Maç gününden 1 gün önceKarşımda bacak bacak üstüne atmış ve rahat bir şekilde oturan Jude'a bakıyordum. O ise benim bu bakışlarımı önemsemeyip önündeki yemekle ilgileniyordu. Kendisi 2 gün önce Barcelona'ya iniş yapmıştı fakat biz şimdi buluşabiliyorduk çünkü beyefendinin antrenmanları başından eksik olmuyordu(!)
Ona gözlerimi devirip önümdeki makarnadan bir çatal almıştım. En sonunda Jude'un aklına konuşabildiği gelmişti.
"Yarın ki maça geliyorsun değil mi?"
Ona "cidden bunu sordun mu" bakışlarımı atıp
"Tabi ki geliyorum. Sorduğun soruya bak."
Sırıtarak -ki bu sırıtmayı biliyordum kesin beni sinir edicek bir şey söylicekti-
"Üzerinde Madrid forması görmek isterim leydim. İnanın bana size daha çok yakışacak."
Dediğiyle koluna yumruk yemesi bir olmuştu. Ona sinirle bakıp
"Dalga geçme Bellingham sizi sahaya gömeceğiz."
Bu söylediğime gözlerini devirip önündeki bitmek üzere olan içeceğinden bir yudum almış ve telefonuna dönmüştü. Sen de story atmaya karar vermiştin.
-&-
Valentina's New Story
British boy💙🇬🇧 @judebellingham-&-
Jude Bellingham's new storypasta monster🍝🧡@valentina_demrtl
-&-
Gavi
SelamSelam
?Gavi
Nasıl olduğunu
Sormak
İçin yazmıştım/Ne alaka/
İyiyim sen
Nasılsın
Martin?
Gavi
/Siktir Martin diyor/
/Hadi oğlum Pablo
Bu kendini affetirebilmek
Ve yeniden başlamak için son
Şansın/
Bende
İyiyim
Sadece Lexie görmek
İçin bugün gelebilirsin
Diyecektim
Tamamdır
1 saat sonra
Gelirim
GörüşürüzGavi
Görüşürüz
✓✓-&-
"Jude"
Seslenmemle telefonunda olan bakışlarını bana çevirmeden mırıldanmıştı.
"1 saat sonra gitmem lazım Bellingham"
Dikkatini çekmiş olmalıyım ki kaşlarını çatarak bana baktı.
"Neden?"
Vereceği tepkiden korkarak iç çektim.
"Lexie'yi görmeye gideceğim."
Kaşlarını kaldırıp imalı bir şekilde sırıtmıştı. Onun bu haline gözlerimi devirmiştim ve uzanarak koluna vurmuştum. Bunun üzerine drama queenliğini konuşturup yakınmaya başlamıştı.
Onun bu haline göz devirmiş ve ayağa kalkmıştım. O da benim ayağa kalktığımı görüp sızlanmayı bırakmış ve benim gibi ayağa kalkmıştı. Hesabı ödedikten sonra dışarı çıkmış,benim arabama binmiştik.
Onu takım arkadaşlarıyla birlikte kaldığı otele bıraktıktan sonra Martin'in evine sürmeye başlamıştım. Yaklaşık 20 dakika süren yolculuktan sonra arabadan inmiş eve doğru ilerleyip kapıyı çalmıştım. Kısa bir süreden sonra kapıyı gülümseyen bir Martin açmıştı ve içeri girmem için kenara çekilmiş. Ben içerip girip montumu çıkarır çıkarmaz Lexie bana doğru koşarak gelmişti. Onu kucağıma alıp sevmeye başlamıştım. Bu sırada da salona geçmiştim.
"Kızım sen beni çok mu özledin hm?"
Dediğime havlamasıyla gülümsemiştim. Daha sonra ise Lexie ile oyun oynamaya başlamıştık. Bu sırada Martin ise mutfakta bir şeyler yapıyordu. Daha sonra Lexie bir anda kucağımdan kalkıp yukarıya doğru koşturmaya başlamıştı. Benden onun peşinden giderken hangi odaya girdiğimizi fark etmemiştim bile.
Lexie girdiği odadan oyuncağını almış ve bu sefer aşağıya doğru koşturmaya başlamıştı. Tam o sırada dikkatimi bir şey çekti.
Biz Martin'in odasındaydık.
Ve asıl dikkatimi çeken yastıkların birinde benim bluzumun geçirili olmasıydı.