Düşüncelerimden arınıp mutfağa geçtim Esin büyük ihtimalle hala uyuyor kısık sesle bir şarkı açtım. Kahvaltılık şeyleri masanın üzerine çıkardım kolay bi kahvaltı hazırladıktan sonra mutfağın balkonuna çıktım. Yaklaşık 10-15 dakika sonra mutfaktan tıkırtılar gelmeye başladı. Heh bizim bücür uyanmış. Arkamı döndüm ve göz göze geldik. -Günaydın bücür. -günaydın (E) Yüzüme bakmıyor çünkü hala utanıyor. -Hadi ye beraber çıkalım.(B) -N-nereye (E) -Esincim iyimisin tatlım nereye olabilir şirkete.(B) -Haa tamam (E) Hazırladığım masaya oturdu ve birşeyler yemeye başladı onu izlerken kafasını kaldırdı ve bana baktı ama ona baktığımı görüp gözlerini kaçırdı. Karşısına oturdum. -Bu gün büyük bir şirketle iş konuşması yapacağız bizim şirkette haberin olsun.(B) -tamam (E) Masadan kalkıp yatak odasına çıktım ve dolaptaki takımlardan birini giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saçıma fazla uğraşmadan elimle şekil verdim ve salona indim. Mutfağa doğru seslendim. -Arabada seni bekliyorum bücür. -tamam (E) Ayakkabılarımı giyip arabaya geçtim ve Esin'i beklemeye başladım. Yaklaşık 15-20 dakika sonra evin kapısı açıldı ve Esin çıktı. Kırmızı elbisesiyle.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yine mükemmel taşıyor kırmızı rengini kendinden emin adımlarla arabaya yürüdü ve sanki daha önce hiç uyarmamışım gibi rahat bir tavırla yanıma oturdu. Bişey demeden arabayı çalıştırdım ve şirkete sürmeye başladım. Esin'e bakmamaya özen gösteriyordum çünkü ona 5 dakikadan uzun bakarsam işler onun için iyi olmazdı. 15 dakika gibi kısa bir sürede şirkete geldik Esin arabadan indi ve kapıda beni beklemeye başladı. Aynı şekilde arabadan inip hızlı adımlarla Esin'e bakmadan yanından geçip şirkete girdim ve Esin gelmeden asansöre bindim. Odama geçerken kapımın kenarındaki asistan kız samimi bir tavırla "günaydın Bora bey" dedi ama cevap vermedim bu kız hoşuma gitmiyordu kovmak için bir yanlışını bekliyordum sadece. (1 saat sonra) Esin karşı odada ama onu görmüyordum daha doğrusu bakmıyordum kapı çaldı ve o asistan kız içeriye girdi. -Bora Bey Taner Bey geldi odanıza alıyorum Esin de geliyor şimdi. -tamam çıkabilirsin. Esin geliyor onunla o kırmızılar içindeyken aynı odada bulunucam. Düşüncesi bile ufak bir sıcak basmasına sebep olurken kapı çaldı. Önce Taner ve asistanı ve sonra o Esin içeri girdi. Taner ve asistanı masamın kenarındaki karşılıklı koltuklara oturdular ve Esin yanıma gelip dikelmeye başladı. Önce Tanerle selamlaştık ve konuşmaya başladık. -Şirketiniz çok güzel çok büyükmüş.(T) -Babam sağolsun bişeyler içermisin? (B) -Orta şekerli kahve fena olmazdı (T) -Esin bir şekersiz birde orta şekerli kahve getirirmisin? (B) -Tabi (E) Esin kapıya doğru yürümeye başladı Taner bişeyler anlatmaya devam ediyordu ama ben çıkana kadar Esin'i izledim. Konuşmaya geri döndüm. 5-10 dakika olmadan Esin iki fincanla geri döndü. Önce Taner'e kahvesini verdi daha sonra yanıma geldi ve ağır ağır eğilerek kahveyi önüme koydu kahveyi koyarken yanılmıyorsam ki bence yanlmıyorum bişey imâ etti. -Buyurun efendim buda sizin sert kahveniz şey yani şekersiz. (E) Yapmacık bir şekilde güldü ve doğruldu. Terledigimi hissediyordum. Taner konuşmaya devam ederken gömleğimin ilk 3 düğmesini açtım. Esin yanımda dikilmeye devam ediyordu. Onun yüzünden konuşmaya dahil edemiyordum kendimi. Taner biraz daha bişeyler dedikten sonra Ayağa kalktı. -Bu geceye ayarlıyoruz o zaman ortaklığımızın partisini? Gülerek elini uzattı. Pek dinleyemesemde anladım kadarıyla Taner ortaklığı kabul etmişti ve bunun şerefine bı parti düzenliyorduk. Hmm parti işleri kolay. Elimi uzattım ve elini sıktım. -tabiki Tanercim. Taner asistanını alıp odadan çıktı. Tam Esinde çıkıyordu ki konuştum. -çıkma. -Neden? (E) -Patronun olarak böyle istiyorum buraya gel. (B) Bişey demeden geldi ve karşımda durdu. -Otur. (B) Sandalyeyi gösterdim. Esin emrimi ikiletmeden oturdu. Ayağı kalkıp sandalyenin karşısına geçtim. -Zaaflarımla oynuyorsun bücür. -Yo ne alakası var? (E) Anlamıyormuş gibi yapıyor ama bal gibi anlıyordu. -Senin iyiliğin için söylüyorum sonu istemediğin şeylerle sonuçlanabilir. (B) Yüzünde hafif bı gülümsemeyle bana yaklaştı. -Ne gibi şeylerle? (E) -Sınırlarımı zorlama yoksa zevkle o sınırları çiğnerim güzelim. Sırıtarak elimle yüzüne gelen saçını alıp kulağının arkasına ittirdim. Hafif titredi. Ayağı kalkıp yerime geçtim. -çıkabilirsiniz bücür hanım. Ayağı kalkıp hızlı adımlarla odadan çıktı.
