Ahududu

2.Bölüm

(Ahu'nun anlatımıyla)

Doktorun verdiği 2 günlük istirahat raporuyla dinlenmiştim.Şimdi ise fakülteye gidiyordum.Açıkçası okuduğum bölümü de üniversitemi de seviyordum.Moda tasarım 3.sınıf öğrencisiydim.Çocukluğumdan beri modaya ve giyime ilgim vardı.Bu yüzden bu bölümü seçmiştim.Açıkçası verdiğim en iyi kararlardandı.

...

Fakülteye girdim ve amfiye çantamı bıraktım.Daha dersin başlamasına 25 dakika vardı.Kantine doğru ilerledim.Sıcak bir kahve alıp bizim fakülteden kızların yanına adımladım.

Kızlarla konudan konuya atlayarak sohbet ediyorduk.Hele ki Tuğçe üniversitedeki her şeyden haberdardı resmen.Bunu nasıl başarıyordu biz de daha çözememiştik.Üniversite kampüsünde bir çok fakülte vardı.Moda tasarım,beslenme ve diyetik,psikoloji...Ve 3 4 tane daha farklı bölümün olduğu devasa bir kampüsteydik ve bu kadar büyük bir kampüste bu kadar çok olayı bilmek imkansız gibi bir şeydi resmen.Tuğçe ise imkansızı başaranlardandı.

Dersin başlamasına 5 dakika kala kızlarla amfiye geldik.Yerlerimize geçtikten sonra her zaman notlarımı yazdığım defterimi ve kalemlerimi çıkarttım.

...

2 saat boyunca hiç ara vermemiştik ve artık kimsede beyin diye bir şey kalmamıştı.Ayrıca dönem sonu tasarım ödevlerini vermişti.Rönesans Dönemi kraliyet elbiselerini yansıtan bir çizim dosyası hazırlayacaktık.Dönem sonuna ise iki buçuk aydan az kalmıştı.Dosya da en az 12 farklı kraliyet tasarımı olmalıydı.Nasıl yetişecekti bende bilmiyordum.

Saat daha yeni öğlene geliyordu.Biraz araştırma yaparım diye kampüsün kütüphanesine gelmiştim.Rönesans Dönemi tarzı bence çok karmaşıktı.Halk tarzı ayrı Kraliyet tarzı ayrıydı.Elbiselerde ise bir çok katman ve içlikler vardı.

Ben kendimi kaptırmış gibi resimleri inceleyip not tutarken omzumdaki eli farketmemiştim bile.Bir anda boynumla aynı hizaya gelmiş kafayla yerimden sıçardım.Kütüphanede olduğumuzu unutup bir anda "Kuzey" demiştim.

Kuzey hızlıca elini ağzıma kapatırken sağa sola bakındı ve yavaşça elini ağzımdan çekti."Neden bağırıyorsun?Beni çok özledin değil mi itiraf et."dedi.Çapkın bir sesle.Resmen tam deliydi.

"Sensizlikten öldüm öldüm dirildim."dedim alaylı sesimle.Elini kalbine koyarak vurulmuş gibi yaptı.

"Kalbimi kırıyorsun fıstık."dedi.Yanımdaki sandalyeyi çekerek oturdu."Ee ne yapıyorsun bakalım."demesiyle bir anda durdum.Kütüphanede olduğumuz için fısıldayarak konuşuyorduk.

"Asıl sen ne yapıyorsun burada?" dememle bana 'Mal mısın tatlım?' bakışı olduğunu düşündüğüm bakışlar yolladı.

"Valla ne yapayım mide ile beyin arasındaki ilişkiyi okuyordum."demesiyle yüzüne bakmaya devam ettim.O ise oflayarak sırtını geriye yasladı."Ben beslenme ve diyetik okuyorum."demesiyle bir anda aydınlanmış gibi ona döndüm.

(A:Ahu , K:Kuzey)

A:"Sen burada mı okuyorsun?"

K:"Ohooo sabahtan beri ben ne anlatıyorum."

A:"Ama seni daha önce hiç göredim kampüste." 

Kuzey bir kaç saniye durakladı.

K:"Aslında evet.Sen bana hep baktın ama hiç görmedin." 

A:"Nasıl yani?"

Kuzey saçlarımın uçlarıyla oynayama başladı.

K:"Bir şeye bakmakla o şeyi görmek farklıdır Ahu.Sen bana kütüphanede,kantinde,bahçede hatta kampüsün aşağısındaki o sahil banklarında bir çok kez baktın ama hiç görmedin."